• türkiye'de maalesef çoğu genç kadının muzdarip olduğu bağlanma şekli. altında ciddi aile problemleri olduğunu düşünüyorum. ya anneden ya babadan. benzer davranışlar bir de rus kadınlarında var. ama onlarınki aileden değil de ülkeden kaynaklanıyor gibi.
  • annede veya babada depresyon, anne veya babanın kendine has problemleri nedeniyle ilgisi yarım kalmış, bağlanma, güven problemleri yaşamış, belirsiz doyum çekmiş çocuklarda, yani böyle çocukluk geçirmiş yetişkinlerde görülebilen durum. özellikle anne çok etkili. bu yetişkinlerin annelerinde düşük benlik saygısı, ebeveynlik görevlerinde ve başa çıkma stratejilerinde yetersizlik göze çarpar. bazı annelerde doğum sonrası depresyon görülebilir ya da ciddi bir psikotik bozukluk söz konusu olabilir.

    bu insanlar başkalarıyla olan ilişkilerinde sürekli diken üstünde, kaygılı, ilişkinin devamından şüpheli yaklaşımlarıyla kendi iç dünyalarında sıkıntı çekerler. kontrolcü olmak zorunda kalırlar. hassastırlar, her şeyden anlam çıkarabilirler. duygusal ihtiyaçları karşılandığında oldukça normal ve neşeli, mutlu görünürler ama iç dünyaları yine karamsardır ve her fırsatta kendilerine bir durum çıkarabilirler.

    kaygılı bağlanma ‘muhtaç’ ya da ‘yapışkan’ olarak tanımlanabilir.

    çoğu kaygılı bağlanan kişi, onlara hiçbir zaman yeterli yakınlık ve güven vermiyor gibi görünen kaçıngan bağlanan kişilerle ilişki kurar veya evlenir. bu durum kaygılı bağlanan kişilerin terk edilme korkularını ve kusurlu ya da sevilmeyen biri oldukları inancını doğrular.

    bu durumun çözümü olabilir. tavsiyeler şöyle;

    bağlanma biçiminizi fark edin. kaygılı ve kaçıngan davranışlarınızın farkında olmaya başlamanız değişimin ilk adımıdır. neye ihtiyacınız olduğuna ve ne hissettiğinize dikkat edin.
    duygularınızı partnerinizle paylaşın. zihinsel çarpıklıklarınızı fark edin ve onlara meydan okuyun.
    ilişkiye dair ihtiyaçlarınızı ve beklentilerinizi partnerinize açıkça iletin. kendinizi iyi izleyin davranışlarınız hakkında farkındalık geliştirin. kendiniz hakkında iyi hissettirecek şeyler yapın. güçlü yanlarınızı ve başarılarınızı kabul edin.

    bir terapistle çalışın (bağlanma stilinizi değiştirmek sanıldığından zordur.)
  • türk kadınlarının çoğu kaygılı bağlanır ve bir kaçıngan erkeği kendine mıknatıs gibi çeker. en zor ehlileştirilen ve hayat tarafından ehlileştirildikten sonra daha sadık, sağduyulu olanların çoğu hem kaygılı hem kaçıngan bağlanma özelliği gösterenlerdir.
    nazik yetiştirilmiş naif yanını koruyan erkeklerde durum benzerdir. (heteroseksüel, homoseksüel... erkek bireyler; yönelim fark etmiyor. anne-çocuk ilişkisi önemli.)
  • bebeklik döneminin 9-18 aylık süreçlerinde bebeğin anne ya da baba ile yaşadığı tecrübe ile açığa çıkan ve yetişkinlik dönemlerinde ikili ilişkilerinde kendisini gösteren bir bağlanma şeklidir.

    kişi partneri tarafından sürekli sevilmediği endişesini duymaktadır. partnerinden haber alamadığında onu merak edip onun için endişelenmeye başlar. kendisinin sevilmediği düşüncesi de giderek artar. partneri ile bir araya geldiğinde ona tepki gösterir ve ondan haber alamadığı saatlerin hesabını sorar.

