• başta çizgi filmler olmak üzere neredeyse tüm programlar*.

    çok değil, 10 yıl önce, bir çocuğun televizyonda izleyeceği en güvenli program çizgi filmler iken, şimdi çocuk kanalı adı altında yayın yapan fox kids* ve nickleodeon gibi kanallarda, idam edilen pinokyo'dan, vampir teyzenin kanlarını emmesi için kandırılıp ormandaki şatoya götürülen ilkokul çocuklarına kadar her bir halt var. çizgi filmlerin büyük bir çoğunluğunun hedef kitlesi yetişkinler oldu artık, ama öyleyse de çocuk kanallarında olmamalılar. pokemon vb. lerin anısı zaten hepimizin kafasında pırıl pırıl tazeliğini koruyor. ayrıca en masum çizgi filmde bile olmadık dalavereler dönüyor, eskiden esas kahraman ilkeli, dürüst, geçmişi temiz, öldürmeyen, en çok kötüleri yakalayıp adalete teslim eden, yalan dolan sevmeyen birisi olarak tamamen iyiliği temsil ederken şimdikiler bokunu çıkartarak neredeyse sauron tablosu çiziyorlar. belki eskiden sunulan tablo aşırı iyimserdi, olabilecek en kötü karakter şeker kız candy'nin baş düşmanı lisa, ya da olsun olsun bi uzaylı filan idi ama bu kadar uçlara da gitmemeliydi durum.

    eskiden çizgi filmlere yönlendirilen çocuklar, şimdi onlardan uzak tutulmaya çalışılıyor. alternatifi? ya müzik kanalları -ki çocukların otistik olmalarına neden oldukları, hiç değilse antisosyal olmalarına katkıda bulundukları biliniyor, aynı klip yüzlerce kez dönerek, kliplerde de bol bol intihar vs. sahnesi gösterilerek, çocukların sağlıklı gelişimine pek de katkıları olabilecek gibi görünmüyor- ya da diziler -onlar da vurdu, kırdı, mafya, asarım keserim dizileri ki, zaten bıçkın erkek çocuk yetiştirme eğiliminde olan ortalama türk ailesinin ekmeğine yağ sürüyor, kızların da kafalarındaki mükemmel erkek imajının taa ortasına ediyorlar. bu olmazsa alternatif olarak omuz omuza vs gibi, tikky yaşam tarzını, tüketimi teşvik eden, çocukların psikolojilerini bozmasa da ayarlarını bozabilen dizilerimiz var. hepsinden uzak tuttunuz diyelim, sabah ve öğleden sonra programlarında kuşum aydın, seda sayan, ve benzerlerinin acaip programlarına yakalanabilirler. caner hastaneden böğürerek ağlarken canlı bağlanılır, o ağlar, bu hakaret eder, aynı evin içinde insanlar birbirinin saçını başını yolar, gözüne parmağını sokar, ayna karşısında kendi yüzüne baka baka katılarak ağlar.

    haberlerden hiç bahsetmeye gerek yok zaten, yetişkinlerin psikolojisini de yeterince bozuyorlar.

    akla gelen tek çözüm çocuğu televizyondan toptan uzaklaştırmaktır. ama maalesef çok akıllıca görünse de etkisiz ve kötü bir yöntem bu da. çocuk anaokuluna başlayıp sosyal ortama girdiğinde grup içi muhabbetleri anlamadığı, bahsedilen karakterleri bilmediği için dışlanır, mutsuz olur, içine kapanır. velhasıl kelam, en fazla sınırlamaktır çözüm, iş ki izlemesine izin verilebilecek, gönül rahatlığıyla izleyebilirsin denecek bir program bulunsun.
  • sihirli annem,benim bile psikolojimi bozdu aslinda bu miniklere laf anlatamayip o igrenc diziyi seyredip,kafayi yiyen buyuklerin psikolojisini bozuyo
  • beni bitiren bir çizgi yayındır clementine..kime yöneliktir, hangi yaş grubuna hitab eder çözememişimdir o gün bugün. psikoloji bırakmaz insanda. hiçbirşeyden korkmadım bu alemde, malmot'dan korktuğum kadar.
  • (bkz: pollyanna)
  • hepsi.

    mina koyiim, ne var ne yok bozuyor cocuklarin psikolojisini... sanki hepimiz "uyu yoksa öcü gelir" laflariyla buyumemisiz gibi, pamuklara sarip buyutuyoruz artik cocuklari...
  • (bkz: vakit)
  • can yayinlarinin cocuk kitaplarinin bazilari bunlarin arasinda sayilabilir. cocuk kitabinda sonunda cocuk olmustu de 2 gun aglamistim. bizim evin hortlagi da pek bi korkunctu bence karanlik korkum bundandi o donem. yanlis hatirlamiyorsam birinde de adam cini yapiyordu da kendini firina atmisti. yaa bundan bozuluyor cocuklarin psikolojisi.
hesabın var mı? giriş yap