• yse*, topraksu ve toprak-iskan kuruluşlarının birleştirilmesi ile 1984 yılında kurulan bir devlet kurumudur. köy yollarının, içme suyu, kanalizasyon sistemlerinin yapımı, baraj vb. yapımı nedenlerle kamulaştırılan yerleşimlerdeki köylülerin iskanı, tarım için sulama, yol vb. işlerin yapımından; kısacası kırsala hizmet götürmekten sorumludur.
  • bir an once kapatilmasi gereken kamu ciftliklerinden biri.
  • bulundugu her ilde bir amator futbol takimina sahiptir. kurulus nedeni futbol takimlari olusturmak ve desteklemekmiscesine baglidirlar takimlarina. genelde sagladiklari imkanlar ile diger amator takimlardan farklidir. amator kumelerin mudavimilerdir, sampiyonluga en yakin adayidirlar. en belirgin ornek olarak;
    (bkz: siirt koy hizmetleri yse spor)**
  • kapatılmalarına karar verilmiş en faydalı devlet yatırımlarından biri. avrupa anlamaz tabii köyden..
  • bugunku resmi gazete yayinlanan bakanlar kurulu karariyla resmen kapatilan kurum
    chp itiraza hazirlaniyormus ama her ne kadar aksini iddia etseler de ben basindan beri yeterince mucadele etmediklerini ve altin yumurtlayan tavugun goz gore gore kesildigini dusunuyorum.
    http://rega.basbakanlik.gov.tr/…unlu/20050128-1.htm
  • köy hizmetleri teşkilatı, devleti mavi sarı renkleriyle temsil etmiştir yeşilin korku olduğu çoğu yerde. ve devletin mavi sarı renklerle huzur ve hizmet veren bir yüzünün gözükmesi tabii ki onu farklı göstermek isteyenleri zamanında az rahatsız etmemiştir.
  • kamu çiftliği idi. 1990'da deçici+daimi toplamda yaklaşık 90,000 işçisi varken bütçesinin %35'ini maaşlara verirken 2002'de tüm geçici işçileri daimi statüye alınmıştı, 40,000 küsür daimi işçisine bütçesinin %72'sini ödüyordu.

    torpille işe giren işçilere oy versinler diye inanılmaz maaşların verildiği, ama bu arada ödenek yoksunluğundan makinalarnıa köye gidecek mazot koyamayan bir kurum haline gelmişti.

    devletin verimsiz çalışmasının textbook example'ı idi. recep tayyip erdoğan tarafından kapatıldı, çok da hayırlı oldu. bugün köy hizmetleri genel müdürlüğü yok ama köylere hiç olmadığı kadar çok hizmet gidiyor.
  • çocukluğumda köydeki toprak yol yağmurda bataklığa dönüşünce kışında yol kapanınca köy hizmetlerine mahsus sarı greyderler gelir bizde neseyle izlerdik.bahsettigim olay 94 95 ler efenim istanbul haraççı köyü.dogu anadolu köylerini hayal bile edemiyorum.
  • akp tarafından kapatılan kurumlardandır.
  • şimdi aklıma düştü...

    efendim k. maraş depreminde bir grup dostumla bölgeye yardım götürmek için yola çıktık. bendeniz sarızlıyım, sarız kayseri-k. maraş yolu üzerindedir. k. maraş'a daha yakındır. köyüm doğrudan yol üstünde, evimiz de yolun dibinde. buna güvenerek gitmeye karar verdik, o sıralarda bölgeden doğru dürüst haber bile alınamıyordu.

    şimdi, bizim oralar türkiye'nin en engebeli coğrafyalarındandır. kışın ağır şartlarla birleşince soğuk bir cehenneme dönüşür. kar, buz derken göksun'a varabildiğimizde tipi başlamıştı. göksun ilçe merkezinde tanıdıklar dağ köyleri çok kötü durumda dedi. bir grup arkadaşımız o köylere ellerinden gelen yardımı götürmek üzere yola çıktılar.

    sonra bir ağabeyimle sohbette uyandım meseleye. köy hizmetleri kalkmıştı. üstelik büyükşehir yasasıyla köylerimiz birer mahalle olmuştu. benim 1800 küsur rakımdaki, şehir merkezine 150 km mesafedeki dağ köyüm, artık mahalle olarak geçiyordu yani. önüne usulen bir otobüs durağı koymuşlar, bir de evimizin önündeki belki 50 yıllık yalağı yıkıp az yukarısına metalden bir yalak yapmışlar, görevlerini yerine getirmişlerdi.

    fakat felaket anında ne olacaktı? büyükşehir benim yıl boyu daimi nüfusu 10'a düşmüş köyümü umursar mıydı? hadi benim köyüm şanslı ana yol üzerinde olduğu için, yukarı dediğimiz bölgelerdeki dağ köyleri ne olacaktı? 30, 40 nüfusları var, dağın başındalar. yani oy değerleri yok, başka bir cazibeleri de yok. büyükşehir'de bizim "mahalle"lere bakacak memur zat, mesela, haritada yerini gösterebilir miydi? sanmıyorum.

    köy hizmetleri evet, bir rant kapısıydı. yolsuzluk dönerdi. fakat aynı zamanda köye dair bir tecrübenin biriktiği, kurum hafızasının olduğu yerlerdi. yine bizim oralarda, mesela, falanca yol kışın kapanır da, filanca yoldan gidersin. köy hizmetleri bunu bilir. falanca köyde kronik bilmemne sorunu vardır, bunu bilir.

    ama kaldırdılar işte. dandik gençlik kamplarının adına üniversite deyince üniversite oluyor sanmaları gibi, büyükşehir denince büyük olduğunu düşündükleri illerde, mahalle deyince mahalle olacağını sandıkları köyler yarattılar. o köylere dair doğru dürüst bilgileri yok, olması için bir gerekçeleri de yok.

    depremde devletin ordu gibi birçok enstrümanının erdoğan ve akp'nin kaprisleri nedeniyle aciz kaldığı anlarda köy hizmetleri büyük bir fark yaratabilirdi. şimdi düşünüyorum, acaba kaç dağ köyünde kurum hafızası ve tecrübesi yokluğundan can gitti? kaç köyde beslenemediği için çocuk öldü? kaç köyde kaç ihtiyar dondu?
hesabın var mı? giriş yap