• külür çok özel bir izmir çöreğidir.çok az kişi bu çöreği bilir.çayla çok yakışır. egeli olmamıza ragmen ailemde gelenekselmiştir.rahmetli anneannemin annesinin evinde yıllarca bayramda gelenek olarak yenmiş..şimdilerde benim ve kuzenlerim için teyzem yapıyor ama aile geleneğinin sürmesi için biz dördüncü kuşaktan birinin öğrenmesi farzdı.senelerdir aklımda ve denemek istiyordum.zaten çok da özlüyordum memleketten uzak.yaptım bir pazar akşamı! ilk deneme olarak çok başarılıydı.bir dahaki sefere daha da lezzetli olacak.evdeki damla sakızı çok eskimişti ve kokusu kalmamıştı.türkiye'ye ısmarladım.gelir gelmez yeniden yapacağım.internette külür hakkında çok az yazı ve tarif var.. işte tarifi !! afiyet olsun.en çok çay, izmir tulumu ve kendi yumurtası ile yakışıyor.ben eski kaşarla da severim.beyaz peynire taparım ama külüre hiç yakışmaz.tabii bu tulum,külür,yumurta ve çay dörtlüsüne yerken reçel ve domates,salatalık,zeytin gibi kahvaltı malzemeleri de keyfe göre eklenebilir.

    1 kilo un
    1 bardak sıvıyağ (tercihen çiçekyağı zeytinyağ ağır gelebilir)
    2 büyükçe parça sakız
    15 adet karanfıl
    1 1/2 avuç anason
    1 tatlı kaşığı tuz
    1 paket instant dr.oetker maya

    bir litre kadar suya karanfil ve anason atılıp kaynamaya bırakılır. yarım saat kadar rengi koyulaşıp kokusu yayılıp ve hafif suyu eksilinceye kadar kaynatılır sonra süzülür ve ılınmaya bırakılır.diğer tarafta un tepsiye konur.tuz,biraz şeker (insant maya kullanınca ister, miktarı yazar zaten pakette),ve maya ilave edilir.yağ eklenir ve az unla dövülmüş sakız tepsiye karıştırılır.ilınan ve anasonu süzülmüş su yavaş yavaş dökülerek bu karışım yoğrulur.su yetmezse ılık su ilave edilir.yumuşak bir hamur kıvamına getirilir.nitekim ben yaparken çok yapıştı elime kulak memesi kıvamı değildi hemen teyzeme telefon ettim.o da bu şekilde yapış hamur olacak teyidini verdi bana.üstü örtülüp sıcak bir yerde kabarmaya bırakılır.tencereyi kaplayacak kadar yükselince tekrar yoğrulup gazı alınır.bu arada 5/6 adet yumurta yıkanır,sabunlanır ve kurulanır.ardından hamurdan irice toplar yapılıp yağlanmış tepsiye dizilir.yumurtalarda yağlanıp arzuya göre ortaya ve aralara konur.bir kap içinde biraz şekerli veya reçelli su yapılır. ben şeker kullandım ama bir daha reçelli yapacağım koyu olsun tepedeki görüntü diye. neyse o suya fırça batırılıp hamur toplarının üstüne sürülür ve susam serpilir.böylece susam yapışır ve düşmez.175 veya 180 dereceye önceden ısıtılmış fırında üstleri pembe pembe olup kızarıncaya kadar pişirilir.bıçak batırıp içi tam pişmiş mi diye kontrol edilebilir.teyzemin yaptığı külürlerde toplar iyice belirgin oluyor.benimkiler biraz yayıldı.bir daha sefere artık ama tadı süperdi..
    edit.annem allahdan yazdıklarımı okumuyor.. düşüp bayılması olasıydı.
  • bir de darı külürü var, başka bir bitkinin külürü olduğunu duymadım, sadece mecazi yan anlamlar da var. o bakımdan darı külürüne basitçe külür denir. mısır bitkisinde sebzenin gövdesinde bir veya iki adet bulunan, içinde merkezdeki kes üzerinde daneler, dışında kabuğuyla, hatta ucunda darı püskülüyle birlikte o birime külür denir. pazarlarda kabuğu soyulmuş şekilde darı başağı da satılabiliyor, tadını yitirmesin diye külür halinde de satılabiliyor. kabuğu koruyucudur, gene de külür darının gövdesinden, sapından ayrıldıktan sonra bekletmeden ütülecekse ütmesi yani közlemesi, kebabı yapılmalı, haşlanacaksa gölle yapılmalıdır. (kölle diyen de var.) demek ki neymiş, kabuklu mısır başağına, mısır koçanına (koçan) külür denir.

    ufaktan püskül tuğ ayrımına girersek, püskül başağın ucundaki ince iplikler, tuğ ise savaşçı tuğları gibi, mısır bitkisinin en üstte kalan, çiçek ve tozlaşma işlevinin görüldüğü bölümüdür. yani darı çiçeğine tuğ denir.

    mecazi kullanıma gelirsek; özellikle yapılı, kalın bilekli kadınlara övgü sözü, 'külür gibi bilekli' (kadın).
    külür halindeki darı kundak içindeki çocuğa benzer. köylüler o bakımdan bazen yeni gelişmekte olan külüre kundak, kundaklama olmuş diyebiliyorlarmış.

    (bkz: kokoreç/@ibisile)
    (bkz: darı/@ibisile)
  • un, su, tuz ve mayadan elde edilen mayalı hamurun, el büyüklüğünde parçalar halinde kızgın yağda kızartılması ile yapılan ve halk arasında pişi olarak ta adlandırılan bir çeşit börek.
  • bir diğer adı girit gevreği olan nefaset ( simit biçiminde yapılan adak ekmeği). özelliği, sokak gevreğinden daha ince ve ebat olarak az buçuk daha büyükçe oluşu. bir de tarçın var içinde. afiyetle.

    her türlü ekmeği (beyaz, kepek, çavdar, alman, tam tahıllı, vb.) uzun bir süredir kesmiş biri olarak; yalnızca pazar kahvaltımın vazgeçilmez, yegane baş tacı yaptığım mis kokulu, çıtır gevreğe gelince akan sular duruyor:) dayanılmaz.

    eh, bir de evde de yapılabilecek bir tarif bulunca nasıl sevindim anlatamam. işte malzemeler (yalnız buradaki ölçülerle gevrekçi tablası dolar sanki. siz yarım ölçü yapın en iyisi. ne olur, ne olmaz):

    3 su bardağı toz şeker
    3 su bardağı süt
    2.5 bardak zeytinyağı
    1 tatlı kaşığı tarçın
    2 ekmek hamuru
    susam
    alabildiği kadar un..

    yapılışı:
    süt ılıtılır. şeker, süt, zeytinyağı, tarçın, ekmek hamuru karıştırılır. un ilave edilip kulak memesi kıvamında bir hamur elde edilir. hamur parçalara ayrılarak simit şekli verilir, susama bastırılır.

    mayalanması için bir yere (masanın üzerine bir örtü serilip üzerine) konulur.üzeri örtülüp mayalanması beklenir. mayalandıktan sonra 180-200 dereceli fırında pişirilir. afiyet şeker olsun efenim.

    kaynak
hesabın var mı? giriş yap