• bir gariptir, yanmış gibidir
    kömür gibi..
    yenir..
    afiyet olur
  • bu simidin tadı başka yerde bulunmaz, bağımlılık yaratır. sabahları alırsın iki tane sıcak sıcak, oturursun bi çaycıya mis gibi yersin, ya da akşam saati eve dönerken alırsın açlığı bastırır..
  • ankara'nın özlenecek, ankara'yı ankara yapan özelliklerden biri...sabahın köründe ankara'ya inene sakarya'da, biraz daha ilerleyen saatlerde kızılay'da işine gidenlere yanında çay ve eritme peynir ile kahvaltı imkanı, güne başlama güzelliği...çıtır çıtır, hele bir de susamı ile...tek kelime ile nefis...
  • karanfil sokak'ta, konur sokak'ta ve yüksel caddesi'nde açılmış olan; simitin, alçacık hasır taburelere iki büklüm vaziyette oturulup yanında çay içerek tüketilmesinin sağlandığı "simit evi" nam dükkanlarda, camekanlı tezgahlara istiflenip satılan; böylece bu aralar kızılay havalisinde iyice "in" olmuş bir gıda.
    ben, kızılaydan alıp tunalı'ya doğru yürürken yemeyi, azıcığını da en son, parktaki kuğu*larla paylaşmayı severim.
  • (bkz: ankara simidi)
  • bu simidi yapamıyor çoğu yer.
    kızılay simidi ya da
    ankara simidi diye şekerli poğaça satıyorlar. bu simit yanık olur, gevrek olur, tatlı olmaz tuzsuzdur. kokusu bile bambaşkadır. yeteneksiz ustalar ve damaksız mideler için fark etmiyor susamlı unu haşlayıp da yer pişirir satar da onlar.
  • her gün sokaktan geçen ali arslan abinin kafasında taşıyarak gevreklik derecesini arttırdığını düşündüğüm, açık ara en iyi simittir. fırında falan satılınca böyle olmuyor abi. kafada taşınması lazım.
  • an itibariyle paris kruvasanıyla benzer para "birimlerine" satılan simittir. ekonominin geldiği hal de bu maalesef.
  • sodası güzel değil ki simidi güzel olsun
hesabın var mı? giriş yap