kara duman

• karmate'nin nani albümünün ikinci şarkısı:
  
  geldi bir kara duman
  dağların arasina
  kaderim da benziyor
  dumanın karasina
  
  göresledim yarimi
  hasret yüreği dağlar
  gözden yaş akmaz ama
  kalbim oturmuş ağlar
  
  sensiz bu yaylalarda
  gülüm zaman geçer mi
  sen çıkmazsan yaylaya
  dağlar çiçek açar mi
  
  sevdiğim sigaranı
  ne of çeker içersin
  al beni de yanına
  ne hasretlik çekersin
• tulumun sesiyle beni benden alan türküdür, yorumuyla sözcüklerin yürekten nasıl döküldüğünün göstergesi aynı zamanda.
• böyle bir çekirdek türü de var çıt çıt yemelik. siyah, küçük, ayçiçek çekirdeğinin tohum hali gibi. tekirdağ'da böyle denir en azından.
• karmate grubunun söylediği güzel bir türkü.
  karmatenin bize kazım koyuncu'yu hatırlatan tarzda müzik yapması güzel oluyor. özledik seni kazım abi.
  
  edit: imla
• karmate'nin güzel bir şarkısı.
  
  http://fizy.com/#s/168pjw
• birisi için dinlenildiğinde veya birinin size "seni söylüyor" demesi halinde daha da anlamlı olan şarkı/türkü.
• gecenin yarisinda "o"nu yolcu ederken o soguk otogarda dinlemistim bu sarkiyi ilk olarak. otogar'da karmate'nin afisi vardi. yabanci bir grup geliyor sanmistim. kulakligi uzatti, sigara iciyordu bu sirada, ben birakmayi deniyordum yine.
  "sevdigim sigarani
  ne of ceker icersin, ne of ceker icersin...
  al beni de yanina
  ne hasretlik cekersin"
  
  her dinledigimde sigara icesim, her sigara ictigimde dinleyesim geliyor "o'nun yoklugunda. sigaranin dumaninda da olsa "o"nunlasin 5 dakikaligina..
• normal hali yetmezmiş gibi, bir de ağıt şeklinde dinledim ben bunu. kalabalık bir evdeydik. cenaze evi. bir sürü insan var. karadenizden çok uzak bir köydeyiz. aniden gelen bir kadın nedeniyle bütün kadınlar başını kapatıp bir odaya tıkışıp okumaya başlıyorlar. arapça dua edip ağlıyorlar. birilerinin kolumdan çekip oturtması ile ben de kapı ağzına yere çöküp dinlemeye başlıyorum.
  o esnada, odadaki en büyük köşe koltukta saatlerdir heykel gibi sessizce oturup duran çok yaşlı bir kadın ayağa kalkıyor. ölen bebeğin babaannesi. yürüyor, odadan dışarı çıkıyor, peşinden gidip koluna giriyorum. ''dışarı'' diyor bana sadece. bahçeye çıkarıyorum. en güzel, en büyük ağacı seçip işaret ediyor. oraya gidiyoruz, dibine oturup, yanıma otur diyor eliyle yere vurarak.
  oturuyorum.
  ''sen de anlamazsın değil mi bunlarin ağıdını?'' diyor.
  ''anlamıyorum'' diyorum.
  ''gözümüzden yaş akmaz ama, bizim kalbimiz ağlar'' deyip bu türküyü söylemeye başlıyor.
• kendime tam 90lar gecesi yapmış eğlenirken gece gece ağzıma sıçan şarkı. şarkı dedim ama gayet türkü olmuş. çok fena olmuş. hemen ezber yapıp evde söyleyip odadan odaya dolaşacağım.
• her dinlediğimde beni ağlatan türküdür, ki şu sözleri de bunu doğruluyor.
  
  "sevdiğim sigaranı
  ne of çeker içersin
  al beni de yanına
  ne hasretlik çekersin."
  
  resul sen nesin ya, var mı böyle ses var mı böyle güzel türkü.