• " abi soyle bi 5-10 sene calisayim, biraz para biriksin, sonra elimi ayagimi cekecegim is dunyasindan, kafemi acacagim, sabahtan aksama muzik calip gelen musteriler ile muhabbet edecegim" seklinde gelisen hayal kurmadir... "soyle zengin olucam, mali boyle goturucem..." demeyen, ozgurlugune duskun, sosyallesmeyi seven nice insanin hayal kurmasidir. veya soyle diyelim; "kiminle konussam kafe acicak yaw, bi 10 sene sonra memleket kafeden gecilmeyecek galiba" dedirten hayal kurma...
    ama gercekte biraz sikacak bir hayal kurma. 1- o para o kadar kolay birikmez... 2- is dunyasina girdim mi, o kadar kolay cikilmaz, "du bir- iki sene daha calisiym sonra..." diye diye yas kemale erer, 3- kafe acmak kolay degil, isi bileceksin, gerekli insanlari taniycaksin vs vs... (bkz: mafya sorunsali)
  • (bkz: hayalperest)
  • söz konusu kafe genellikle deniz kıyısındaki kasabalarda açılır. hep alıp başını gitme isteği duyan insanların düşlerini süsler.
  • kafelerin pesin para getirdigi, is yaptigi batil inanci oldugundan bir cok kisinin hayalidir..
  • aşırı cesur veya aşırı utanmaz insanların kopartan repliklerine peşinen alışmanız gereken bir hayal kurmak:
    "selamınaleyküm yeğenim, biz sivas'lıyız manavcılık yapıyoruz, bundan sonra manav ürününü bizden alıyosun!"
    "birader sabah arabayı dükkanın kapısının önüne çekmiştim, silecekleri sen mi kaldırdın?!"
    "bizim encik buraya selpak satmaya gelmiş dışarı itmişin. ekmeğimizle oynama koparır alırım boğazını!"
    "ben bu sokağın değnekçisiyim arkadaşım, şu iki masayı kaldır burdan, araç park edecez buraya"
    "biz belediyeden geliyoruz, dışarı attığın sandalye başına para kesicez, hiç boşuna içeri taşıma sandalyeleri, saydık biz onları"
    "ben balta satıyorum evladım, balta lazım mı? müşterilere sorsam onlara lazımdır belki? baltaa, baltalar beş milyoon"
  • kurulan cümlelerin herbiri "abi" yle başlar bu hayallerde..
    bide "şurası böyle şurası şöyle"yle devam eder ..
  • işin ticari yönünden daha çok "abi kafama göre bi yer açıcam." kısmı önemlidir. çünkü en sapa ara sokağının bilinmeyen bir çıkmazında seksendokuz kafe/bar bulunan istiklal caddesi'nde bile kişi genelde kafasına göre bir yer bulamaz. dekor olsun, müzik olsun kafasındaki kafe anlayışı hep farklıdır. yıllar geçer. belki açar kafesini, belki açmaz. ama kesin olan bir şey var ki onun açtığı kafeye gelen müşteri de aynı hayalle yanıp tutuşacaktır..

    -abi koskoca istiklalde adam gibi kafe yok ya. ah sermayem olsa tam kafama göre bi kafe açıcam. çok farklı olucak, dolucak taşacak..

    onun açtığı kafede de aynı hayaller konuşulacaktır elbet bir gün..

    (bkz: kısırdöngü)
    (bkz: ayna içinde ayna)
  • her şey çok güzel olacak'taki, altan karakterinden hallice hemen her gencin yaşamının bi döneminde içinde bulunduğu durumdur. bu hayali kuran her gencin konuyla ilgili cahil cesaretlerinin mihrakında ise şu yaklaşımlar sıralanmaktadır:

    1) ortamı çok şahane/"farklı bi zihniyetle" dekore edip para bulunur.
    2) beğendiğim müzik bulunmaz hint kumaşıdır. mekanda inceden çaldım mı, millet nasolsa hastası olur.
    3) benim gibi yurdum gençlerinde nasolsa yeterli para ve zaman mevcuttur. verdim mi ambiyansı, mekan er geç bir külte dönüşür.
    4) benim okul/asli uğraş/hobiler/manitaya ayıracağım zamanda kankalar vaziyeti idare eder. sonuçta bi mütevazi kafeyi işleticez, imkb'yi değil...
    5) sırf benim çevre bile nefis bi başlangıç için yeter. mekana sineklenmeye gelenlere ilk başta sert çıktım mı beleşçi zihniyet de hayatta beni yıpratamaz..

    (ve olaylar gelişir...)
  • bunun bi de guneyde deniz kenari bi yerde pansiyon acma seklinde olan cesidi vardir...
hesabın var mı? giriş yap