5 entry daha
  • nişanyan'a göre arka oda, ve mecazi olarak "berduş yatağı" anlamına gelen farsça gul+ han/xan sözcüklerinden bileşikmiş.

    [tekrar dünyaya gelme imkanını bulsam, padişahlık yapmak şöyle dursun, külhan yakar, külhancı mahmud* diye anılırdım!] feridüddin attar - mantıku't-tayr

    [bu hikaye* de şu fıkraya pek benzer: yağmur yağmıyormuş, duaya çıkılmış. fakat icabet olmamış. şehirdeki bektaşiye de birisi müracaat ederek dua etmesini dilemiş. bektaşi, "şu hırkamı al, yıka, güneşe ser." demiş. adam hırkayı yıkayıp güneşe serer sermez bir yağmurdur başlamış. öyle yağmış ki, ardı arkası kesilmek bilmemiş. nihayet, yine bektaşiye müracaatla dinmesi için himmet istemiş. bektaşi, "hırkamı al, hamam külhanına götür kurut, kurut." demiş. adam, bektaşinin dediğini yapar yapmaz bulutlar dağılmış, güneş açmış. hırkayı bektaşiye götürünce bundaki hikmeti sormuş. bektaşi demiş ki: "kaç vakittir benimle zıt gidiyor. hırkamı yıkattım, kurutmam da kurutmam diye yağmur yağdırmaya başladı, kuruttum, güneş açtı!"] abdülbaki gölpınarlı (mantıku't-tayr açılaması)

    (bkz: külhanbeyi)
    (bkz: külhani)
    (bkz: gülhan)
    (bkz: deli dolu/@ibisile)
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap