*

  • iktisatta bazı kavramların yer değiştirdiğini gözlemlemekteyiz. postmodern söylem ve yapıbozumcu yaklaşım, kavramları ideolojik içeriğinden kurtarma çabasıyla kapitalizmyerine piyasa ekonomisi adını koyup, bu piyasa ekonomisinin son yıllarda şekillenişinin ve özellikle bilginin paylaşılması ve yaygınlaşmasının açtığı kapıdan içeri sızarak, sürecin adına da küreselleşmedemektedir. postmodern söylemin kapitalizmi ideolojik içeriğinden kurtarma çabasının aksine; kalkınma, planlı ekonomi vb kavramlara da (totaliter sistem vs.) ideolojik yükleme yapması, benzer söylemi kullanan ekonomistlerin benzer refleks ve tepkileri göstermesi giderek anlamsızlaşmaktadır. 1-2 günlük hadi hadi en fazlası 1-2 aylık öngörü ve analizlerle hareket eden, o gün piyasaların aslında ne demek istediği yorumlayıp ardından piyasadenen şeyin bu analizlerden yola çıkarak “aslında biz bu mesajı vermek istemişiz” türünden giden (rasyonel beklentiler) karşılık söylemlerin giderek bir kısır döngüye yol açtığını, bu döngünün iktisat biliminin geldiği yer olarak oldukça kısır ve üretimsiz olduğunu görülmektedir.
    her nekadar birileri ulusal-kalkınmacı-populist modeli refah devleti modeli ile birlikte ideolojik planda mahkum ettiklerini düşünseler de yerine konmaya çalışılan modelin en azından gelişmekte olan ülkelerde teklemeye başladığı görünen bir gerçektir. yeni dönemin popüler iktisat kuramlarının zorlama olduğunu görmek ve içeriğini tartışmak ayrı bir konu olmakla beraber, bu yeni kuramların serpilip gelişebilmesi, “tek ve biricik” model olduğunun sunulabilmesi için gerekli olan zemin temizliğinde “kalkınma ve planlama” kavramlarının dışlanması da zorlama olduğu ortadadır.
    iktisat biliminin aslında giderek popülaritesi azalan bu kavramları yeniden sahiplenmesi gerektiğini, zenginliğin ve yoksulluğun yapısal kaynaklarını çözümlemek ve çıkış yollarını bulmak çabasının güncel bir sorun olarak durmaktadır. hele hele bizim gibi gelir dağılımının ve bölgesel kalkınma farklılıklarının belirgin olduğu bir ülkede kalkınma ve planlama konusunda çeşitli kuramsal açılımlara ihtiyaç olduğunu söylemek zor değil.
    çok esaslı bir kaygı olarak taşımamakla beraber; (bu konudaki yükümlülük iddia sahiplerine aittir) piyasa ekonomisi = demokrasi özdeşliği, kalkınma ve planlama ekonomisi = totalitarizm eşitliğinin sorunlu kavrayışlardan bir tanesi olduğunu da düşünerek bu konuda da bazı girdiler yapılması gerekmektedir.
  • ilk kalkinmaci* iktisatçi olmasi itibariyle lütfen (bkz: friedrich list)
  • mülkiye'de maliye ve iktisat bölümlerine dördüncü sınıfın 2. döneminde zorunlu olarak yahya sezai tezel tarafından verilen dersin adı.
  • (bkz: fuat ercan)
  • gelişme ekonomisi adı altından yıldız teknik üniversitesi iktisat bölümü'nde feride doğaner gönel tarafından verilen ders. ayrıca öğrencilerin sınav stresinden çok ödev stresi çekmeleri nedeniyle, ödevden iyi bir not* alanların kalma olasılıklarının düşük olduğu derstir.
  • (bkz: coğrafya kaderdir) anlayışına şiddetle karşı çıkan ekonominin alt bir dalı...

    son zamanlarda sanılanın aksine mikroekonomik bir perspektifle ele alınmaktadır.
hesabın var mı? giriş yap