42 entry daha
  • 80'li ve 90'lı yıllarda birbirinden ilginç filmler çeken atıf yılmaz'ın bir başka üst düzey filmi. o sıralarda otuz sekiz yaşında olduğunu öğrendiğim hale soygazi'nin duru güzelliğini kayda geçirmek için yönetmen tarafından sık sık yakın planda görüntülendiği filmdir de aynı zamanda. ne güzel, ne sade bir kadın. geçenlerde anma fırsatı bulduğumuz (bkz: şahika tekand /@hanging rock) hanımefendiyi izlemek de ayrı bir keyiftir her vakit, yine öyle oldu.

    --- spoiler ---

    son sahnede ışık (hale soygazi) çırçıplak bir halde, odasının ortalık yerinde bağdaş kurmuş, daktilosunun başında oturmaktadır. parmaklarıyla tuşlara doğru yekinir ve şu başlığı atar beyaz bir sayfaya:

    "kadının adı yok"

    yazmaya henüz başladığı kitabın ismidir bu. mevcut final ömer kavur'un (bkz: gece yolculuğu /@hanging rock) filminin tıpatıp aynısıdır.

    ışık'ın çocukluğundan orta okul sıralarına, oradan üniversite yaşamına, sevgilileriyle ilişkilerine, yaptığı başarısız evliliğe, iş yaşamında karşılaştığı zorluklara, bir vakit yolunun kesiştiği bir devrimci (aytaç arman) ile ilişkisine ve en sonunda, kadın-özne kimliğini vurgulayarak özgürleşmesine değin geniş bir zaman dilimi boyunca izleyen kadının adı yok'un finalindeki mecburi ayrılık da bana (bkz: kırık bir aşk hikayesi /@hanging rock) adlı muhteşem melodramı anımsattı.
    --- spoiler ---

    her şeye karşın umut vadeden, bizim gibi post-romantikleri kalbinden vuran filmlerdendir. bu bağlamda şu diyalogu özellikle alıntılayacağım:

    ışık: hem dostluk, hem aşk, hem bağımsızlık, hem saygı, özgürlük. hepsi bir arada olmuyor değil mi?

    devrimci: bir gün olacak. olması gerek.
65 entry daha
hesabın var mı? giriş yap