• beyoğlu ve galatasarayın ünlü bankerlerinden, eğitim konusunda sarayla papaz olup memleketi terk etmiş ancak büyük bir bölümü toplama kampında hayatını kaybetmiş aile.
  • (bkz: komando)
  • yahudi cemaatinin olduğu kadar 19. yüzyıl osmanlı’nın modernleşmesinde de rol oynamış köklü bir ailedir. kamondolar, engizisyondan kaçarak ilk once venedik’e, ardından 17. yüzyılda istanbul’a gelmişlerdir. son fertleri, ii. dünya savaşı sırasında nazi toplama kamplarında ölmüştür. doğu’nun rothschild’i olarak anılan aile, istanbul’da ilk belediyeciliğin kuruluşundan kentsel altyapının modernleşmesine, modern bankacılığın kuruluşundan yeni eğitim kurumlarının oluşumuna kadar toplumsal yaşamın her alanında rol aldılar.
    (bkz: kamondo han)
    (bkz: kamondo merdivenleri)
  • bir cok ilginc (genelde mutsuz idealistler) kisiligin ciktigi, hayran olunasi bir gecmise sahip olan aile. istanbul'dan sonra paris'e göc edip, dersaadet'de olan islerini zamanla tasviye etmislerdir. nesim de kamondo'nun evi hala paris'te antik mobilya müzesi olarak aciktir geri kalan parcalardan olusan sanat koleksiyonlarinin büyük bir kismini louvre müzesine gecmistir.
  • efendim kendileri büyük bir aileymiş. zamanında bir soy ağacına düşmüştü yolum internette. aradım taradım buraya ekleyeyim diye ancak tekrar bulmak mümkün olmadı. velhasıl öyle buyrulur ki soy ağacında zamane kamondo daha bir osmanlı, daha bir sarıklıyken, biraz daha yakın tarihe inildiğinde bir tanzimat efendisi kılığında karşımıza çıkarlar. paris'e göçleri sonrasındaysa "le bourgeois gentilhomme" *gibi.

    ailenin kaderi dolaşmaktan yana çizilmiş gibi. ispanya'dan osmanlı'ya, osmanlı'dayken avusturya vatandaşı olup viyana kapılarından girmeye niyet etseler de italya bunlara "de" unvanını vermiş, "de kamondo" olmuşlar. nihayetinde osmanlı ile yenileşme, okullardaki eğitim sistemi nedeniyle papaz olunca paris'e göç etmişler. ancak değirmenin suyu gene osmanlı kaynaklıymış, istanbul'daki banka parasıyla yaşamışlar.

    nesim ı. dünya savaşında fransız ordusuna katılıp ölüverince aile isyan etmiş bir nevi. müzeleştirelim biz bu nesim'i demişler ve günümüzde hala açık olan nissip de camondo müzesi paris 8'de oluşuvermiş. görüldüğü üzere isim de artık biraz daha fransız olmuş. fransız müzelerini gezenler, bizim müzelerden farklılığı söyle yorumlarlar, bizim müzeler incik boncuk, mini mini eşyalarla doludur, yok hanımın küpe kutusu, yok dikiş iğneliği derken biz eşya yükünü sevmiş bir izlenim veririz, oysa fransızlar eşyadan yoksun ama tabloya doygundurlar. kocaman odalar, salonlar ama eşyasız... bir şömine, duvar boyutunda tablolar... nesim'in müzesi bu iki kültürün birleşmesini görmek adına güzel bir sentez aslında. hem eşyalar, hem tablolar.

    aileden günümüze kalan olmadığı söylenir, zira hayatta kalanların son göçleri auschwitz'te noktalanır.

    (ara: kamondo) ya da (ara: camondo)
  • tarihi kamondo merdivenlerinin hemen başında yer alan tarihi kamondo apartmanının bir zamanlar sahibi bu ailenin güzeller güzeli apartmanı, restore edilmiş daha da bir güzelleşmiştir. lakin o insanların ruhları sızlatırcasına daire sahiplerinin bir çoğu anadolu köylülerinden oluşmaktadır. binanın bodrum katı hamamdır ancak kullanılamaz haldedir. çatı katı ise 270 derece galata manzaralıdır ve bir zamanlar abidin dino burada yaşamıştır. abidin dinonun yaşadığı yıllarca resimlerini yaptığı o güzel dairede bendeniz ise manzaraya karşın rakı keyifinin bokunu çıkartmakta alkolizm yolunda bohemliğime bohemlik kata kata yaşamaktayım. bekleriz efenim :)
  • beyoğlu sütlüce de anıt mezarı mevcuttur. çok ta fifi.
  • kamondolar safarat yahudisi idiler. 16. yüzyılda ispanya'dan portekiz'e kaçmış, oradan osmanlı devleti'ne sığınmışlardır. asıl parayı kazananlar izak kamondo ve ibrahim salomon kamondo kardeşlerdi (yani ısaac ve abraham). izak kamondo hiç evlenmemiş ve çocuğu olmamıştır. ibrahim'in ise üç çocuğu olmuştur. ibrahim behor, nesim ve rebeka (rebecca). yukarıda isimlerini saydıklarımızın hepsi istanbul'da doğmuşlar ve istanbul'da tefecilik yapmışlardır. aynı zamanda büyük miktarda emlak sahibi idiler. herhalde parasını ödeyemeyenlerin karşılık olarak gösterdikleri emlaklara da sahip çıkmış, han ve hamam zengini de olmuşlardır.

