kedice

• uluslararası standart kedi lisanı.
  
  (bkz: kedilerin konuşmaları)
• kedice : kulakları geri atma, ama öyle bir atma ki neredeyse kafanın yuvarlak kısmına yapıştırma.
  (insanca meali:bir süre bana yanaşma.)
  
  kedice : burnun iki yanındaki bıyıklı yastık kısımları şişirerek bıyıkları öne doğru uzatma ve ağzı alabildiğine açarak, ilki uzun ikincisi kısa olmak üzere "mmrrrrauu rau" diye acı acı bağırma.
  (açım)
  
  kedice : 4 bacak sopa gibi dimdik, kuyruk da dimdik havada, sırt tüyleri kirpi gibi dikilmiş. kuruğun kalınlığı 5 katına çıkmış. tırnakların ucu da hafif görünüyo. ayrıca kafa da sağa ya da sola çevrilmiş.
  (biraz önce burdan köpoolu köpek geçti.)
  
  kedice : oturan misafirlerden birine yaklaşıp, tam geçerken popoyu düşecekmiş gibi adamın üzerine devirme ve kuyruğu titreterek bacağa sürme.
  (hoş adamsın)
  
  kedice : anne kedilerde görülen, ağızda birşey varmış gibi, hatta kusuyormuş gibi "voooaaööööoouuugg oooöööögggaaaoouuu" gibisinden tuhaf mı tuhaf sesler çıkarma.
  (çocuklar nerdesiniz, nevale getirdim)
• kedice: eve gelen misafir tuvaletini yaparken kapı koluna zıplayarak kapıyı açma ve iki ayak üzerinde dikilip hkhkkkhhhh! deme.
  (o benim kadınım/erkeğim defol git buradan)
  
  kedice: evin insan sahibini mırıldamalarla uğurladıktan sonra kapı kapanır kapanmaz yatak odasına koşup misafiri patileme.
  (o benim kadınım/erkeğim defol git buradan)
• (bkz: kedi dili)
  (bkz: kedi dili ve edebiyatı)