• kitap arkasındaki yazı:

    "rüya gibi bir istanbul, ülkeler arası entrikalara yol açmış bir çiçek, zengin çağrışımlı bir osmanlı tarihi, hep merak edilen saray ve aristokrasi, isyana kadar varan taşkınlıklarıyla fakir halk, sınır tanımayan bir eğlence ve zevk dünyası, bütün bunların arasında derin bir aşk hikayesi ve korkunç bir cinayet... nefes nefese bir kovalamaca, heyecanlı bir macera... yine iskender pala nın usta kaleminden..."

    hikayenin lale devrinde geçtiği belli. heyecanlı bir maceraya gelince, iskender pala dan jean christophe grange performansı bekliyorum. okuyup görelim.
  • babil'de ölüm istanbul'da aşk'tan sonra iskender pala üstadın ikinci romanı. hemen kitapçıya koşup almak ve mutlu olmak gerekmektedir. 480 sayfaymış, ohş. mis.
  • iskender pala tarafından imzalı versiyonları kitapçılardan ve internetten temin edilebilir. nazan bekiroğlu da son hikaye kitabı la sonsuzluk hecesini imzalamıştı, hoş oluyor ya hu.. daha güzeli, bizzat kendisine imzalatmak, bu arada muhabbet de etmek.
  • kat'iyen elinizden bırakamayacağınız, iskender pala'nın kendine has üslûbu ile sizi zamânına da mekânına da götürebilecek güçte bir eser.

    --- tadımlık ---

    paşa, yolda gelirken düşünüp durmuş, yapacağı işleri sıraya koymuştu bile. şimdi kahvesini bitirirken yüzüne yayılan keyifli tebessüm, başarılı olduğu zamanların dışa vuruş biçiminden ibaretti. keyfi yerindeydi. devlet işlerine geçmeden evvel çubuğundan iki nefes daha çekti. ağzından çıkan koyu dumanlar, kalemkâri desenlerle nakışlanmış tavana arka arkaya ulaşmaya başladıktan tam beş dakika sonra bütün kavaslarını huzura toplamış şu emri veriyordu:

    --- tadımlık ---
  • iskender pala nın müzayeden aldığı eski bir kitapta okuyup ve biz okuyucularıyla paylaşmak istediği hikaye. katre i matem, yazarı meçhul, orjinal adı "yek cinayet şast u şeş sual" ( alltmış altı soruda cinayet) hikayenin uyarlaması. hikaye lale devrinin çarpıcı olaylarına (patrona halil isyanı) ışık tutuyor.kim mi yazmış olabilir? bence topaç yeye yazmış bu hikayeyi.(okuyanlar bilir.)

    edit: aslında hepsi iskender pala nın kurgusuymuş.
  • güzel, sürükleyici, araya katılan ve özellikle leyla - mecnun hakkında olan derkenarları ile etkileyen bir çalışma. iskender pala ile ilk tanışmam ve tarzını sevmemden dolayı da aramızdaki samimiyeti ilerletmeyi düşünüyorum. (bkz: tarihi roman)
  • katre katre akar gözlerimden matemim,
    kana kana gözyaşlarımı içtim.
    gerçektir, bir o kadar da acı,
    "bir katre içen çeşmeyi pur-i fenadan
    başını alamaz dahi baranı beladan."
  • isminden, kapağından falan aşk romanı gibi görünse de aslında hayli politik, tarihi bir kitap. yüzlerce yıllık tarihi ancak böyle parça parça öğrenebiliyoruz maalesef. bir çöküşün başlangıcını, yaşananların günümüzle nasıl benzeştiğini gösteriyor. bir yerde her gece eğlence başka bir yerde aç insanlar, tanıdık değil mi?
  • --- spoiler ---

    yalan da olsa bir son yazar insan baş kahramana. 466 sayfa okuduk el insaf, daha düzgün bir sonu hak etmiyor muyuz?

    --- spoiler ---

    neyse okurken sıkıldığım zamanlar olsa da, merak ettirmeyi iyi biliyor iskender pala. tanım; tarihi bir roman.
  • 66 soruda cinayet 66 bölümden oluşan polisiye, tarih, aşk, edebiyat, biz'in son derece ustaca kaleme alındığı kitap. isminden dolayı aşk veya ağır bir dille yazılmış olduğundan korkulacak gibi dursada iskender hoca son derece anlaşılır bir dil kullanmış kitapta. son dönem türk romanlarında görülen iyi bir son yazma yeteneksizliğini gözlemlemek mümkün örneğin iyi bir son olarak topaç yeye öldürülebilir bununla beraber hafız çelebide ölür , kara şahin ve hörükız ile bareber haliç'e bakarken gözleri doldu şeklinde devre yakışır bir son seçebilir kalbimizi parça parça edebilirdi etmedi mutlu mu olduk hayır daha iyi sonlar görmek bir daha ki kitaba artık. herşeye rağmen alınıp okunması raflarımızda güzel bir yer edinmesi gereken kitap. eline, beynine, kalemine sağlık hocam.
hesabın var mı? giriş yap