• tolstoy'un bir uzun oykusu. hatta, herhalde, novella denmesi gerekir buna. prisoner of the mountains adiyla gunumuze uyarlandi ve sergei bodrov tarafindan filme alindi. filmi de gayet iyidir. sergei bodrov'un ayni adi tasiyan oglu filmde oleg menshikov ile beraber basrol oynuyordu. bu yetenekli oglan maalesef gecen sene bir film cekimi esnasinda - yanilmiyorsam yine kafkaslarda - kayalardan duserek oldu.
    (bkz: sergei bodrov jr)
  • antrakttan önce salonu terketme yeteneğimi keşfetmemi sağlamış film
  • güzel bir hikayeye sahip vasat film, ruslar filmi pek becerememişler, bu kalitedeki bir hikayeden daha güzel bir film çıkabilirdi.
  • 1996'da kristal küre'yi kazanmış filmdir.

    16. uluslararası istanbul film festivali'nde 'kafkas mahkumu' adıyla gösterilmişti.
  • spoiler uyarisi yapma gibi adetim yok. bundan sonra ne yazabilecegimi az-cok cakmissindir herhalde. konu guzel, mekan sahane; buna ragmen kotu otesi bi film. aklimda kalansa guzel abrek ezgileri ve cografya ile zamana ait girdiler. film doksanlarin ortalarinda cekilmis ama cozulus oncesi mi cozulus sonrasi mi anlatiliyor tam kestiremedim. iki sise votka icin beylik tabancasini gozunu kirpmadan takas eden askeri gordugumde, ''ulan reel sosyalizmin cozulus yillari olmali baksana asker-ordu iyice salmis'' dedim kendi kendine.

    esir edildikleri kohne ambar-ahir karisimi mekanda sarap ve votka siselerine rastlayan rus askerler:

    + vayy cakallara bak, ickiler burdaymis.

    - onlarin orfune gore yasak bu (onlar iciyor olamaz'a getiriyor mimikleri ile)

    + ulan o zaman burda ne isleri var.

    kafkas topluluklarina uygunsuz olusu resmedilmis. neyin uygunsuz oldugunu anladiniz siz. bir baska sahnede ise askerlerden genc olanla esir edildikleri evin kizi arasinda gecen bir diyalog var. kiz diyor ki, ''bizim buralarda erken yasta evleniriz biz.'' bunu da uygunsuzluk sahnesiyle birlikte dusunun.
  • filmde "bu bizimlen gelecek" gibisinden türkçe cümleler mevcuttur.

    ya karaçay türklerine gönderme yaptılar ya da dağıstan... bilemiyorum artık.
  • "şu büyüleyici doğanın bağrında insan ruhu nasıl olur da kin, öç, kendi benzerlerini yok etme gibi duygulara kapılabilir?"

    tanım: tolstoy'un rus tatar çatışmalarını ve asker psikolojisini konu edindiği, toplamda dört öyküden oluşan romanı.
  • brat serisinden tanıdığımız sergei bodrov jr'ın çaylak asker rolünü çok iyi canlandırdığı, lev nikolayeviç tolstoy uyarlaması rus filmi. filmde kafkaslar yer aldığı için pek çok diyaloğu altyazısız anlamanız mümkün.
hesabın var mı? giriş yap