*

  • 1989 yilinda kaybettigimiz unlu udi ve bestekar. kardesi ismail sencalar da kanun calardi, hatta sencalar plak adinda bir sirket de kurmuslardi zamaninda. eserlerinden bazilari: gormedim omrumun asude gecen bir demini, gonlum yarali, ah guzel istanbul, neyleyim kosku neyleyim sarayi, mesesiz daglarda...
  • (bkz: rampa)
  • (bkz: arap kadri)
  • istanbul belediye konservatuarında ud öğretmeni ve istanbul radyosunda ud icracısı olarak calışmıştır. türkiye'deki bütün yerli ve arap filimlerinin 1950-1960 yıllarındaki dublaj müziklerini bestelemiştir. türk müzik dünyasında çok değerli sanatkarların okuduğu bir çok eser bestelemiştir(100e yakın piyasaya çıkmamış eseri vardır). tanınmış ses sanatkarlarımızın bazılarını yetiştirmiştir. türkiye'de ilk defa (türk musikisi) dergisini çıkartmıştır. türkiye'de ilk defa (türk musikisi mensupları) sendikasını kurmuştur. darülacize'de yıllarca müzik hocalığı yapmıştır. türkiyede ilk ud ögrenme metodunu yayınlamıştır.
  • büyük usta ne$et erta$'ın hayatında bir donum noktası olan ki$idir..
    bir dönem anadolu'dan yıgınla göç alan ta$ı,topragı altın kent istanbul'a göç edenler arasında ne$et erta$'ta vardır..
    garip mahlaslı ne$et erta$,istanbul'a geldigi zaman ilk olarak i$ aramaya koyulur..istanbul kazan o kepçe dola$maya ba$lar..ilk gün i$ bulamaz..bunun üzerine ikinci gün girdigi dukkanlara "ne i$ olsa yaparım" der..sonuç olumlu degildir ne yazıkki..üçüncü gün ne$et erta$'ın parası bitmi$tir ve artık girdigi dükkanlara "karın tokluguna calı$ırım" demeye ba$lar..fakat sonuç yine istedigi gibi olmaz..i$ bulamaz bir türlü..artık ümidi iyiden iyiye tükenmek üzeredir..parası da bitmi$tir..i$ arama macerasının dördüncü gününde ne$et erta$,sençalar plak isminde kadri $encalar'a ve ismail $encalar ait plak $irketini görür bir i$ merkezinin üst katında..kapısından içeri girer..içeride behiye aksoy'un plagı dinlenmektedir.kadri $encalar'ın karde$i ismail $encalar,elinde sazla kapıda öylece duran bir adamı gorunce "neden geldin" der..ne$et erta$ "saz çalarım,çalmaya geldim" diye cevap verir.."i$imiz bitsin,dinleriz" diye kar$ılık verir ismail $encalar.
    neden garip garip otersin bulbulisimli türküyü okur ne$et erta$..türküden çok etkilenir kadri $encalar..aynı gunun ak$amında donemin bilindik gazinolarından beyoglu saz'a goturur onu.ak$amları orada çalıp,söyleyecegini gecede 7.5lira alacagını ve karnını orada doyuracagını söyler..aradan yıllar geçtikten sonra kadri $encalar ile ilgili ne$et erta$ "bana istanbul'da ekmegi veren ki$i" diye söz edecektir..
  • 1937 senesinde kaydedilen kantolar adlı albümdeki rampa adlı parçada sesi ve kelime vurguları cem yılmaz'a çok benzemektedir.
  • çocukluğunda, babasının ittihat ve terakki ile olan ilişkileri nedeniyle yunan işgâli öncesinde istanbul'dan bursa'ya taşınmak zorunda kalmış, bu sıkıntılı günlerde başında taşıdığı tepsiyle tatlı satarak ailesinin geçimine katkıda bulunmaya çalışmış sanatkâr. çocukluğundan beri kemana ilgi duyduğu ve müzik kulağı da iyi olduğu için kemani cemil bey'den dersler almış, istanbul'dan bursa'ya taşındığında da gazinolarda keman çalmıştır. kaynaklarda bursa'da tepebaşı gazinosu'nda tanıştıkları geçer ancak 1971 yılında kendi sesinden kendini anlattığı bir bantta "eskişehir'e gittiğimiz bir gün" diye sözeder, yer önemli değil, bülbülî salih bey ile tanışır. salih bey bir keman üstâdıdır. o akşamki program için udun eksik olduğunu, keman çalanların ud çalmak konusunda da başarılı olduklarını, bu sazı deneyip deneyemeyeceğini sorar. kadri şençalar udu eline alır, o akşam programda çalar ve program bitip de ayrılırlarken salih bey kendisini "evladım, bence bu saza devam ediniz. bilmem ileride beni rahmetle mi anarsınız, yoksa bana beddua mı edersiniz... ancak bu sazda çok başarılı olacağınıza inancım tamdır." nitekim şençalar udda karar kılar, bu sazın ustalarından biri olur, hatta ilk türkçe ud metodunu yazar.

    radyoda çalışırken 1934 yılında soyadı kanunu çıkınca, dinleyenlerinin teklifi ve ısrarıyla "şençalar" soyadını alır.

    şençalar'ın 3 kızı olur, üçünü de büyütür, evlendirir. ancak yıllar yılı 32 yaşındayken bir çocuğunu toprağa vermesini unutamaz, eserlerini yazarken hep o çocuğunu anımsadığını, o hissiyatın parçalarına yansıdığını söyler.

    trt'nin de bizzat kendi programlarında "itiraf ettiği" gibi, pek çok bestesinin yanı sıra bizzat trt arşivinde bulunan ve piyasaya hiç çıkmamış 100 kadar bestesi daha vardır. ünlü olan şarkılarından bazıları:

    - gezdiğim dikenli aşk yollarında
    - ah edip inlerim gurbet elinde (ya da diğer ismiyle: neyleyim köşkü neyleyim sarayı)
    - yine o menekşe gözler aralı
    - meşesiz dağlarda meleyen kuzu
    - ey güzel istanbul benim sevgili yarim (ya da: ah güzel istanbul
    - görmedim ömrümün asude geçen bir demini
    - yeşil olur şu konya'nın meramı
    - sönmez artık yüreğimde yanan bu sonsuz ateş
  • neşet ertaş'ın "bana istanbul'da ilk ekmeği o verdi" dediği kişi.
hesabın var mı? giriş yap