• gidenlerin ardindan izleyen olmaktir. cogu zaman uzucudur. giden olmak da iyi degildir elbette, ancak caresizliktir kalanin elindeki. giden gider, el sallanir uzun sure belki, ve artik goz yaslari durmazlar gozlerde. sicim gibi akan yaslari durduran ise, baska bir kalandir kimi zaman. elinden tutar, hicbir sey soylemeden, hissedersin onu, o da seni, icindeki buruklugu. biraz berraklastiginda goruntu, bakarsin elin sahibine; canli kanli hayati tum heybetiyle benligine aktaran gozlere bakarsin. ama artik bu farkli bir konudur..
  • bölünenden bölen sonrası arta kalmaktır.. bölünen senden büyüktür, bölen senden büyüktür. artık onların birbirleriyle işleri de bitmiştir. sen dışlanmışsındır.
  • kaybedilenle yitmenin, yitirdiğinle kaybolmanın iç içe geçmesi.
  • çok daha zormuş giden olmaktan. gitmek bir seçimdir sonuçta, kalan olmaksa zorunluluk. gölge değilsin ki kovalayasın gideni...
  • ne gidenin tazeliginin ne kalanligin tecrübesinin affedilebildigi olus.
  • gitseydi ne olacagini hep merak edecek olandir.
  • gidenin gitmesinin nedeni olmaktır çoğu zaman... kalan hep ordadır, gitmek bazen gidenin seçimi değil, kalanın isteğidir.
  • giden olmaktan daha zor olan durumdur. gidenin gittiği yerde yeni bir mekan, yeni insanlar, yeni işler kafayı meşgul edecek yenilikler bulunurken. gidenin ardından her şeyin aynı olduğu ama gidenin olmadığı yerde kalır. özlemi daha yoğun yaşama olasılığı daha yükseltir. şayet kalan kişi yerlere, nesnelere anlam yükleyen biriyse gittiği yerler, yaptığı şeyler onun bu süreci zor yaşamasına neden olacaktır.
    bu konuda yazılmış harika bir kitap vardır. (bkz: uzak) (bkz: oruç aruoba)
  • eksilen olmaktır. mekan sabit kalır, giden boşluğunu bırakır, eksilirsin. aşksa söz konusu olan sevgi sabit kalır, göz yaşların akar, eksilirsin.
hesabın var mı? giriş yap