• bi ornek vermek gerekirse, istiklal caddesi nde kaval calan bi adam vardir. cogu insan gorup de dikkat etmistir. adam butun gun ayni melodiyi calar cunku. nerdeyse dikkat etmemek mumkun diildir. o ayni melodi insani cildirtir:"düüliiii dü li dü li dü li düliiiii di lüüüü dü li dü li düli dü liii". nasi hergun ayni seyi calabilir yaaa dersiniz icinizden. hergun saatlerce ayni seyi caldigini dusunun. iste o adamin kafasi hastadir ondan bunu yapmaktadir.
  • aslında hiç de kötü bir kavram değildir . . . hayatta kafayı sıyırma noktasına teğet geçmiş veya her daim geçmekte olan insanlar için kullanılması uygundur. bu insanlar sevilesi ve ilginç tiplerdir. en dikkat edilmedik şeylere dikkat ederler; ayrıntılara takılırlar; zaman kavramıyla araları iyi değildir; çabucak sıkılırlar; ani hareketler yapıp bir anda önemli veya boş kararlar alırlar; onları çoğu zaman boşa bakarken* yakalayabilirsiniz; boklanması ve boklaması en olası kişiliklerdir . . . genelde hoş vakit geçirdiğim tüm arkadaşlarımın kafası oldukça hastadır . . . hepimizin kafası biraz hastadır, işin gerçeği. ama bu, bazı durumlar veya anlar karşısında ortaya çıkar. mesela: ertesi gün iki finaliniz varsa ve bütün gece çalışmışsanız, okula geldiğinizde arkadaşınızın "saat kaç lan, tümgöt," sorusuna, soruyu duymuş olmanıza rağmen algılamada geçici arızalar yaşamakta olacağınızdan boş bir bakışla veya "abi evden çıktığımda sekiz otuzdu," gibi gayet anlamsız bir cevap vermeniz mimkündür, çünkü kafanız hastalanmıştır . . . örnekler çoğaltılabilir: yolda yürürken, merdiven çıkarken yerde gördüğünüz herhangi bir yiyeceğe(meyve, sebze, köfte, atom marul, kesilmiş bir parça kavun vs.) saatlerce katıla katıla gülmek* kafa hastalığının en güzel örneklerindendir; beraberce tatil yapmakta olduğunuz arkadaşınızın* sabah kahvaltıya indiğinde, önce havuzun yanına yanaşıp: "ısmın mısın bugün, az sonra sana gireceğim de," demesi ve hemen ardından havuzun yanındaki kahvaltı masasına oturup tabağına gözlerini dikerek: "az sonra üstünde kahvaltımı yapacağım, aman abi sabit dur, yapma öyle gözünü seveyim," demesi kafası hasta insan teorisini canı gönülden desteklemektedir; bunun dışında sabah sıçtığı boku çok beğenip fotoğrafını çekmek isteyen insan modeli* başka bir kafa hastalığı vakasıdır . . . [ ayrıca (bkz: psycho)] . . . tanıştığım ve tanışmak istediğim tüm insanların kafalarının azcık hasta olması tercihimdir . . . çünkü (bkz: ben dünyanın en normal insanıyım) (bkz: hiç güleceğim yoktu) . . .
  • hatali uretim insanlardir hatali uretim olduklarinin kaniti beyinlerini kullanmalaridir, ya ben insanim beynim var dushunebiliyorum olayini abartmish olduklarindan her an kafalarinda bisheyler vardir olmalidir, surekli observation yaparlar surekli bisheyleri sorgularlar, olanlari oldugu gibi kabullenebilme yetisine sahip degillerdir bu yuzden hep kafalarinda wh questionlar vardir e dedim ya hasta ishte. hatali uretim olduklari ichin bazilari geri fabrikaya gider son kullanma tarihi gelmeden bazilariysa tirsar gitmeye ulan gitcez de orda nolcaz tamir mi gorcez eritilip jilet mi olcaz yoksa geri donushum kutusuna gonderilip bashka bi urun olarak geri mi yollancaz diyerekten belli olmayan son kullanma tarihlerinin gelmesini beklerler
  • kafası hasta insanlar hakkatten de tiksinç ve de kuskunç insanlardır.
    bunlar, doğuştan sakattırlar ve tedavileri mevcut değildir.
    şayet yeni tanıştığınız yahut yıllardır tanıdığınız bir insanın kafasının hasta olduğunu sezinlerseniz, arkanıza bile bakmadan mekandan derhal uzaklaşmalı, bu insanla ilişkinizi sonsuza dek koparmalısınız.
    bir insanın kafasının hasta olduğu nasıl anlaşılır derseniz, ki demelisiniz, buyrun size birkaç örnek;
    -ciddi bir konuşmanın ortasında "lilililililillililililililili..." diye aniden bağırabilir ve birden susarak herşey normalmiş gibi dinlemeye devam edebilirler.
    -size durup dururken bir silgi uzatıp rejim yapan insanı yoldan çıkarmak için ona çikolata ikram ediyomuş edasıyla "yesenee" diyebilirler.
    -sabahın beşinde eve normal bi şeymiş gibi camdan girebilir, "geçiyodum uğradım" diyebilir, 2dakka oturup kalkabilirler.

    hiç işiniz olmaya bunlarla, amman haaa.....
  • dusty: baba, hani davula önden tokmakla vurursun ya, bi de arkadan ince bi çubukla vurursun, adı nedir o çubuğun?
    (bir süre düşünür baba)
    baba: zırvadır kesin onun adı be.
    dusty: bak atma ama baba yaa.
    baba: tabi be, tokmak dan dan diye takılıyo önde, o çubuk da arkada zırvalıyo* işte.
    dusty: ..........

    (bkz: genetik kodlama)
hesabın var mı? giriş yap