• dünyanın en nankör, en narin, en kibar, en duygulu müzik aletlerinden birini öğrenmektir. başlamadan önce bunun geçici bir heves olmadığına karar vermek gerekir. azim ve sabır gerektiren bir süreç olduğundan maymun iştahlı bünyelerin üzerinde uzun uzun düşünmesi gerekir. yapılmak istendiğinden tamamen emin olunduktan sonra:
    1) "ben hemen gideyim kemanımı alayım" denilmez. gidilip iyi bir kursa veya hoca bulunur.
    2) kemanı almak için minimum 100 dolar gözden çıkarılır` : keman 75 dolar`` : reçinesiydi yedek teliydi yedek eşiğiydi kitabıydı`` : 100'ü buluyor`. ancak bu 75 dolarlık keman fazlasıyla dandik olacağından tavsiye edilen iki üst modelden başlayarak seçim yapmaktır.
    3) önerilen boyuttaki keman, önerilen yerden alınır.
    4) hoca tarafından verilen direktifler doğrultusunda reçinenin yarısı ufak ufak parçalanıp yaya sürülür. ta ki yay yapış yapış olana kadar. daha sonra tek parça halinde olan yarısı minimum 100 kez tellere` : yaydaki teller tabi ki` yukarı aşağı sürülür. aynı işlemler yaydaki tellerin arka kısmına da uygulanır.
    5) "akort yapıcam" diye kasılmaz. yaklaşık bir 3 ay için bu iş hocanındır. aksi takdirde bir ay içinde 2 takım tel heba olabilir.` : ben yaptım oldu`
    6) önce yay çekmek değil, kemanın nasıl tutulacağı da değil, keman yastığının nasıl takılacağı, hangi telin hangi sesi çıkardığı öğrenilir. keman yastığını takarken daha kalın olan kısım sola gelecek şekilde takılır.
    7) kemanın nasıl tutulacağı öğrenilir. keman omza yatırılır -tam tepesine değil tabi ki, biraz öne kaydırılır-. ucu havaya kaldırılmaz. vücütla 90dereceye yakın bir açı yapması sağlanır. yanak da çeneliğe tamamen yapıştırılmaz. adı üstündedir. çeneliktir.
    8) yay çekmeyi öğrenirken tellere dokunulmayacağı, kemanın aşağıda kalan kısmının avuçla tutulacağı öğrenilince hayal kırıklığına uğranır.
    9) yayın tutuluşu öğrenilir. parmakların ve bileğin kasılmaması gerektiği akla kazınır.
    10) yayın nasıl çekileceği öğrenilir. kol değil, daha çok bilek hareket edecektir. yayı sonuna kadar çekme zorunluluğu yoktur. aşağı doğru kol tamamen -180 derece- açıldıktan sonra yay çekilmeye çalışılmaz. yoksa yay siyah kısma kayacaktır. çok yanlıştır.
    11) başlarda gacır gucur sesler çıkar. gerekirse diğer üç tel çıkarılıp sadece la telinde yay çekilir. diğer tellere sırayla geçilir.
    12) boyun ağrır. kol yorulur.
    13) la telinde parmakların dizilişi öğrenilir` : la telinde sol el pozisyonu`. hangi notaya hangi parmakla basılacağı öğrenilir. önce tüm do'lar diyez, diğer sesler natureldir. daha sonra orta parmak işaret parmağına dayanır. do'lar naturel olur.
    14) diğer tellerin de aynı şekilde tutulduğu öğrenilir.
    15) önce tek bir tel üzerinde çalışılır. karışık parçalara geçiş zaman alacaktır. sabretmenin nasıl bir şey olduğu öğrenilir.
    16) mi teli çok incedir. parmakları en fazla nasır o telde çalışırken tutar.
    17) sol teline uzanmak zordur. kol da en fazla o telde ağrır.
    18) re ve la tellerinde diğer tellere yayı sürtme olasılığı çok fazladır. dikkat etmek gerekir.
    19) karışık parçalara geçildiğinde müthiş zevk alınır. si minör konçertodur, 40. senfonidir, menuetlerdir, mozarttır, beethovendır...
    20) acı bir gerçek vardır. daha sadece tek pozisyon öğrenilmiştir. daha ikisi vardır, üçü vardır...
    21) pozisyonları öğrenmek ve bunlara bir derece hakim olmak başarıldığında 850 euro'dan başlayan yarı-profesyonel kemanı almaya hak kazanılmıştır. eğer istenirse 100 dolar olan pearl river'lardan da alınabilir, ama diğerlerinin tadı başkadır.
    22) paganinni'nin 24 caprices'larını çalmayı denediğinizde vanessa mae veya itzhak perlman olmanın çok zor olduğu öğrenilir.
    23) bir süre sonra tercihe göre klasik müzik bırakılır, apocalypticaya özenilir. metallica şarkılarının vokalleri çalınır` : guitar pro sağolsun, beatles çalınır, californication çalınır. abartılıpmisketde çalınabilir : ben yaptım oldu`
    24) insanların "oha lan napıyo kemanla" diyişi büyük bir keyifle izlenir.
    25) asla ve asla uzun süreli ara verilmez, aksi taktirde parmakların hareket ettirilişi sırasında çok zorluk çekilir.

