• polonyalı psikolog elisabeth brami tarafindan yazilmis cinsiyetcilige karsi cikan bir cocuk kitabi. turkiye'de kiz cocuklarimizin okumasi icin tavsiye edilir. hatta erkek cocuklar tarafindan da okunmasi tavsiye edilir ki bazi seylerin sadece kendi haklari olduguna inanarak buyumesinler.
    kitap "kiz cocuklari da erkek cocuklari gibi...... " formatinda ilerliyor ki bu vurgu cok hos.
    bu arada bunun bir de "erkek cocuk haklari bildirgesi" diye bir versiyonu da var ve daha da guzel kisim; bu kitabin da " erkek cocuklari da kiz cocuklari gibi....." formatinda ilerlemesi.
    tek takildigim kisim kitaplarin farkli kapak rengi ile basilmasi. tahmin edeceginiz uzere kiz cocuk haklari bildirgesi kitabi turuncu , erkek cocuk haklari bildirgesi ise yesil renkte bir kapak tasarimi ile satisa sunulmus.
    yapikredi yayinevi'ni mi suclamaliyim bilemedim ama keske ayni renk olsaydilar yada kiz icin olan mavi, erkek icin olan pembe basilsaydi mesela.
    cinsiyetcilige karsi olalim.
    cocuklarimizi cinsiyetlere saygili ve esit haklara sahip olduklarini bilen bireyler olarak yetistirelim.
  • yasaklanmış, toplatılmış, imha edilmiş, çevirmenine dava açılmıştır. link
  • elisabeth brami'nin yazdığı, 2017'de yky'den çıkan çocuk kitabı. kendisi müstehcen bulunmakla kalmamış, yasaklatılmış, toplatılmış, çevirmenine dahi dava açılmıştır. epey rahatsız edici bir hadise. neden?

    1) çevirmen, prestijli bir yayınevinin kendisine verdiği, o sıralar yasaklı olmayan, pek çok ülkede basılmış ve gayet normal, hatta övgüyle karşılanmış bir çocuk kitabını yazara müdahale etmeksizin (işin doğası gereği) türkçeye aktarmıştır. böyle bir kitabın "muzır" ilan edilebileceğini düşünmek için hiçbir sebebi de yoktur. vicdanen suç teşkil edecek hiçbir şey de yoktur.

    2) daha da rahatsız edici kısma gelelim. kitap "müstehcen" olarak yaftalanmış. "müstehcen" sözünden ne anlarız? cinselliği çağrıştaracak şekilde açık saçık şeyler değil mi? (ki bunun neden sıkıntı olduğu da tartışmalıdır çoğu zaman.) kız ya da erkek olsun, çıplak da gezse bir çocuğun bedenine bakıp "müstehcen" bulunması pedofilidir, böyle kişilerin bir psikoloğa vs. başvurması önerilir. çünkü cinsel olgunluğa erişmemiş (sadece bedensel değil, psikolojik bir olgunluktur bu aynı zamanda) bir canlıya cinsel nesne muamelesi yapılmaktadır. yine mi geçmedi? dürtüsünü kendi içinde tutup, kimseye zarar vermeden, mümkünse çocuklardan uzak yaşamına devam edersin.
    kaldı ki kız çocuk hakları bildirgesi müstehcen değildir. aksine, çocukları ve ailelerini yetişkinlerden gelebilecek kasıtlı ya da kasıtsız tehlikelere karşı uyarır. bedeninin, düşüncelerinin ona ait olduğunu, nasıl istiyorsa öyle olabileceğini, olduğu kişiden utanmamasını savunur; istemediği hiçbir şeyi yapmak zorunda olmadığını, kız olduğu için farklı muamele görmesinin kabul edilebilir olmadığını anlatır.

    3)yasaklanan sadece bu kitap değildir. mesela "asi kızlara uykudan önce hikayeler" de bunların arasındadır. tarihteki başarılı ve güçlü kadınları tanıtıp ilham veren bir kitap. içinde bahsi geçen isimler bugün pek çok arenada takdir edilmiş, edilen, ödüller alan isimlerdir.

    bu gibi çocuklara, özellikle de kız çocuklarına, güçlü olmayı öğreten; yaşamının kendisine ait olduğunu, kimsenin boyunduruğu altına girmemesini anlatıp kendini gerçekleştirmesini destekleyen kitapları yasaklamanın sadece tek bir amacı olabilir: köleleştirmek, öncesinde de kendisine olan güvenini, saygısını, sevgisini yıkmak. kendini seven sayan, güvenli, öz saygısı olan eğitimli, bilge kadınlar istenmiyor; bu açık.

    bu sözlerimin hepsi erkek çocukları için de geçerlidir. onlar da farklı farklı sömürülmekte, içlerindeki iyiye ulaşmaları engellenmektedir.

    sözlerimi bitirirken, böyle tatlış kitaplar yasaklanırken çocuklarla ilgili gerçek anlamda "müstehcen" açıklamalar yapan, yetmeyip istismar eden kişiler ne durumda bir araştırılmasını öneririm.

    not: george orwell'ın doğum günüymüş bugün, 25 haziran. 1984 ne kitaptı!
  • kitabın 15 inci ve son maddesi "istedikleri kişiyi sevme hakkı vardır. erkek ya da kız (ya da her ikisini de)" şeklinde biten kitaptır. çocuğu olan her insan açık ara bu cümlelerden rahatsız olur. ne yky, ne editör ne çevirmen bundan rahatsız olmamıştır. burada toptan bir enayilik vardır. bunu savunanları da çocuk istismarcısı olarak nitelemek yanlış olmaz.
hesabın var mı? giriş yap