kelem

• (bkz: lahana)
• halk dilinde lahana anlamına gelen farsça kelime.
• karadenizde beyaz lahananın adıdır.
• tokat yöresinde bir çorba.
• bursa yenişehir ve şebinkarahisar'da da lahanaya kelem derlermiş. akdeniz tarafında ilana diyorlar.
  
  tokat'ta da lahanaya kelem deniyormuş. kelem sarması onlarda kıyma ve bulgurla yapılır ve üçgen şeklinde sarılırmış. kelem sarması asla sirke turşusu olmadan yenmezmis. evinde olmayan komşusundan alırmış. yoldan geçen atlı seyyar manav gibi bir sebze satıcısına (sebzeci) halıcıoğlu'nda bir evden pencereden sarkan kadın "kelemci, kelemci!" diye bağırırmış. arnavut satıcı bunu anlamayıp soruyor, lahanacı dedi diye açıklıyorlar...
  
  bir de kelem pilavı yapılırmış. kelemin dış yaprakları sarma olarak kullanıldıktan sonra tam iç orta kısmında kalan ve sarma yapmaya uygun olmayan çok kıvırcık yapraklar ince ince doğranır, soğanla kavulur. domates ve biber salçası konularak bulgurlu pilavı yapılır. çok lezzetli olur. olurmuş yani ve ben tarifi alırken bile sulandım. iyi ki seks anlatmıyorlar böyle. bu durumda peşpeşe tadılacak bulgur çılbırı da var.
• muş tarafında büyük lahanaya verilen ad.
• bizim suşehri'nde bir laf vardır büyüklerden duyduğumuz. turp ile kelem, sen misin gelen?
• sarması kara lahana ve üzüm sarmasından daha güzel olur.
• sivas ve çevresinde salatayı kelem yaprağına koyup servis ederler. kase ve tabak yerine kalın yapraklı lahana. tadını etkiliyor diyemem ama sunum olarak güzel görünür.