kefalet
-
tutuklanmis bir kisinin para karsiligi serbest birakilmasi.
-
-
sanilanin aksine, gozaltina alinan kisinin belirlenen bir parayi odeyerek, kurtulmasi, gozaltindan cikmasi, turk hukukunda mumkun olmayip, cok fazla the guardian vs seyretmenin sonucudur. turk hukukunda benzeri sayılabilecek tek kurum,belirli suclarda mumkun olabilen on odeme kurumudur. bunda da, tutuksuz yargilanan ve belirli bir cezaya carptirilacagi kesin olan kisi, eger isledigi sucta on odeme mumkun ise, basvurur, takdir edilen parayi oder ve hakkindeki yargilama sona erer..
butun bunlarin disinda, kefalet, bir kisinin, 3. bir kiseye karsi olan borcunu, edimini ustlenme isidir ki bunu yapanlara kefil ya da yoresel olarak salak denir. -
kefaretle sıkça karıştırılan sözcük.
insanlar kefaletle değil kefaretle serbest bırakılırlar.
türk hukukunda paraya çevrilen hapis cezası ve önödemeden başka kefaret yolu yoktur. -
birinin vaad ettiği işi yapmaması halinde, onun yerine o işi yerine getirmeyi kabullenme, o kişinin şahsına kefil olma anlamına gelen osmanlıca kelime.
-
yanli$ bilmiyorsam filmlerde falan gordugumuz kefalet; tutuklu yargilanmasi gereken ki$inin tutuksuz yargilanmak icin odedigi bir meblagdir. alinan bu para sanigin asil duru$maya gelmesini saglamak icindir. sanik duru$maya gelmezse bu para devlete kalir ve sanik hakkinda tekrar bir tutuklama emri cikarilir.
-
kefil olma durumu. "adli teminat"a da kefalet denir.
-
asıl borçlunun alacaklısına karşı asıl borcun yerine getirilmesini üstlenmektir. adi kefalet, müteselsil kefalet, birlikte kefalet, kefile kefalet ve rücu a kefalet olmak üzere beş çeşidi vardır.
-
-
(bkz: kafalah)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap