• yaygin bilinen kisa adiyla kahve evi, eski tam adiyla kocatepe kahve evi. ankara'da, mesrutiyet ile selanik caddelerinin kesistigi yerde bulunan cafe. şimdiki tam adi nurettin bey kahve evidir. bunu da niyeyse az insan bilir.

    menusunde kahvenin aromalisindan yoresel olanina dek pek cok turu bulundugundan, ankarali kahve tutkunlarinin es gecemeyecegi bir yerdir. benim hafizamda dekoru ve kokusuyla yer edinmistir.

    ote yandan, hantal sandalyeleri ve bacagini uzatmani engelleyen masalari; ucu haric, servis yapmak, guleryuzluluk gostermek ve menude sunulan urunler nedir-neye yararlar bilmeyen garsonlari; ve calınan muzigin (turk pop, uyduruk yabanci pop) ortamla her zaman uyumsuz kacmasi yuzunden artık ciddi ciddi sinirimi bozmaya baslayan; yine de genclik hatiralarima saygisizlik etmemek icin gitmekten kendimi alamadigim (nadiren gittigimde de arkadaki tezgahta oturup mutfak islerini gozlemledigim) bir cafedir.
  • ankaradakinin adı bir aralar "kocatepe kurukahve evi" idi. her çeşit abuk kahveyi bulabileceğiniz mekan diye bilinir ama mıra istediğimde yok dediler, hayal kırıklığına uğradım.
  • okul ciki$i ve dersane oncesi alt kati, okul kantini olur buranin. ted'in de kullandigi o guzelim mavi etekleri giyen guzel kizlarla dolar. ama cok konusurlar. ortam cok gurultulu olur, dayanilmaz.
  • menusunun arka kısmında bir brezilya deyisi yazili olan ankara mekani.
    bu deyise gore kahveyi gece kadar karanlik ve cehennem kadar sicak icmek gerekiyor.
  • menusunun arkasindaki brezilya degisi "kahveyi gece kadar karanlık, cehennem kadar sıcak ve kadın kadar tatlı içeceksin." olan mekan (benzer bir kahve taniminin daha da bir tadindan yenmeyeni icin (bkz: amerikan tanrıları): "gece kadar koyu, gunah kadar tatli.")

    menusunu es gecersek, berbat bir mekandir. su bile isteseniz en erken 40 dakikada gelir. garsonları havaya bakarak yürür, sipariş vermek için bas bas bağırmanız ya da ayaklanıp peşlerinden koşmanız gerekebilir. işletmecisi de fazla müsteri dolayısıyla sımarmış, ota boka laf eden bir adamdır. o yüzden kızılayda bulusma yeri olarak önerim (bkz: sting cafe), yemekleri, ortami ve fiyatları kahve evininkine denktir ve servis anlayışı çok daha iyidir.
  • sigara içmenin izin verilmediği bir katı bulunmadığı için kışın sigara dumanından boğulmak istemeyenlere tavsiye edilmez. (bkz: pasif içicilik)
    yazın ve ilkbaharda dışarda yola yakın olmayan bir masada oturmak en iyisidir ki gelen geçenden rahatsız olmayasınız.
    biraz yüksektir fiyatları ama porsiyonlar büyüktür. tavuk yemekleri lezzetlidir.
    bir de masalar hala aynı. oturmak çok zahmetli.

    edit: dışardaki masaları değiştirmişler. şimdi daha rahat.
  • en içilesi kahvesi fındıklı kahvedir. üstelik menüdeki en hesaplı seçeneklerden biridir.
  • kızılaydaki kaliteli birkaç mekandan biridir fakat akşam dokuz buçukta zorla hesabı ödetip, ona çeyrek kala da kapanır, cinnete vesiledir.
  • çeşit çeşit kahvelerinin yanı sıra yemeklerinin de çok güzel ve fazlasıyla doyurucu olmasına rağmen hizmetinin çok kötü olduğu bir mekan.. garsonların hepsi özel seçilmiş galiba.. hepsi birbirinden asık suratlı.. istediğiniz herseyde iş çıkartmayın bize şimdi dercesine daha da asılıyor suratları.. ayrıca cok da yavaslar mekan cok kalabalık olmasa bile.. gittikten ancak 1 saat sonra yemeğe kavusabiliyorsunuz.. sipariş verebilmek için bi yarım saat bekliyorsunuz yemek de zaten yarım saatte geliyor.. ama gene de kızılayda iyi bir kahve içebilmek için gidilebilecek bir yer..
  • istanbul ataşehir'e de şube açmış mekan.
    kahveleri,çayları ve servisi güzel.
hesabın var mı? giriş yap