    osmanlı devletine yüzde 4 faizle borç veren rothchild'lere rağmen yüzde 12 faiz alan kamondolar, sultan abdülaziz devrinde işleri rakipleri ermeni, rum ve levanten bankerlere kaptırdıkları için paris'e yerleşmeye karar vermişlerdir. ibrahim behor, ilk ofisini paris'te açmış ve bu arada buraya yerleşmek üzere hazırlık da yapmıştır. fransızların arasında muhit edinmek kolay olmadığından, bir ‘‘dö’’ unvanı satın alarak isimlerine eklemişler ve asil bir aileden geldikleri izlenimini vurgulamışlardır.

    (bugün paris'te "musee de nissim camondo"ya ev sahipliği yapan malikane 18. yüzyıldan kalmadır. içindeki mobilyalar da 18. yüzyıla aittir ve her bir parça imzalıdır. müzenin bulunduğu 18. yüzyıl eseri binayı yaptıran ve mobilyaları toplayan, nesim kamondo'nun oğlu moiz'dir.)

    ibrahim salomon çok iyi vakit geçirdiği avrupa'da, paris'te 1873'te ölmüştür ve vasiyeti üzerine cenazesi istanbul'a getirilerek hasköy'deki mezarlığa gömülmüştür. kitapların yazdığına göre cenaze merasimi o kadar muhteşem olmuştur ki, yahudilerin osmanlı topraklarına yerleşmelerinden bu yana böyle cenaze merasimi görülmemiştir ve böyle bir merasim hiçbir yahudiye nasip olmamıştır. cenaze sırasında borsa ve bütün finans kurumlarının yanı sıra galata, istanbul ve haliç civarındaki bütün mağazalar kepenk indirmişlerdir. piyadelerden ve bahriye'den oluşan iki manga asker ile saray orkestrası muzika-yı hümayun, bütün diplomatlar ve çevreleri, ortodoks, katolik gibi bütün hıristiyan ruhanileri cenaze merasimine katılmışlardır.
  • bir şehri güzelleştiren, şehirde sosyal hayat standartlarını ve ulaşım standartlarını yükseltebilecek kadar varlıklı olup. paraya ve ticarete yatırım yapıp güvenliğe ve gücü korumaya yatırım yapmayan ve bunu nazilerin gazabıyla ödeyen aile.

    oysa rockefeller ve rotschild, waldorf, vanderbilt, dupont gibi kendileriyle aynı hanedan sınıfında olan diğer aileler servetlerini koruyabilmek için yeri geldiğinde aksiyon filmlerinde gördüğünüzden çok daha karanlık operasyonlar yapabilen lejyoner (eski asker, istihbarat mensubu, polis vb en iyileri) gruplarından oluşan "yasal" güvenlik şirketleri kurdukları için uzun yıllar varlıklarını sürdürebilmişlerdir.

    günümüzde de bu uygulama halen devam etmektedir. bu ailelerden amerikada ikamet eden bir ferdinin yatı malta açıklarında bir kaç gün keyif yapacak diye 2 hafta önceden gelen hiç de dikkat çekmeyen düşük profilli ekipler sessizce tüm adayı, son aylarda yanaşan teknelerin sahiplerinin background checklerini yerel polisin ve bir avrupa şehrindeki bir emniyetin sisteminden kontrol edilmesi dahil didik didik araştırmıştı.

    moise de camando bu tür bir çalışma yapacak güce sahipti, fransız direnişinden, olmayan ordusundan, o dönem paristeki yabancı elçiliklerin ateşelerinden devşireceği küçük bir birlikle bile kendi sülalesini kurtarabilecekken malesef güven ve rahatlığından, belki de kamplarda yakılma efsanelerine inanmayışından basit bi cezaevi gibi görmesinden ötürü hafife aldığından bedelini çok ağır ödedi. keşke soyları devam edebilseydi
hesabın var mı? giriş yap