kemik torbası ^*

• çok zayıf kimseler için kullanılır. dışardan bakıp kaburgaları sayılacak gibi olanlara uyar bu tanım.
• - kazım abi, etleri buzluğa koydum. yarın işe gelir gelmez vitrine dizeriz.
  - çokk hayvan kestik bugün olm, öldüm yorgunluktan. şu kapının yanındaki torba da neyin nesi?
  - kemik torbası abi. işe yaramaz kemikleri toparladım o torbaya köpeklere verecem.
  - hadi hayırlısı.
• the bone collectorda katilin kemikleri koydugu torba.
  [filmi seyretmedim aslinda ama neyse]
• (bkz: puik)
• (bkz: bag of bones)
• çocukluğumuzda okuduğumuz kaptan swing diye bir çizgi roman vardı.işte bu çizgi roman da mister blöf denen sakallı ve kel kafalı bir amcanın -ki kaptanın kankasıdır- puik adlı köpeğinin gamlı baykuş adlı kızılderili -ki bu da kaptanın kankasıdır- tarafından takılmış nicki.bu it hiç bir halta yaramazdı ve hayattaki tek amacı bu kızılderilinin götünü ısırmaktı.varlığının ve mevcudiyetinin tek nedeni buydu.evet.
• stephen king'in bir romanı.
• stephen king'in sevmediğim nadir kitaplarındandır.
• stephen king'in yarıda bıraktığım romanı birkaç kitabını okumuştum onları da sevememiştim.ya okurken ne olacak sonunda diye merak ediyorum ama okurken zevk almıyorum sanırım yazarı sevmedim hep bi olay olcakmış gibi sinsi sinsi yazıyor sonra bir şey fikirler iyi de icraata dökememiş havası verdi bana ya da herkes övünce büyük beklentiye girip hayal kırıklığı da yaşamış olabilirim sanırım adamın olayı korkunç bir güzel fikir bulmak onu minimal işlemek
• arkeolojik kazılarda kullanılan modeli şeffaf ve çıtçıtlı olanların büyük boylarıdır. üzerinde kaçıncı açmadan çıktığını ve kaçıncı bireye ait olduğunu gösteren etiketler bulunur.