    26) yaydaki teller birer ikişer koptuğunda telaşlanılmaması gerektiği öğrenilir. belli bir noktaya kadar idare edecektir. yetmediği yerde yeni yay alınmasını gerekmediği de öğrenilir. yaya tel taktırma gibi bir seçenek de vardır. istenirse -para varsa- at kuyruğundan teller takılabileceği gibi daha ucuz bir malzemeden de yaptırılabilir.
    27) akort için kulakların yetmediği yerde, tınıyı ayarlamak amaçlı, fix denen vida gibi şeylerin kullanıldığı öğrenilir.
    28) maddi durumlar iyi olmadığında, eğer eşik enine ortadan ikiye ayrıldıysa bu iki parçanın yapıştırılıp kullanılabileceği ve basit bir konserde de rahatlıkla bu şekilde idare edilinebileceği öğrenilir.
    29) pek çok müzik aleti için geçerli olan sıcak-soğuk ortam değişikliklerinde akort kolaylıkla bozulabileceğinden bu konuda hassas olunması gerektiği öğrenilir.
    30) çalarken kemanın içinden geliyormuş gibi duran tuhaf bir sesle beraber hafif titreşim hissedildiğinde bunun kemanın üzerindeki tozlardan kaynaklanabildiği ve kemanın da arada bir tozunu almak gerektiği öğrenilir.
    31) ilk keman, keman satan her yerden alınabilecekken, yarı profesyonel veya profesyonel keman bulabilmek için bayağı kasmak gerektiği öğrenilir. çin malı, fabrikasyon pearl river'ı ikinci keman olarak istemeyen kişi hem 850` : pazarlık yapın`` : 700e düşerleravroyu gözden çıkarmalı, hem de biraz dolaşmalıdır : isteyene yer önerebilir`` : ve pazarlıkta kullanmak amacıyla`` : isim verebilirim`

    32) ilk kullanılacak kitap genellikle ömer can keman metodu 1'dir. daha sonra suzuki violin methoddan minuet'ler gavotte'lar, go tell aunt bilmemneler çalınır. en sonra ömer can keman metodu 2'ye geçilir, böylece ilk pozisyon tamamlanmış, 2. pozisyona başlanmış olunur.

