• kışlak: göçebe topluluklarının kış mevsimini geçirdikleri, yasayla kendilerine tahsis edilmiş yerlerdir.
  • hatay ili yayladağı ilçesine bağlı bir beldedir.
  • eski ve asıl adı "ziving" olan batman'ın gercüş ilçesine bağlı köyün resmi adı.

    (bkz: gercüş/#24214852)
  • asıl ve eski adı "şivistan" olan mardin'in mazıdağı ilçesine bağlı köyün resmi adı.

    (bkz: mazıdağı/#24393076)
  • birden çok anlamda kullanılır.
    mesela tarihçiler için kışlak askeri barınma yeridir. malum, osmanlı, dünyayı fethetme gayesiyle sürekli seferler düzenlemiş; bu seferler sırasında da barınma ve beslenme yerlerine ihtiyaç duymuştur. bu arada bundan yüzlerce yıl öcenin en ilginç kışlağı kastamonu'dadır.
    yörükler de bu terimi çok kullanır. onlar, kışın göç ettikleri yerlere kışlak derler. doğal olarak yüksek rakımlı yaylalara göre çok daha sıcaktır. böylelikle donmaktan kurtulurlar.
    bir de hatay'ın güneyinde kışlak diye bir belde var. ilk defa adını yalan dünya dizisinde duyduğumuz zahteri (kekik) ile meşhurdur.
  • adana ilinin aladağ ilçesine bağlı bir köydür.

    http://tr.wikipedia.org/wiki/kışlak,_aladağ
  • kışın hayvanların otlatıldığı yer.
  • aynı zamanda ankara'nın kızılcahamam ilçesine bağlı bir köy.
  • (bkz: yaylak)
    yazın yaylaya yaylalamaya çıkılır. kışın seyile inilir. bu yarı göçebe kültürün amentüsüdür. eğer aile/kişi kışın seyile inmediyse (yaylada) kışlak kaldı demektir.
  • eski türklerin konar göçer yaşam tarzları genel olarak yaylak ve kışlak sistemi üzerine kuruluydu. kısaca kışın barınılan yani kışlanan yerlere kışlak, yazın barınılan yani yazlanan yerlere ise yaylak denirdi.

    ilk zamanlar bir çeşit çadırkent diyebileceğimz obalarda yaşayan türkler zamanla köy tipi, şehir tipi yeşleşmeye geçtiklerinde bile yaylak ve kışlak hayatını devam etirmişlerdi.

    yaz kış sürekli aynı yerde oturanlara ise catuk/yatuk denirdi. kaşgarlı'nın bu sözü tembel olarak açıklamasından da anlaşılacağı gibi konar göçer türkler tarafından hakir görülürlerdi.
    (bu yaz ve yay kelimelerinin kullanımı biraz karışık. ama genel olarak eskiden ilkbahara yaz, yaza ise yay denirdi. yayla da buradan geliyor işte, yazın gidilen yer anlamında)

    kışlak olarak ise genellikle dağların güneş alan yamaçları seçilirdi.

    "divanü lugati't-türk'te, keregü (kışlık ev, çadır), alaçu/alaçık (büyük çadır), otağ karşılıklarıyla da gördüğümüz ve en basit ifadesiyle ağaçtan oluşturulan iskeletin keçeyle kaplanmasıyla yapılan çadırların herhalde en önemli özelliği yaylak ve kışlak arasında gidip gelen yaşam tarzlarına uygun olarak kolay taşınabilir olmasıydı."

    (bkz: çadır/@ay hatun)

    "eski türklerde doğanın canlanması ve bereketin artması için yapılan ısıah töreni yılda iki defa yaylağa ve kışlağa göçerken, yani ilk ve son baharda yapılırdı."

    (bkz: ısıah bayramı/@ay hatun)

    okuma yapılan ve yararlanılan kaynaklar:
    bahaeddin ögel - türk kültür tarihine giriş
hesabın var mı? giriş yap