    verdiği tepkileri ve söylediği sözleri kontrol edemediği için de daha sonra pişmanlık yaşamaya başlar.

    bu bağlanma tipine sahip insanların yaşayacağı en kötü ilişki kaçıngan bağlanmaya sahip bir partner ile olacaktır.
  • kaygılı bağlanmak durumuna bir nevi saplantılı bağlanmak da diyebiliriz.

    kişi terk edileceği kaygısı yaşıyorsa, “o benim her şeyim, onsuz yapamam.“ gibi düşünceler kafasında tekrarlanıyorsa, onun için kendi kişiliğinden, hayat tarzından hatta mesleğinden, okulundan ve zamanından ödün veriyorsa, ona olan ilgisizliği karşısında özgüven eksikliği ve yetersizlik duygusuyla moral çöküntüsü yaşıyorsa kaygılı bağlanmaktan mustarip olduğunu söylemek isabetli olacaktır.

    bu kişiler ayrılmaları halinde bir daha bir başkasını sevemeyeceği, o olmadan asla yaşayamayacağını düşünür. bu nedenle kaygılı bağlanan kişiler sevdiğini kaybetmemek için ilişkiyi farklı boyutlara taşıyarak maddi ve manevi anlamda aşırı verici olur.

    bilinmeli ki ilişkiler ona yüklenilen beklentiyle anlam kazanır ve ön yargılarla neticesini bulur. örneğin; sürekli terk edileceğini düşünen, sevilmeyeceğine, kendisine değer verilmeyeceğine inanan kadın/erkek bir ilişkiye başladığında bunun gerçekten böyle olduğuna kendini inandırdığı için sonunda çekilmez, sevilmez biri olur ve terk edilir.
  • (kablosuz ağa el ile bağlan)
  • kaygili baglanmayi nasil tecrube ediyorum; bir sarki uzerinden anlatacak olursam (bkz: #117533860)
  • bugün maalesef sahip olduğumu öğrendiğim stil..
    inanın ağlıyorum.. (bkz: bağlanma) adlı kitabı okumaya başladım..
    yıllardır psikolojiye aşırı meraklı bir insan olarak, bağlanma kuramını ve stillerini pek tabii bilirdim, ve hatta kaygılı bağlanma stiline sahip olan insanlar hep acınası gelirdi..ben mi, asla öyle olduğum aklıma bile gelmedi..

    meğer buymuş, “ kaçıngan bağlanma” modeline sahip ( ve hatta bazısı narsisist) ( nam-ı diğer sorunlu) insanlarla etkileşime girmemin sebebi..
    ve hatta çoğunlukla yalnız olmamım sebebi de buymuş..

    hayır neye kızıyorum biliyo musunuz? o adi şerefsiz psikologların hiçbiri ( evet farklı sebeplerle farklı zamanlarda zibilyon tanesine gittim) bunu bana söylemedi..
    söyleseler beraber çözsek olmaz mıydı? ( anladıklarına adım gibi eminim, çünkü ilk cümlelerde bile anlaşılıyo, alnımda yazıyomuş zaten)
    devam etmeyip para vermeyeceğim diye mi korktular yani..
    olan yıllarıma oldu.. çözmek için uğraşırken zarar verdiğim sağlığıma oldu..

    şu an gerçekten ağlıyorum..

    edit: psikologların günahını almışım. genelde kendimizi etiketlememizi istemedikleri için söylemiyorlarmış. ama olsun ben yine de yöntemlerinin yanlış olduğuna, farkındalığımızı sağladıklarında birlikte daha büyük yol katedeceğimize inanıyorum. bunu okuyanlar tanıdıkları terapistlere söylesin. böyle böyle değişir ortam belki:))) ( bendeki kibre gel)
  • okudukça bende bu var sanırım napcam şimdi kafasına girdiğim bağlanma çeşidi. işin en kötü noktası ise sürekli çevreme çektiğim kaçıngan bağlanan insanların sebebinin kaygılı bağlanmam olduğunu fark etmem. aman yarabbi. bu hafta terapistimle konuşacağım bir konu daha ortaya çıktı.
hesabın var mı? giriş yap