• gelin taci anlamina gelen bir sozcuk.
  • klarinetin popo nahiyesine verilen ad. insanların nasıl farklı popoları var ise klarinetlerin de kıvrım katsayısı farklı kalakları bulunur.
  • bakır nefeslilerde boru düzeneklerinin en sonunda sesin çıktığı ve açıldığı bölüm. özellikle dışa doğru kıvrık olan kalak bölümü sesin rezonansını oldukça etkilemekte ve bu nedenle entrümanın yapısına göre kalağın çapı da değişmektedir. (bkz: trombon) (bkz: trompet) (bkz: tuba) (bkz: korno) ve alternatif olarak tahta nefesli (bkz: saksofon)
  • tezek yığını.
  • ruhen sıkılma, boğulma, manen dar alanlara hapsolup, çıkamama hali.
  • eski dilde "burun ucu" anlamına gelir.
  • klarnetin en alt parçasıdır. kalak çıkışı kapatılırsa enstrümanın tüm delikleri kapalı haldeyken ses çıkmaz çünkü böyle bir durumda havanın dışarıya çıkabileceği tek delik kalaktır. kalağa yakın deliklerden birinin açılması ile boğuk ve normalden pes bir ses çıkar. ancak kalak çıkışı kapalı iken klarnetin ağızlığına yakın kısmındaki deliklerin açılması halinde seste çok ufak değişiklikler olacağından genelde görenler nasıl ses çıktığına şaşırırlar. kalak en kolay zarar görebilecek parçalardan olduğundan dikkat etmek gerekir. özellikle yere sert bir şekilde koyulması halinde klarnetin malzemesinde çatlamalar meydana gelebilir. klarnet ayaklığı kullanılması tavsiye edilir. ayrica yeni nesil telsiz mikrofonlar artik baril yerine kalağa da bağlanabilmektedir.
  • (bkz: brass) adı verilen bakır üflemeli çalgıların en sonundaki, sesin dışarıya verildiği aksama verilen ad. brasslardan ayrı olarak klarinetde de aynı aksam aynı ismi alır.
  • tdk'da anlamı gelin tacı olarak verilmiş. neden özellikle gelin tacı? uç, en gibi bir anlamı var sanırım, çünkü diğer anlamı da şapka siperliği. yine tdk'da bir diğer anlamı, burun ucu.

    gelin tacı diye ad verilince, insanın "çeyiz" anlamında "kalın" ile akrabalığı sorgulayası geliyor. özellikle gelin tacı denmiş her yerde çünkü, taç değil. ama makul hiçbir açıklama düşünemedim. yine tdk'da bir diğer anlamı da tezek yığını olarak verilmiş, çık şimdi işin içinden.

    çıkılır tabii. "şalvarı şaltak osmanlı / eyeri kaltak osmanlı" yahut "yüksek olur arap atın kaltağı" diyoruz ya. bu sözcükle akraba olmalı; daha doğrusu bu sözcükteki "kal-" ile. şapka siperi, burnun ucu ve gelin tacını ancak böyle birleştirebiliriz. kaltak eyerin altına konulan "altlık". herhalde alt, aşağı, alt uç gibi bir anlamı var "kalak"ın. altı püsküllü yahut kumaş uzantılı taca kalak, şapkanın uzantısına, siperine kalak, yere yayılan, tabana yayılan tezek öbeğine kalak. makul mü? ben daha iyisini bulana kadar en iyisi bu.

    peki nerede kullanılıyor bu "kalak"? kalak şeklinde kullanımına hiçbir metinde rastlamadım. kalaklı şeklinde kullanılıyor. sanırım taç anlamıyla, çünkü kalaklı dediğinde ya fiziksel olarak başının büyüklüğünü anlatıyorsun, yahut soyut bir büyüklükten bahsediyorsun.

    ikincisine örnek, bir kayseri-erkilet nüktesinden. erkiletli biri, erkilet'e mahsus (bkz: vartanca) kullanarak girdiği mekandaki haziruna hakaret etmek için, selamunaleyküm caş efendiler diyor, yani eşek efendiler. ama orada da bir erkiletli var imiş, o da aleykümselam eşeğin kalaklısı diyor. yani taçlısı, önde gideni, bayrak tutanı, büyüğü.

    diğeri daha ilginç. (bkz: hiç kadın şair olmamasının sebepleri/@nostalgiaman) burada belirttiğim üzere, nef'i bir kadın şaire şöyle diyor:

    şâir mi oldun behey ayı kulaklı
    sana bir şey gerek başı kalaklı

    burada "taç" anlamı, hatta kalça, kaltak ile ilişkilendirdiğimiz geniş, enli, yayılmış, uçlu anlamı kullanılıyor. cinsiyetçilik yapan nef'i, kadının ihtiyacının başı kalaklı bir şey olduğunu söylüyor, yani penis. eskiden, yıllar yıllar önce sözlükte yazarlar birbirlerine penis fotoğrafları gönderirlerdi, herkes bilirdi ama şimdi bilmeyenler olabilir, penisin başı enlicedir. taç gibidir aynı zamanda.

    üstelik -ak eki genelde fiilden isim yapan bir ektir. uçak, yürek gibi. bunu düşününce, kal- fiil kökü "kaldırmak" ile akraba olur ki, bu iş iyice penise bağlar hacı ben burada kesiyorum.

    böyleyken böyle. gelin başıyla atın altındaki eyeri akraba eder, aynı ifadeyle bir de penis tarif ederler. sen de hiçbir şey diyemezsin, yutkunursun sadece.

    edit: ulan bak bir de ne buldum: (bkz: #19692400)
hesabın var mı? giriş yap