*

  • zamanın birinde iki adam bi yandan kaz yolup bi yandan konuşuyormuş. bir üçüncü adam da uzakta durmuş, bi yandan bok yiyip bi yandan bunları dinliyormuş. derken, birinci adam ikinciye bişey demiş, ikinci adam "kazın ayağı öyle değil işte" diyince birinciyi bir düşünce almış; göz bebekleri büyümüş hatta.

    bu laf bu bok yiyenin çok hoşuna gitmiş, ne zaman birisi "bence şu şöyle" dese hemen "kazın ayağı öyle değil işte" der olmuş. bu sözü söylediği insanların anlamsız bakışları onun o kadar hoşuna gitmiş ki, artık olur olmaz her durumda söylemeye başlamış. bir müddet sonra bu lafın dışındaki bütün laflar dağarcığından birer birer silinmiş. "abi fermuarın açık" deseler, "kazın ayağı öyle değil" diyormuş mesela.

    birgün iyi giyimli bir adam aceleyle bi yere koşuştururken bunu görmüş ve "buralarda tuvalet var mı?" demiş. bizimki yine aynı cevabı verince adam çok sinirlenmiş, bi kafa koyup herifi oracıkta öldürmüş.

    böylelikle bu laf da dünya yüzeyinden silinmiş. sonra ne olmuş da tekrar canlanmış, orası meçhul.
  • orjinali, "-e önermesi öyle yapılmaz" anlamına gelen "kaziye-i anha öyle değil"dir. günümüze kaz olarak gelmesinin sebebi ise, "dad" harfinin aşağı yukarı "th" telaffuzuna benzeyen ve türkçe'de karşılığı olmayan telaffuzudur, aynı durum "kazasker", "ramazan/ramadan", "hızır/hıdır", "hizmet/hademe"kelimelerinde de karşımıza çıkar.
  • "kaziye-i anha oyle degil"in kaynagi -ve baska bir suru kelimenin/deyimin/ifadenin etimolojik kokenine dair oldukca ilginc ve eglendirici bilgiler icin- (bkz: elifin okuzu ya da surprizler kitabi)
  • kaz ayağının öyle sıradan bir ayak çeşidi olmadığını mı (zira perdelidir kazın ayağı) anlatmaya çalışır? nedir?
  • "seeing is believing" şeklindeki deyimi alt üst eden güzel deyimimiz. gerekli açıklamayı j. b. mogan ve a. r. gilliland tarafından hazırlanan "an introduction to pyschology" isimli kitabın 1927 new york baskısı, 160. sayfada bulabilir ilgililer. ee, bizden bu kadar; çalışın erenler...
  • daha düne kadar ben de, halk arasında bilinen yaygın o kullanımıyla "o iş senin sandığın gibi değil" anlamında biliyordum. kulaktan kulağa yayılarak, telefuzdaki hata yüzünden esas anlamını yitiren nice sözden biriymiş meğer. aslında "senin dediğinden bu sonuç çıkmaz gibi" bir karşılığı varmış arapçada kaziye-i anha öyle değilin.
  • tamahın azı bile çok zarar verir. tamah özünde istek/arzu değil mi? soru geçerliliğini koruyor, ama kazın ayağı öyle değilmiş, farsça âz açgözlülük yani tamah demekmiş.

    (bkz: eşeğin taşağı yağ mı bez mi)
    (bkz: ne malum)
    (bkz: kaz ayağı/@ibisile), kayazak
  • bir ömer seyfettin hikayesi.
hesabın var mı? giriş yap