• bir haydar ergülen şiiri;

    " hangimizin tarihi yağmuru açık değil bu şehirde?
    bakarım, arkasından bile konuşamam sevdiklerimin...

    işte, başkalarının ayıbından kesilmiş dilim,
    ve yalnızlığımın sunduğu tek incelik olan şiddetin
    törenini kabul ettim kimse bilmedi,
    sırların sonu yokmuş: mühür kırık, av peşimde,
    uçurumlardan çevrilip yağmurlarda yenildim...

    bir yabancı gibi hiç kavuşmadığım ayrılıkları geçtim,
    yalnızlığın içindeki yıldızlar gibi ayrı geçtim,
    ipek olup ele gelen inceliklerden yenilgi,
    birbirinin sağırlığına bağıran her ağızdan tevekkül,
    kötülüğü uzatan gölgelerden hatıra...
    dağılmış cüzleriydi çocukluğundan göndere çekilenin.

    bir gülün rüzgardan uzaklığını anlarım, kırılır,
    alınganlığımsa, rüzgara hazır olmayanın korkusu...
    bir köylü gibi oyuna gelmemektense, soytarı olsaydım,
    yenilgide boynu ilk vurulan şehit,
    ya da bir köylü gibi, kendimin ve şehirlerin
    unutmasına bıraksaydım oyunbozan ruhumu,
    omuzlarım dar, maskem yerde ve sesim
    karartmıyor gümüşe tutulan aşkların korosunu

    - gömleğini geniş tut, her zaman rüzgar bulunmaz!
    çabuk aşk hafif tarih avam ruh karnavalda
    kandırılmış gövdenin yüzü yok, aynaya bakmaz,
    karanlikta dans edene adi sorulmaz! "
  • aynı zamanda bir raymond federman şiiri;

    " bu şiirin
    sorunu ne
    biliyor musunuz.
    ışık
    ister
    okunmak için.

    evet ışık:
    gün ışığı
    mum ışığı
    elektrik ışığı
    güneş ışığı

    insan karanlıkta
    dans edebilir
    karanlıkta
    şarkı söyleyebilir
    karanlıkta
    sevişebilir ama
    karanlıkta okunmaz
    şiir dediğin
    belki de budur
    en büyük kusur
    meretin. "
  • karl ove knausgaardın kavgam serisinin monokldan çıkan 4. kitabı. elimdeki kitap bitince başlamak için sabırsızlandığım kitap. bu kez de kapağı biraz popstar biyografisi gibi gözüktüğünden yine gazeteye sarıp okumak gerekecek. tamam siz yine adamın resmini koyun ama ilk kitap gibi olsun mesela.
  • trier'in "altın kalp üçlemesi" serisinin üçüncü ve son filmi. (diğer iki film: dalgaları aşmak (1996) ve gerizekalılar (1998))

    filmi yükselten oyunculara örnek olarak björk gu?mundsdóttir efsane rol ile eşleşmiş.
    anne+çocuk ilişkisi, engelli bireylerin sosyal statülerindeki paradigmalar gibi best topic'lerde hem oldukça dramatik hem de müzikal ritmindeki geçişlerle oldukça cool bir hava yakalamayı başarmış.
  • fazla gerçek olan filmlerdendir, björk'ün oyunculuğu ve müzikleri ile bambaşka bir seviyededir.

    puanım: 8/10
hesabın var mı? giriş yap