• dünya tatlısı, işini çok iyi yapan annem başta olmak üzere bir çok yakınımı tedavi eden adam..
  • gunumuz beslenme aliskanliklarindan muzdarip jenerasyonumuzun, 41'ini goremeden musalla tasina yatacagini ongoren doktor sifatli insan.
    mesleki becerileri bir yana, doktor hasta iliskileri konusunda cok da basarili olmadigina inaniyorum. ''mesleki becerileri bir yana'' dedim evet, cunku kendisinin hastaya yaklasimi, hastanin o becerileri gorememesini saglamistir.
  • organik tarım konusunda çok bilgili bir profesör. yakında televizyonlara daha çok çıkabilir çünkü herkesi ilgilendiren beslenme konularında halkı aydınlatıyor. çıkmayabilir, çünkü organik tarımı kârlı görmeyen gıda şirketleri televizyonlara reklam veriyor.

    (bkz: gulyabani diye bir sey yoktur ama olabilir de)
  • bugün sky türk deki anlamak için adlı programda tşfaş özelleştirmelerinin altında yatan gerçekleri cesurca dile getirdi. nişasta bazlı şeker ile pancar şekerini karşılaştırmalı olarak anlattı. nbş'lerin zararlarını ortaya koydu. özelleşen alpullu şeker fabrikasının kapısına vurulan kilitten, işsiz kalan yüzlerce insandan bahsetti. bunun son değil başlangıç olduğunu hatırlattı. sağolsun.

    (bkz: cargill)
  • gıda güvenlik yasasının tartışılmaya başlandığı bu günlerde televizyonda daha sık görmeye başladığımız ve gdo'lara karşı verdiği mücadelede sonuna kadar yanında yer aldığımız istanbul üniversitesi tıp fakültesi öğretim üyesi.
  • bağırsak hastalıklarıyla ilgilenmekte olup, kendisini ''göt cerrahı'' olarak tanımlar. ilk başlarda sempatik gelse de birkaç dersine giren öğrencileri tarafından yapmacık sıfatına nail olmuştur.ayrıca sevgili hocamız ekmek yemeyin, meyve yemeyin, şeker yemeyin, makarna pilav yemeyin,hayvanların genetiğiyle oynadılar et yemeyin, süt yoğurt tüketmeyin demekte, bizleri ne yiyem mahmut mu yiyem sorusuna gark etmektedir. bir ömür sebzeyle geçer mi la?
  • su anda pakize suda'nin hayata dair adli programinda dinliyorum kendisini. cok guzel bilgiler verdi, bunlari paylasmamak haksizlik olur.

    aslinda hep bildigimiz seyi soyledi bize; zeytinyagini tercih et. tereyag, hem dunyanin en iyi yagi hem de en fena zehir. cunku artik tereyag yapiminda kullanilan sut, sut degil. endustriyel hayvancilik hayatimiza girdiginden beri inekler meralarda otlamiyor, kotu gidalarla besleniyor. aslinda inekler saglikli sekilde beslense, bu sutten yapilan tereyagi, dunyanin en faydali yagi olabilir. ama boyle bir yag artik bulunmuyor, cunku boyle bir sut yok. benzer bir konu, ic yag.. 60 yil onceki ic yag zararsizmis. ama yine hayvan ahira tikilip yapay olarak beslendigi icin artik cok zararli. dolayisiyla icine ic yag konulan kiyma da zararli. sonuc olarak yag denilince, zeytinyagi kullanilacak.

    yagsiz et yemeye calismali ve yaninda bir kadeh kirmizi sarap icmeli cunku kirmizi sarap antioksidan ve etin getirecegi kolesterolu etkisiz kiliyor.

    "durum bu olunca, sut ve sut urunlerini de kisitlamak mi gerekiyor" diye sordu pakize suda. profesor demirkol ise tuketici olarak hakkimizi aramamiz gerektigini soyledi, "bu konuda daha duyarli olan partilere oy vermeliyiz belki de" dedi.. ama benim anlamadigim su; biz simdi ne yapacagiz? bunlar da temel gidalar, ama endustriyel hayvancilik oldugu surece insanlik zararli cikacak. ne kadar sut icmek, yogurt yemek lazim?

    ayrica bir diger onemli nokta ise meyveler, meyve sulari (tabi ki hazir satilan meyve sularindan bahsetmiyoruz bile, konumuz taze sikilmis meyve sulari).. meyvedeki fruktoz yaga donustugu icin meyvenin fazlasi cok zararli. meyve ve meyve suyu tuketimini kesinlikle sinirlamak lazim. ayni sekilde, balda da fruktoz oldugu icin onu da en fazla bir tatli kasigi olacak sekilde tuketmek gerekli. ama bu bir kasigi aksatmamaliyiz cunku bal cok onemli bir antioksidan, fazlasi zararli cunku yine yaga donusuyor.

    yumurta yemek lazim. binlerce yildir vazgecilmez besin ve protein kaynagi olan yumurta once karalandi, sonra aklandi. yumurtada kolesterol var ama lesitil de var ve lesitil kolesterolun emilimini engelliyor. yumurtanin hicbir zarari yok, rahatlikla zeytinyagina kirilip yenilebilir (sanilanin aksine zeytinyagi 240 dereceye kadar yanmadan kullanilabiliyor - zeytinyaginin yanmasi da 60 sene once margarini satabilmek icin uydurulmus bir hikayeymis). yumurtada da demir oldugu icin, domates ile yemek, demir emilimini gerceklestiriyor. bu nedenle, yumurtayi menemen seklinde yemek cok saglikli.

    bir de cok ilginc bir konu, su. plastik siselerdeki suyu icmek cok zararli. profesor demirkol "baska sehirleri bilmiyorum ama istanbulda musluk suyu icmek, plastik siselerden gelen sulari icmekten cok daha az zararli" dedi. (buraya kendimden bir not eklemek isterim. bir profesorum butun sinifimiza bir makale yollamisti. bu makalede amerikadaki pek cok marka suyun analizi ve philadelphia'daki musluk suyunun analizini gosteren tablolar vardi. icinde arsenik bulunan su mu istersiniz, trans yag bulunan mi.. hepsi o tabloda vardi. markali sular arasinda en sagliklisi olan poland spring bile sehir suyundan daha zararli maddeler iceriyordu. cok sasirmistim vaktiyle. benzer bir analiz icin abc'nin 2005 tarihli bu haberini de okuyabilirsiniz. simdi yine profesor demirkoldan benzer bir seyi dinlemis oldum)

    sadece zeytinyagi kullan, meyve ye ama az ye, bol su ic ama sehir suyunu tercih et, yumurta ye, sut urunlerini yemezsen olmaz ama dikkatli tuketmeye calis.. iste bu.
  • bir de tabi kenan demirkol herseye zararli dediginde pakize suda'nin verdigi tepki cok hostu: "tamam o zaman hocam, biz yemeyelim birsey. birbirimizi yemeye devam edelim en iyisi"
  • bugün duyduğumuza göre istanbul tıp fakültesindeki görevinden istifa etmiştir. kim bilir, belki milletvekili olur..
hesabın var mı? giriş yap