• (deyim) cok sinirlenmek.
  • bati kulturunde cadilar nasil supurgelere biniyorsa dogu kulturunde de daha cok kocakari diye adlandirilan ve surekli ariza cikaran kizgin cadilar tasit olarak kup kullanirlar, resmen kupe binip ucarlar. kuplere binmek deyimi de burdan gelir.
    tabi buradaki kup geometrideki kup degil, kap kacak olanindan.
  • "get into a towering rage"e "küplere binmek" anlamını verdiklerini görünce bu deyim ile alakalı hatıram aklıma geldi:

    küçükken babam bazen "küplere bindim" diyerek eve gelirdi. ben herhalde bunu "tüplere bindim" olarak anlardım. babamın, efkarlı efkarlı sigarasını içerken bir tüpe dayanarak eve geldiğini düşünürdüm. tüplere dayanarak gelen insanların olduğu bir taşıt hayal ederdim zihnimde galiba. sonradan ben bu kelimenin küp olduğunun farkına vardım ama o tüpler zihnimde hiç küpe dönüşmediler. hep onlar ince uzun tüpler olarak kaldı.
  • çok sinirlenmek anlamındaki deyim, aklımda hep sanki böyle kafamın içinde hem kendi etrafında hem de 6lı küp şeklinde bir makine varmış ve onlar dönerken üstüne biniyormuş algısı oluşturur, sebebi bilinmez.

    edit: yukarıdaki entry'de arkadaş geometrik küp olmadığını toprak küp olduğunu açıklamış ama olsun benim aklımda hala geometrik küp onlar. *
  • çok kızmak, sinirlenmek veya sağa sola öfke saçmak anlamına gelmektedir.

    örnek verecek olursak:

    sınavlardan düşük not alması yüzünden babası küplere biniyordu.

    deyimin ortaya çıkış masalı ise söyledir:

    padişahın çok güzel bir kızı varmış. herkes talip olur fakat kimse alamazmış. nedeni de padişahın kızını almak isteyenlere "dev anasının bahçesinden elma kopar ve getir" demesiymiş. bunu pek çok genç denemiş fakat geriye dönen olmamış.

    bir gün dev anasının dalgınlığı ile bir genç elmayı koparmış ve bahçeden kaçmış. bunu haber alan dev anası sinirlenmiş ve küpüne binerek genç adamı yolda yakalamış. fakat genç, dua ederek küpü parçalamış ve dev anası eli boş bir şekilde geri dönmüş.

    bunu gören padişah da kızını o cesur genç ile evlendirmiş.
  • sinirlenmek anlamında bir deyim. çok şeker yalnız. gözümün önüne bir küpün üzerinde sinirden zıplayıp duran minik bir çocuk geliyor.
  • en sevdiğim deyimlerden biri. bir şeye kızınca küplere niye binelim ki ya ahaha.
  • "küplere binen doktor sartre, kırk yıl konuşmadı karısıyla; karısı sonunda "pansiyonerim" diye adlandırdı onu." jean-paul sartre - les mots

    (bkz: tehevvür)
  • "alper böyle bir şey beklemiyordu tabi bunun üzerine sinirlenerek küplere bindi bana geldi. küpleri evin önüne park etti sinirle yukarı çıktı abicim yaktın bizi yasak sözcüklerden diye veryansın etmeye başladı"

    görüldüğü gibi ferhan şensoy anlatılarında ulaşım aracı olarak da kullanılabilen bir şey "küp"

    (bkz: bir ulaşım aracı olarak "küp")

    40ambar gece tiyatrosu
  • aşırı derecede sinirlenmek, çok öfkelenmek anlamına gelen söz kalıbı. bu deyimde geçen "küp" sözcüğü toprak kap anlamında kullanılan küp, geometrik şekil olan değil. karagöz gölge tiyatrosunda cazu karakteri var. cazular sinirlendiğinde küpüne binip gidiyor... aynı cadıların uçan süpürgesine binmesi gibi...
    __________
    cengiz özek ve murat huten'e ait tasvirlerde küpe binen cazuları görebilirsiniz. cengiz özek, cazu murat huten'e, cazu
    görsel kaynak: yky kültür
    __________
    şu sıralar bir projeyle ilgili* okullarda deyimlerin görselleştirilmesiyle ilgili etkinlikler yapılıyor, sosyal medyada şu sıralar bu paylaşımlara çok fazla denk gelemeye başladım. görülen o ki internetteki örneklerden yararlanan öğrenciler hep aynı yanılgıya düşmüş, hepsi bir insanı geometrik şekil olan küpe, hatta zekâ küpüne bindirerek deyimi görselleştirmiş. bu hatayı görünce yazmak istedim.
hesabın var mı? giriş yap