karz *
-
farsca bu. borc, odunc anlaminda. *
-
tüketim ödüncü sözleşmesi.
ariyet akdinden farkı, malı alanın saklamak için değil tüketmek için alması ve sonradan karşılık olarak daha fazlasını geri vermesidir.
kredi anlaşması dediğimiz loan agreementlar aslında birer karz aktinden başka birşey değildir.
ancak işin içine cari hesap anlaşması girerse o zaman faize faiz yürütmek hukuken mümkün olur, ki işte tüketici kredilerinde asıl bel büken budur.
ayrıca (bkz: ikraz)(bkz: istikraz) -
tüketme ödüncü de denmektedir. tabi medeni kanunda karz olarak geçtiği için bu kelimeden vazgeçilmez.
ingilizcedeki loan, lend kelimelerinin hukuki karşılığıdır. -
borçlar kanunu'nda edebi bir anlatıma sahip sözleşme.
"karz bir akittir ki, onunla ödünç veren, bir miktar paranın yahut diğer bir misli şeyin mülkiyetini ödünç alan kimseye nakil ve bu kimse dahi buna karşı miktar ve vasıfta müsavi aynı neviden şeyleri geri vermekle mükellef olur"
b.k.m. 306 -
iki türü vardır.
1- adi karz: kural olarak ivazsızdır. faiz, ancak kararlaştırılmışsa gündeme gelir.
2- ticari karz: hep ivazlıdır ve faiz de banko vardır. -
(bkz: karz-ı hasen)
-
(bkz: ariyet)
-
tüketim ödüncüdür. ariyet sözleşmesinden bu manada ayrılır.
-
karz veya son harf 'dad' olarak okunursa 'kard' borç verme ile ilgili kur'an'da geçen ifadelerden biridir. bir diğeri için (bkz: deyn).
ifadenin sözlük karşılığı kesip koparmak, karşılık vermektir. borcun bu şekilde nitelendirilmesi borç verenin malının bir kısmını ayırıp vermesine nispettir. makas anlamına gelen mikraz örneğinde ilişki daha açık.
karz-ı hasen -
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap