karabayır ^*

• karabayır suları vardır acıbadem'de kamyon kamyon dolaşır.
• esenlerin biricik gül bahçesi.. istanbulun teksas ı
• istanbul esenler ilçesinin bir mahallesidir. tem otoyolu bağlantısının güneyinde yer alır aynı zamanda bağcılar ilçesi ile sınırdaştır. diğer komşu mahalleleri :
  
  (bkz: oruç reis mahallesi)
  (bkz: havaalanı mahallesi)
  (bkz: fatih mahallesi)
  (bkz: kazım karabekir mahallesi) dir
  
  en son basında bu mahallede süre gelen uyuşturucu üretimi ve bu üretimde çalışan çocuklarla yer almıştır
• denizli'nin çameli ilçesine bağlı, 2440 metre rakıma sahip bir köydür. fethiye sınırında olması, tertemiz çam havası ve manzarasıyla çok güzel bir yermiş. gitmedim ama gidip göresim var.
• civarındaki müptezel tayfanın, kendi arasında "mahalle", "bayır" diye adlandırdığı, bilumum ucuz uyuşturucu çeşitlerini temin edebildiği mahalledir.
  
  burada ikamet edenlerin büyük çoğunluğu, geçimini uyuşturucu satarak sağlamaktadır. kapı önüne minder koyup oturan teyzeler örgü, dantel olayına pek girmezler. bunun yerine "evladım, sigaralarımız çok güzel!" diyerekten ellerindeki afganı, kubarı pazarlamakla meşgul olurlar.
  
  gelişmiş versiyonları:
  (bkz: tarlabaşı)
  (bkz: hacıhüsrev)
  (bkz: dolapdere)
• istanbul esenler ilçesinin eski bir mahallesi olup adı burada yaşanan olaylar yüzünden kötü imaj kazanmasına sebeb olmuşdur. artık öyle bir yok dercesine adının tuna mahallesi olarak değiştirilmeside çok gariptir.
• (bkz: karabayır bağları)
• eski ve asıl adı "zengan" olan mardin'in dargeçit ilçesine bağlı köyün resmi adı.
  
  (bkz: dargeçit/#24410050)
• kırklareli ili, babaeski ilçesine bağlı köy.
• sabah 5'te buraya gitmiş olmam, akabinde adeta mesaiye başlar gibi hırsızlığa çıkan insanları bir bir görmem (hadi geç kalıyoruz baa şeklinde), elinde kalaşnikoflu iki adamın "kim bu yabancılar" diye arabanın içindeki bize tip tip bakması filan hayatımda yaşadığım en ekşın dolu anları oluşturur. camı tıklatıp "kristal mi şeker mi koko mu ne arıyosunuz" diye soran bir çocuk, "araba tanıdık olsa bile içindekileri bilmiyoruz bu saatte ne işleri var burda" diye tartışan dışardaki tipler filan derken istanbul'un içinde bir harlem, adeta bir amerikan filmi sahnesi klişesi varmış, öğrenmiş olduk. daha sonra öğrendiğim bilgiler sayesinde gözümde iyice tuhaf bir forma bürüyen mahalledir ayrıca. belli bir noktaya kadar gayet normal ama girilmesinin hemen imkansız olduğu bir kaç sokak varmış ki biz de o gece oraya düştük sanırım. bir sokak vardı, girişinde adamlar vardı mesela o saatte, arabayı inceleyip devam et şeklinde bagaja vuruyorlardı, yoksa yol kapalı burdan sonra kardeş modunda geri çeviriyorlarmış insanları filan.
  
  "biz burada yabancıları sevmeyiz" deselerdi tam olacaktı.
  
  1-2 saat önce jay jay johanson konserinden çıkmış depresif muhallebi çocukları olarak oraya nasıl gittiğimiz sorusunun cevabı ise "ya benim bi 5 dakika işim var bu yol üzerinde, halletsem sorun olmaz di mi?" diye soran taksi şöföründe saklı. 5 dakika işten ben benzin filan anlıyorum, "5 dakka işim var, ben istanbul'un en balta girmemiş ormanına gidip uyuşturucu alıcam" diyosan orda biraz daha fazla parantez açman lazım yani.
  
  adama hala gülüyorum ya.
  
  üstelik, istikametin de alakası yok. gerçekten yol üzerinde olsa yine bir derece anlayabileceğim durumu. heyallam.