karpuzcu

• * karpuz satan şahsiyet
  * baskette karpuzlama atış yapan kişi.
  * af buyurun - götçü
• genellikle bir boş alana sergi açıp kavun - karpuz satarlar.traktör römorku ile,daha çok kamyonla satanlar da vardır.bilirsiniz,görmüşsünüzdür.
  
  peki ,karpuz satan bir hakim duydunuz mu ? ben görmedim ama duydum…
  
  hikayenin kahramanı olan hakimi fakülteden tanıyorum.galiba aynı sınıftaydık.çok iri bir arkadaştı.sanırım 1.90 boylarında filan.bazan derse girer bazan girmez,yoksul olduğu giyiminden belli, külhanbeyi tavırlı, sanırım biraz da gözüpek biriydi.mezun oldum...o ne yaptı ne oldu bilmiyorum
  
  olayı birlikte çalıştıkları savcı anlattı:
  
  savcı arkadaş benden tahminen 8-10 yıl sonra mesleğe girmiş.1979 veya 1980 yılı, çankırı’nın küçük bir ilçesine tayin olmuş.ilk tayin yeri…hakim de iki yıl önce oraya atanmış.beraber asliye ceza davalarına çıkıyorlar.duruşmaya erken başlayıp erken bitiriyor.savcıyı beklemeden duruşma yapıp karar bile veriyor.(usule tamamen aykırı) .savcı bu duruma anlam veremiyor,şaşkın…bir gün soruyor “böyle şey olur mu ,esas hakkında mütâlaamı (düşüncemi) almadan karar veriyorsun ?” hakim umursamaz bir şekilde “daha ne istiyorsun mütâlaanı bile ben veriyorum”deyince işin ciddiyetini kavrıyor ve duruşma günleri çok erkenden adliyeye gitmeğe başlıyor.böylece sakat karar çıkmasını önlüyor.
  
  duruşma olmayan bir gün,sabah saat 7.00 civarı ,savcı yeni uyanmış daha yatakta iken dışardan bir satıcı sesi duyuyor : “vatandaş gel,gel böyle karpuz göremezsin…sarı istersen sarı,kırmızı istersen kankırmızı… kesmece bunlar …” biraz dikkat edince ses tanıdık geliyor.daha dikkatli dinliyor.kendi kendine “ulan ses bizim hakimin sesine ne kadar da benziyor” diyor.diyor ama kuşkulanmadan da edemiyor.giyinip sesin geldiği yere yöneliyor.bir de ne görsün : hakim çıkmış karpuz kamyonunun üstüne ,sırtında bir kolsuz fanila ,elinde bıçak,altta peştemal karpuz satıyor…tanıyan tanımıyan da kamyonun etrafına birikmiş…
  iki saat sonra hakim adliyeye geliyor.savcı “ bu yaptığın mesleğe uyar mı ?” dediğinde,”uysun uymasın yav.sabah gördüm çok hoşuma gitti,ver ulan biraz da ben satayım dedim,adam da itiraz etmedi…yarısını sattık sevabına”.savcı cevap vermeğe cesaret edemiyor.
  
  bu arada,ilçe halkından birisi bu olay sebebiyle hakimi üst makamlara şikayet ediyor.
  aradan 2 ay kadar bir süre geçince soruşturma için müfettiş geliyor.hakim o sırada adliyede değil…müfettiş de biraz ukala olmalı ki çalışma yeri olarak hakimin odasını seçiyor.
  derken hakim odasına geliyor ,savcı koşuyor durumu izah için ama geç kalıyor ,masasında oturan bir adam görünce,tepesi atıyor :”kalk ulan masamdan eşşoğlueşşek” .müfettiş afallamış,biraz da korkmuş “ben müfettiş….,soruşturmaya geldim” demesiyle birlikte daha da sinirlenen hakim “ müfettişinin de ,gönderenin de anasını avradını…” deyip iki tokat patlatıyor.müfettiş zor kurtarıyor kendini,doğru postahaneye…tel (`telgraf)` çekiyor “hakim beni dövdü”…
  
  3 gün sonra ikinci bir müfettiş daha geliyor dövme meselesini soruşturmak için…
• ege ve saroz yazlıkçıları tarafından hafta sonları plajlara akın eden bolge köyü sakınlerıne verılen ad. sanırım coluk cocuk geldikleri ve ''hebelehübele'' takıldıkları için bu soylemlere maruz kalmaktadırlar...
• yaşadığım sokağın dünyadaki en gıcık seyyar versiyonunu barındırdığı satıcı kategorisi. kavuna baklava benzetmesi yapması yetmiyormuş gibi karpuz için de "çay şekeri çaaaaay" diye bağırıyor. yöneticiyle konuştum, çatıya sniper ayarlayacak, para topluyoruz.
• başrolünde charles bronson'un oynadığı 74 yapımı mr. majestyk filminin remake'idir.
• bu filmdeki tecavüz sahnesi, the pirate bay'de bulunan 135 mainstream movie rape scenes adlı ruh hastası torrentde yer almıştır.
• aynı zamanda şanlıurfa'nın siverek ilçesine bağlı bir köy.
• yaran fıkralar
  (bkz: #109020931)