88 entry daha
  • fethiye köylüklerinden bir kıskanç kaşıma öyküsü:

    sarı mıstava yıllanmış koca ve babayken ümüsün diye bir kıza/kadına vuruluyor. 'acaba ümüsün şimdi ne yapıyordur; acaba ümüsün şimdi ne yiyordur?' evde söyleyeceği söz hep bunlar. ümüsün ya kavaklılı, ya kızılörülü (kızılörü sesletimi kızılöğrü gibidir). sarı mıstava buna yanmış bir kere. erkek kadın kim olsa gönül bu, olur öyle şeyler.

    katibe gelinin kocası koca mehmet çok şakacı adamdır, o mıstava'yı karısına iyi bir şaka yapmaya nasılsa ikna ediyor. kendisine tülbent ve fistanla bir kadın giyimi yakıştırıyor. sarı mıstava'nın ardına düşüp, molla yusuf osmanı'nın evinin yanındaki hana saklıca girer gibi yapıyorlar. güya yasak ilişkiye girerlermiş gibi zarife geline duyurarak sarı mıstava 'geç ümüsün, geç,' diyor.

    evde ara sıra adını duyup şüphelendiği ümüsün'ü duyan zarife bir süpürgeyi kapıp orada bitiveriyor ve başlıyor onun baldırlarına baldırlarına vurmaya süpürge sapıyla döverken:

    "sende olan bende yok mu! sende olan bende yok mu!

    çocuk desen dam dolusu, am desen don dolusu!"

    o anlarda zarife'nin 6 çocuğu var, akça pakça, yarım dünya kadar şişman. ileride 7. çocuğunu büyük kızıyla aynı sıralarda doğuracak.

    sanki kıskanç kaşıyan koca memet hem nalına hem mıhına vurmuş.. sadece kadına değil, yasak aşık kocaya da. ama karşılığında dayağı fena yemiş.

    (bkz: ah gidi bu)
    (bkz: sende olan bende de var)
59 entry daha
hesabın var mı? giriş yap