• giyen kişinin kaptan cousteau * ya da kırmızı başlıklı kız lakaplarından birini edinmesini sağlayan giyim eşyası.
    (bkz: kaptan kusto'nun askerleriyiz)
  • ilkokuldayken bir yıl boyunca taktığım şey.
    sapsarı, dalgalı saçlarım vardı küçükken. ta ki sınıftaki bitli kızlardan bit bulaşana kadar... o zamanlar bit şampuanının henüz piyasada olmamasından mıdır, ya da annemin bunlardan haberinin olmamasından mıdır, yoksa alacak kadar paramızın olmamasından mıdır bilemiyorum ama, annem bitlenmeme tek çözüm olarak saçımı sıfıra vurmaya karar vermişti. tuvalette kafama vura vura o sapsarı saçlarımın tuvalet taşlarına akıp giderken ablamla beraber bağıra bağıra ağladığımızı hatırlıyorum. artık ailede benim lakabım, "keltoş" olmuştu. merhamet timsali annem ise böyle okula gitmek istememem üzerine kırmızı bir şapka almıştı. artık kel bir şekilde kırmızı şapkayla okula gidip geliyordum. istiklal marşı okunurken takmama izin vermiyordu öğretmenler...
    bu yüzden lise boyunca her istiklal marşı okunduğunda garip duygulara büründüm, çünkü hep kaçıp gitme isteği uyandırırdı...

    aylar sonra gelen edit: imla*
  • altı şapka düşünme tekniği vardı sanırım. altı farklı renkte şapka. her bir şapkayı takan kişi, taktığı şapkanın renginin taşıdığı anlama göre olaylara yaklaşıyordu. kırmızı şapka ise duygusallığı temsil ediyordu. duyguları görünür kılıyordu.
hesabın var mı? giriş yap