    edit: yıl 2020. bu entry'yi yazalı yıllar olmuş. yazasım var, çalasım var, bu oylanmış. eski yazdıklarımı okumaya utandığım için yukarıda ne yazdığından haberim yok. akıllı bakınızların patates olduğunu fark ettim, o rahatsız ediyor; fakat utancım sebebiyle, sırf bakınızları düzeltmek üzere bile bu entry'ye göz atamam. mümkün değil. bu editi gözümü yukarı kaydırmadan yazıyorum. bazen entry üzerinden soru soran oluyor ancak yıllardır kemana o kadar az zaman ayırıyorum ki söylediklerim ne kadar isabetli olur bilemiyorum.
    diyeceğim o değil. 9 yaş civarlarında keman çalmaya başlayıp dönem dönem dersler alarak fena sayılmayacak bir düzeye gelinceye, 18 yaşına dek çaldıktan sonra kemana 10 yıl kadar ara verdim. bu entry, keman çaldığım ergenlik yıllarımdan kalma. 10 yıl boyunca keman çalmaya dair tüm yaptığım 6 ayda bir ezberimdeki iki üç basit ama etkili parçayı hızlıca, yay kullanımına neredeyse sıfır dikkat ederek çalıp notaları doğru hatırlıyor muyum, kabul edilebilir şekilde basabiliyor muyum diye kontrol etmekten öteye geçmedi.
    sonra ülke değiştirdim. kemanımı yanımda götürmedim bile. bir seneden uzun bir süre, kemana sadece bir kere, takımca gittiğimiz minicik, yıkık dökük restorandaki italyan şefin kendi ürettiği el yapımı kemanlarından birini elime tutuşturması neticesinde dokundum. beyaz bir kemandı. ben keman rengi kemanları seviyorum. ama verdiği ses benim kendi kemanımınkinden daha iyiydi. insan önünde utana sıkıla bile olsa çalmak iyi hissettirdi. kendi çalışımdan emin olmadığım için kemanla bir ilgim olduğu anlaşıldığında direkt olarak "eskiden çalıyordum. senelerdir elimi doğru dürüst sürmedim" diye kendimi korumaya alırken, iki dakikalık basit bir eseri çalmayı bile beceremeyen insanların bile keman çaldıklarını sesli olarak söyleyebildiklerini fark ettim. gaza geldim, türkiye'den kemanımı getirdim.
    uğraşsam mendelssohn'un mi minör konçertosunu kabul edilebilir düzeyde çıkarırım ama klasik batı müziği'yle uğraşacak dermanım yok.
    kendimi klasik türk müziğine vurdum, çünkü çabasız çalınabiliyor. çok özlemişim, hislerimin tarifi yok. birkaç ay içinde taşınmam gerekecek, sırf rahat rahat keman çalışabilmek için yalnız başıma eve mi çıksam diye düşünüyorum.

    çalasınız varsa, imkanınız varsa ve müziğe yatkın olduğunuzu düşünüyorsanız direkt başlayın. kendinizi mutlu edecek kadar çalacak kıvama gelmek için yalnızca biraz yetenek, zaman ve cesaret gerekiyor o kadar.
  • boyun ve bilek ağrılarıyla başlayan,derslerde bu arşe nasıl tutulur diye kalem üstünde pratik yapmaya ,akabinde gerek arkadaşlardan gerek öğretmenlerden deli misin nesin kızım bakışları yemeye uzanan,sinir bozucu ama aynı anda da son derece latif bir süreç.çevreden gelen "aa keman mı çalışıyorsun,ne güzeeeel..."tepkilerine karşılık,aile üyelerinin çalışırken odanıza dalması ve size durmanız için yalvarmaları da ayrı bir mutluluktur.yine de başlarda ne kadar kulaklarınızı tırmalarsa tırmalasın,bir süre sonra ağrıyan boynunuzu ve kas yapan sol kolunuzu hissetmeyecek , o ince kedi miyavlamalarından,kalın homurtulara uzanan seslerin arasında kaybolacak ve acemiliği atlattığınız için kendinizle acayip gurur duyacaksınızdır.yeni başlayanlara/başlayacaklara tavsiyem yılgınlığa kapılmamaları ve ilk haftalarda kemandan çıkacak olan seslere çok takılmamalarıdır,zira zamanla düzelecek ve içinizi acayip bir mutlulukla dolduracaklar.yine de aileniz ve komşularınızla aranızı iyi tutmak istiyorsanız çalışmalarınızı sabah erken ve gece geç saatlerde yapmamanız şiddetle önerilir.
  • yaş 26 oldu, daha yeni istediğim şeydir.

    ya öyle virtüöz falan olasım yok zaten. istesem de olamam ama, ne bileyim şöyle az buçuk kendi kendime çalabilsem bir şeyler, ya da gıy gıy eşin dostun kafasını sksem istiyorum. evet istiyorum bunları.

    internette araştırdım, millet ikiye bölünmüş, kimisi çocukluktan çalmaya başlayacaksın, olmaz öyle iş skerler diyor. bir kısmı da benimki gibi tamam virtüöz olamazsın ama yine de öğrenirsin yaşı yok bunun diyor.

