kaçırmak
-
(bkz: ağzından kaçırmak)
(bkz: altılıyı kaçırmak)
(bkz: elektrik kaçırmak)
(bkz: gol kaçırmak)
(bkz: gözlerini kaçırmak)
(bkz: kantarın topuzunu kaçırmak) -
kaçak bir yoldan burnundan getirmek. örneğin; zaten su içme kapasitesi hortum yolu ile belirlenmiş bir bünyede kaçırmak, suyu hortumdan aşağıda belirtilen yere bağlamak yolu ile çift yönlü yapılabilir. ki bu abesle iştigaldir, sindirim sistemi vardır zaten gerek yoktur böyle bir işleme.
(bkz: filin amina su kacirmak) -
daha beteri kaçırdığını farketmektir.
-
türkçe öğrenen birine anlamını öğretirken kafayı yedirten çok anlamlı sözcük. üstelik aynı kökten zıt anlamlı kullanımlar türemiş. yani zıt veya farklı anlamlı ama eşsesli iki kelime deği iki kaçırma fiili.
"adam kızı kaçırdı" fiilindelki ingilizce kidnap'le karşılayacağımız anlam, "adam bu harika kızı kaçırdı", veya "bu fırsatı kaçırma" (eliden kaçırmak) cümlelerindeki gitmesini engelleyeme, elinde tutamama anlamındaki kaçırmakla tamamen zıt anlamlı. üstelik ikisi de kaçmak fiilinden türemiş. -
göçmen türkçesinde söndürmek anlamında da kullanılmaktadır. "ışığı kaçır!", "lambayı kaçır!" gibi.
-
bekleyenlerin yaptığı bir eylemdir.
-
hırsız anlamındaki çalan ve kaçıran* için çalgıç, kaçıraç önerileri harika. iterek kovalayan için kaçırtaç.
(bkz: kaçırtmak)
(bkz: aldırmak/@ibisile)
(bkz: kaçıracağı uçağı kaçıran terörist) -
kaçırsın. sen kaçmaya hasretsin. ben yapamadım. o seve seve* yapsın.
-
-her şeyi çok ucundan hani kılpayı derler ya öyle kaçırmışım gibi bir his... insan hep diğer ihtimali düşünüyor ya belki de ondandır bu his.
-
kendini bulanın, başkalarını kaçırmakla ilgili
sorunu yoktur.
tanım: kendini gören için sorun olmayandır.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap