• (bkz: camdan kalp)
  • kirilmis bilek gibi bakar gozlerin
    kalbi camdan ,yaralari camdan
    kabugu buzdan sevgilim
    benim,benim kirilmis bilek gibi bakar gozlerin
    biliyorsun sokak sokak soguk
    sesim buruk mektubumun agzi bozuk
    olsun,eve donelim.
    kirilmis bilek gibi bakan gozlerin
    tamaaam cok pisim
    pisism ama guzelim
    lutfen sevgilim eve donelim
    cok acidim cok aciktim sevgilim
    cok acidim cok aciktim sevgilim
    sokak soguk sokak soguk
    nolur eve donelim biliyorsun sevgilim
    sokak soguk sokak soguk
    lutfen ipi cek
    beni cek
  • şarkının en vurucu kısmı
    'kırılmış bilek gibi bakar gözlerin' dir kanımca. umay'ın iç çekişleri de kayda değer bir kırıcılık katmış esere.
  • sözleriyle, umay umay'ın söyleyişiyle, klipteki göz alan kontrast ve renk oyunları ile etkileyici ve hırpalayıcı bir şarkı...
  • icinde muthis bir back vokal bulunduran, umay umayin essiz sarkilarindan bir digeri.
  • ilerde sweet november ile manhattan arasında gidip gelen bir film çekersem kesinlikle soundtrack'e alacağım bir parça olacaktır bu. "sesim buruk mektubumun agzi bozuk olsun,eve donelim. kirilmis bilek gibi bakan gozlerin tamaaam cok pisim pisim ama guzelim" kısımlarında dolphingirl den geri vokal bekliyorum, tabi isteğe göre cok "acidim cok aciktim sevgilim" kısmı için de cerbusef veya sela furtini 'den yardım alabilirim.
  • sokak soğudu artık, mektupların ağzı bozuldu, sevgisizliğe buz parçalarının arkasından gülüp "sevgilim" diyorsun. kabuğu buzdan sevgilin o senin.

    ipi çek. beni çek.

    karnın acıktı; sıcaklık içinde devinen mutluluk, gözlerindeki yeşillikle gökyüzünü yalamaya başladı. o da mutludur şimdi belki. kıyamadın noktalamaya, iki tane virgül yeter deyip gülebildin aynadaki malum kişiye...

    çok acıdım
    çok acıktım

    "sevgilim"
  • yıllar sonra dinlenildiğinde bile hala aynı duyguları yaşatan şarkıymış. o değil de, his olarak aynı şeyleri yaşatmasına rağmen, ben ne kadar çok değişmişmişim. çok. çoak. çoaoak.

    tamaaaaaam. pisim.
    pisim ama güzelim.
  • kalbi camdan; içindeki her şeyi gösteriyor. yaraları, sevinçleri, zaafları, hüzünleri...
    sanıyor ki kalbini olduğu gibi görenler onu sevebilecekler. anlatıyor safça kalbindekileri, dinleyenlerin sırtlan bakışlarından uzakta. onu anladılar ve sevdiler sanıyor. inanıyor; incitmeyecekler.. çünkü onlar vaatlerle geldiler..

    ve çok kolay kırılıyor. oyun oynaması imkansız onun, oynadığı an hemen tuzla buz oluyor. gelip biri o kalbi yerden süpürüyor.

    kalbi camdan hangi kalbe çarpsa kırılıyor. trajikomik bir kaderi var, elinde değil, istese de güçlü olamaz o. kadifeden bir örtünün sarması lazım onu, hep başka birinin göğsünde arıyor huzuru. o tenin altında çarpan kalpte yeri var sanıyor.

    güzel bir laftır "kalbi camdan". camdan bir kalbin, başka biri tarafından fark edilip, dile gelmesidir. yanından kırmadan geçip giden birinin seslenişidir. "onu incitmeyin" der gibidir üçüncü tekin olmayan şahıslara.. hikayenin sonu değişmez; sonra biri gelir o kalbi süpürür.

    yalnızlar ve ardında bıraktıkları olmasa, bu süpürgeler ne çok yalnız kalacaklar.. süpürürken ne çok dalga geçiyorlar oysa..
  • karanlık bir gece ve bir kaldırım köşesini anımsatır.
hesabın var mı? giriş yap