    her ne kadar kendimi ikinciye yakın hissetsem de, klavyede dolaşan zeytinyağlı yaprak dolması kıvamındaki parmaklarımı görünce çekiniyorum bu işe bulaşmaktan. yoksa gittigidiyor'da 99 liraya satıyorlar full keman seti falan diye.

    bakalım, belki gün gelir duyarsınız sesimi.

    gıy gıy..
  • ne zaman kemanla ilgili bir şey görsem aklıma gelen şey. bakın hazır yeri gelmiş, burayada yazıyorum. birgün keman çalmayı öğreneceğim!
  • keman çalmayı öğrenmek mümkün olduğunca küçük yaşlarda başlanması gereken bir eylem; çünkü keman diğer birçok enstrümana göre öğrenmesi oldukça zor bir enstrüman. o yüzden şayet kemanı benim gibi ileriki yaşlarda öğrenmeye niyetlendiyseniz meşakkatli bir yolun sizi beklediğini bilmelisiniz. çokça zaman ayırmayı, emek vermeyi ve sabır göstermeyi göze almalısınız. daha bu yolun çok başında bir öğrenci olarak diyebilirim ki, "başarmak zor ama imkansız değil." yalnız bu işe ciddi bir aşkla bağlanmanız gerekiyor, aksi halde aylarca yay çekmekten usanıp, parmaklarınızın sızlamasına, kol ve boyun ağrılarına katlanamayıp yarı yoldan dönebilirsiniz. dönmeyin, zira bir süre sonra o kedi ciyaklaması gibi sesler yerini güzel tınılara bırakmaya başladığında emin olun öğrenmeye daha bir şevkle devam edeceksiniz.

    keman sesi ruhun sesi... link
  • mandolin ve blok flütten sonra çocuk oyuncağı. şarkı da söyleyebiliyorsanız ilk denemede çalmamanız işten bile değil.
  • elleriniz olmadan bile yapabileceginiz aktivite.hatta muzik kelimesinin anlamini bilmeseniz ve dil saklatarak konusan afrika kabilelerinden birine mensup olsaniz bile elinize alir almaz dort mevsimin dordunu de calabilirsiniz.
  • profesyonel bir orkestrada görev almak veya soloist olmak gibi hedefleriniz yoksa her yaşta gayet güzel öğrenilebilecek ve ileri seviyelere gelinebilecek bir enstrümandır keman, fakat gerçekten çok emek ve zaman ister. alıştırmalarınızı, ödevlerinizi bir gün bile aksattığınız takdirde performansınız birkaç hafta gerilere düşer. ilk önce uzun bir süre sadece arşeyi kullanmayı öğreneceksiniz. sakın sıkılmayın. keman çalmanın püf noktalarından biri arşeyi doğru kullanabilmektir. aynı anda gam ve solfej eğitimi de alırsanız öğrenme sürecini güzel bir şekilde desteklemiş olursunuz. piyasada kolaylıkla bulunan ömer can keman metodları orta seviyeye gelene kadar oldukça işinize yarar. bunların dışında kişisel olarak vermek istediğim tavsiyelerin en önemlisi en az sizin kadar sabırlı, istekli ve emeklerini esirgemeyecek bir hoca bulmanız gerektiğidir. profesyonel orkestralarda görev alan kemancıların hem ders ücretleri yüksektir hem de size gereken zamanı ve emeği her zaman ayıramayabilirler. çeşitli müzik okullarındaki hocalardan veya müzik bölümü/konservatuar mezunu bağımsız hocalardan ders almak daha iyidir bu açıdan. bir de en önemlisi bu zorlu işe girişecekseniz sakın pes etmeyin. aksi takdirde bir gün geriye dönüp baktığınızda içiniz sızlayabilir.
  • o süreç nasıl desem toplu bir halde yaşanan yerde gerçekleşiyorsa ve diğerleri de toptan keman çalmayı öğrenmiyorlarsa var ya ızdırap olur insanlara o keman çalmayı öğrenen insan. adama da bir şey demek istemezsin hevesini kırmayalım, hayvanlık etmeyelim diye ama kendini de geri alamazsın ' başladı yine ızdırabını siktiğimin' demekten, 'çalamıyorsan çalma mına koyim' demekten sanki herkes doğuştan öğreniyormuş gibi.
  • komşulara eziyet.
hesabın var mı? giriş yap