• ekşisözlüğün aslında sanıldığı kadar ilim irfan yuvası * falan olmadığının göstergesi olup, bununla beraber ancak alakasız olarak, kürklerinde cıva tespit edilmiş, sevimli mi sevimli, kuzeyleri mesken tutmuş deniz memelileri. (bkz: callorhinus ursinus)

    neden içimdeki gizli nefreti kustum sözlüğe?

    zira (bkz: kurklu foklarin penguenlere tecavuz etmesi)gibi dalyarakça bir başlık açılmış ancak bu dünyalar sevimlisi badiler için direkt kürklü fok ismi ile başlık açılması akla gelmemiş. dolayısı ile sözlükte bu masumlar, tecavüzcü yaftasını yemişler. aşağıda değineceğimiz bazı sebeplerden ötürü, aslında çok haksız bir yafta değil bu.

    kürklü foklar efenim, kuzey pasifik, bering denizi ve okhotsk denizi civarlarında yoğun olarak görülürler. erkekler, dişilere göre çok fazla büyük cüsselere sahiptir. doğada böylesi durumlara seksüel dimorfizm denmekte dostlar (bkz: sexual dimorphism)

    yetiskin bir erkek, dişisinden neredeyse %40 daha uzun, ve 4,5 kat daha ağırdır!! insanlarda da seksüel dimorfizm örneği pek tabii mevcuttur.

    dişleri tek köklü, oldukça keskin ve konik bir yapıda olup, çoğu etçil memeli gibi parçalamak için evrilmiştir.

    mayıs aylarında çiftleşmek üzere kalabalıklar halinde kıyı şeritlerine çıkarlar. erkekler arasında dişiler için ölümle dahi sonuçlanabilen ciddi döğüşler vukuu bulur.

    kazanan erkek, ivedilikle bir seks makinasına dönüşür ve adeta bir pancar motoru misali sezon başı 50 adet dişi dölleyebilir. harem kültürü oldukça gelişmiştir yani.

    bu talihsiz canlar, bilindiği üzere kürkleri uğruna acımasızca öldürülmekteler.

    17 ve 18. yüzyıllarda başlayan bu vahşi kürk ticareti sebebi ile, sadece 1786 ile 1867 arasında 2,5 milyon adet tazenin katledildiği düşünülmekte.

    nihayet 200 sene sonra doğanın bir parçası olduğunu hatırlayan insanoğlu, 1957 senesinde imzalanan ve akabinde 1963 yılında iyileştirilen bir regülasyon ile, avlanma konusunda bazı kısıtlar getirilmiş.

    entry nin başlarında da belirttiğim gibi, bu hayvanların kıl ve kan dokusu örneklerinde, 1972 senesinde şurada görebileceğiniz makalenin açıkladığı gibi, cıva tespit edilmiştir.

    kullanılan metodolojilerden bir tanesi, yavrucakların kanları ile beslenen bitlerin toplanması ve bunların incelenmesi. içeriklerinde cıva tespit edilmesi.

    aslında etçil deniz memelileri, beslenme alışkanlıkları sebebi ile bir miktar metil cıva ihtiva ediyorlarmış bünyelerinde. ancak kürklü foklarda bu miktar, çok fazla düzeyde. metil cıvası, insanlar üzerinde çok ciddi zararlı etkileri olan (bkz: detrimental effect) bir kimyasal bileşik. ancak bu afacanlarda herhangi bir zararlı etkisi yok.

    makalede süt, kan ve saç örneklerinde tespit edilen cıva miktarları verilmiştir.

    ilginç.
hesabın var mı? giriş yap