• yıkık dökük evler gibidir. yaşamış, ömrünü tamamlamış bir deniz canlısının artık sahipsiz kalmış, eskimiş evidir...
  • kırık mini minnacık da olsa koleksiyondaki parasal değeri dibe vuran deniz kabuklarıdır.
  • selim ileri'nin bir kitabı. halit ziya uşaklıgil'in oğlu halil vedad uşaklıgil'in yaşam öyküsünü anlatıyor. ama alışık olduğumuz bir yaşam öyküsü anlatma üslubuyla değil. halil vedad hariciyeci bir genç. son çalışma yeri olan tiran'da intihar ediyor. farklı eczanelerden aldığı uyku ilaçlarıyla... selim ileri'nin benim çok ilgimi çeken bir yorumu var olayla ilgili. halil vedad eğer eczaneleri, çocukluğunda gördüğü ve vitrinlerinde rengarenk sıvılarla dolu cam şişeler ya da fağfur kaseler bulunan eğlenceli yerler olarak hatırlasaydı, kendini öldürmek için uyku ilaçları alabileceği bir yer olarak tasavvur edemezdi diyor.
    bu düşünce bana önemli ve ilginç geldi. mekanlarla, nesnelerle, insanlarla... ilgili kodlamalarımız ne kadar önemli. bunların önemli bir kısmının da çocukluk çağımızda oluştuğunu düşünürsek, sonraki algılamalarımızı, duygularımızı, davranışlarımızı ne derece etkilediğinin belki farkında değiliz ve belki selim ileri'nin örneği çok uçta ama önemli nihayetinde. halil vedad eczane vitrinlerindeki renkli şişeleri izlemeyi bir çocukluk eğlencesi haline getirseydi, belki de hakikaten kendini öldürmek için ilaç almaya gitmeyecekti.
  • kitapta halil vedad uşaklıgil 'in cenaze töreninin anlatıldığı bölüm. selim ileri burada `halid ziya uşaklıgil' in bir acı hikaye romanından da alıntı yapmıştır.

    --- spoiler ---

    o, vedat uşaklıgil'in cenazesine katılanları saymak ihtiyacı duyuyor, herkesten bir "merhamet tezahürü" görüyor. dolmabahçe sarayı'nda piyano çalarak çocukluğuna görkemler katıldığı sanılmış vedat için yeşilköy esnafının başkalarından... yüksek kişilerden çok daha fazla üzüldüklerini söylüyordu. onlar hepsi yeşilköy'den bakırköy'e kadar gelmişler. "dükkancılar, seyyar satıcılar, çocukluğundan beri tanıyıp sevdikleri, her vakit güler yüzünü görüp tatlı tatlı sözleriyle iftihar duydukları, köyün bütün halkı, bahçıvanları, hamalları, rençberleri orada idiler..." böylece dolmabahçe sarayı 'nda, sultan reşad 'ın huzurunda ya da çankaya köşkü 'nde, atatürk 'ün, latife hanım 'in, ismet paşa 'nın... huzurlarında olduğu gibi, kendilerine bir kez olsun piyano çalınmamış bu insanlar şimdi halil vedad uşaklıgil 'in cenaze namazını kılıyorlar, onlar, görkemlerden uzak, mezarı başında duruyorlardı.

    1937 yılının son ayının on dokuzuncu günü, işte vedad uşaklıgil'den karanlık rüyalar dışında artık hiçbir iz kalmamıştır.
    --- spoiler ---
  • ilk baskısı 1993 te yapılan selim ileri kitabı. kitapta halid zıya uşaklıgil'in oğlu vedad'ın hayatı anlatılmakla birlikte atatürk 'ün fikrıye hanımla olan iliskisınden, latife hanımdan da bahsedilir. ayrıca aşk ı memnu kişileri bihter,behlül ve firdes hanım'a dair ilginç tespitler vardır. bununla birlikte halid zıya'nın yakın arkadaşlarından mehmed rauf ve onun eylül romanı üzerıne de selim ileri'nın düşünceleri yer alır. roman olarak yayınlansa da klasik roman anlayışından uzak bir eserdir.
  • selim ileri'nin 1993'te yazdığı romanının adıdır. roman, halid ziya uşaklıgil'in 'bir acı hikaye' adlı yapıtından esinlenmiştir. kırık deniz kabukları, 2010'da yeniden basılmıştır.
  • ya sen belki de dünya üzerinde oluşabilecek en güzel şekilsin, kaç yıllardan beri nerelerdeydin, nerelerde sürüklendin kimse bilemez.. yaşım yetmez buna..

    gel gör ki hasbelkader bir şekilde orospu çocuğu dalganın biri seni sahile vurmuş, karadasın artık.. yapacak bir şey var mı? yok.. biraz da sahili güzelleştir işin ne..

    ama öyle oluyor mu, olmuyor. sahilde dünyanın en vahşi varlığı tepiniyor üzerinde. ibnenin evladı. ulan yüzyıl denizde kalıp efsane bir şekil alıyorsun, ayının biri üzerine basıyor kırılıyorsun. geçmiş olsun. toz haline gel bundan daha iyi.

    açıkçası kırık deniz kabuğu gördüğümde bu kadar hüzünleneceğimi tahmin etmemiştim. daha önce de muhakkak görmüşümdür.. peki neden bu sefer canım sıkıldı. moralim çok bozuk.

    yavşaklık bu.
hesabın var mı? giriş yap