• botan aşiretinin efsanevi lideri mir bedirhan'ın torunu ve önemli bir kürt aydını olan celadet bedirhan'ın hayatını anlatan mehmet uzun romanıdır. 19. yüzyılın sonlarından başlayarak 50'lere kadar süren, o dönemin osmanlı tarihini de arka planına alan roman, istanbul'da sürgünde yaşayan bedirhanîlerin tarihine ışık tutuyor.

    bilindiği üzre sürgündeki kürtlerle birlikte gelişip filizlenen kürt milliyetçiliği şimdilerde hem türkiye'nin hem ortadoğu'nun ve en çok da kürtlerin başına bela olmuştur. bu sürgündeki kürtler ve kürt milliyetçiliği nasıl gelişmiştir, nelerden beslenmiştir gibi sorularıma cevap bulabilmek umuduyla yeni başladım romanı okumaya. ve daha ilk bölümlerde, ittihat ve terakki ve 1. dünya savaşı döneminde yine aynı tabloyla karşı karşıya kaldım: türkçülük ve ona tepki olarak kürtçülük. birden hortlayıveren türkçülük karşısında kendisini halen osmanlı olarak gören sürgündeki kürt aydınlarının yaşadığı şok, şu an bile yaşanan ve anlaşılamayan birçok meseleye daha başka* bakış açıları kazandırıyor.

    diclenin sesi ile birlikte şiddetle tavsiye edilebilecek bir mehmet uzun romanı kader kuyusu da.
  • mehmet uzun'un 1995 yılında kürtçe yayımladığı romanıdır. muhsin kızılkaya tarafından türkçe'ye çevrilmiştir. kitapta 15 fotoğraf çevresinde mir celadet ali bedirhan'ın ve genel olarak bedirhan ailesinin başından geçenler anlatılmaktadır. kitap ilk fotoğraftan başlayarak belli bir nizamda gider. yazar önce fotoğrafı tüm detayıyla size betimler, sonra neden o fotoğrafın çekildiğini ve o yıllarda celadet ve ailesinin neler yaptığını anlatır ve her bölümde mutlaka roman kahramanı celadet'in de yazdığı birincil ağızdan anlatılan bir bölüm vardır. kürt tarihi ve kürt insanını tanımak açısından oldukça kıymetli. zira ben celadet'in kardeşlerinin yetişmesini, büyümesini okurken çok şaşırmıştım. aynı anda üç dil öğrenmeleri, müzikle çok yakından ilgilenmeleri v.s. osmanlı tarihini yıllardır anlatılan klişeler dışında başka bir bakıştan okumak da ayrıca keyif verici. aşk gibi aydınlık ölüm gibi karanlık 'tan sonra okuduğum ikinci mehmet uzun kitabıydı, kürt değilim ama kürtlerle birlikte osmanlı ve türkiye tarihini anlatması, üslubunun güzelliği ile gönlüme taht kurmuştur devamı kesinlikle gelecektir.
  • romanın orijinal adı için (bkz: bira qedere)
  • mehmet uzun'un bugüne kadar okuduğum en güzel eseridir. insanın bedirhan ailesinden olası geliyor. mücadeleleri şapka çıkartır cinsinden. kitap aynı zamanda kürdün düşmanının çoğu kez yine kürdün kendisi olduğunu tarihsel olarak anlatır.
  • "oğlan tıpkı babası... sanki celadet yeniden çocukluğuna dönmüş, yeniden ceco olmuş, büyükannesi ruşen hanım'ın cecosu..." mehmed uzun - kader kuyusu
  • mehmed uzun un okuduğum ilk kitabı.
    kitap fotoğraflarla bedirhan ailesinin ( üç kuşak üzerinden. torun celadet ali bedirhan dır.) tarihini anlatırken bunu celadet ali bedirxan ın hayatıyla ilerletiyor.
    kitapta ki öznellik aslında kısmen o günkü genelin bir fragmanı gibi. tarihsel detaylarıyla konuyu işleyen yazar bu noktada kitabı bir aile kitabı olmaktan da çıkarmış.

    kader kuyusu orjinal adıyla bira qederê .
    toplamda 16 fotoğraf ile açılan bölümlerden oluşan kitapta fotoğrafların tasvirleri çok başarılı ancak mehmed uzun'un kitabı yazmasının 20. yy da yaşayan bir kürt yazar olarak celadet bedirhan ile aynı kaygıları taşıyor olması ve vefa duygusuyla yazdığını düşünüyorum buda kitabın edebi değerini etkilemiş bence.
  • bir kuyuda başlayıp, başka bir kuyuda son bulan hayat. "bir kuyu halkasıyla sıkıştırılmış kalplerin" hikayesi.
hesabın var mı? giriş yap