• ayakkabı bağlamak için diz çökmüşken götün ağır gelmesi ve dengenin hafif bozulması, dengeyi sağlamak için kafayı öbür tarafa doğu uzatmak, kafanın yeterli gelmemesi ve 2 yaşında dombak bir bebek gibi, çok yavaş bi şekilde elde ayakkabı bağcıklarıyla yere yuvarlanmak, o sırada yandaki arkadaşın baygın bakışlarını görüp iç çektiğini duyduğum andır.
  • "herşeyin başı sağlık" sözünün ne kadar doğru olduğunu anlamaktır aynı zamanda. zira ne kadar akıllı, yetenekli, doğru kararlar veren ve kariyer planlarını adım adım gerçekleştiren biri olursan ol, karşına çıkan, hiç beklenmeyen bazen de tedavisi olmayan saçmasapan hastalıklar nedeniyle bütün yaşamını değiştirmen gerekebilir. işte o zaman geldiğinde, sadece kariyer değil özel hayatındaki planlarından da vazgeçmek zorunda kaldığında, sürekli kafanda döner durur bu cümle, 1 kelime daha eklenerek "benden artik bir bok olmaz"
  • çıplak bir gerçekle yine çıplak olarak yüzleşmektir. yalnızken gerçekleşen bir yüzleşmedir. genelde yüzleşen bir süre sonra koşarak kalabalığa karışır. kalan sağlar bizimdir. (bkz: farkındalık)
  • spora diye çıkıp, kendini tekel poşetiyle eve dönerken bulmaktır.

    iyi yürüdüm yalnız, spor oldu emenike.
  • kendine neyde iyisin? diye soruyorsun ardından bir cevap veriyorsun, evet bunda iyiyim diyorsun. insanlara anlatıyorsun yaptıklarını gösteriyorsun. sonra ne mi oluyor? kendi iyi olduğunu düşündüğün şeyde aslında hiçte iyi değilsindir. duvara çarpıp anlıyorsun. sonra bok oluyorsun. bok gibi hissediyorsun. aslında hepimiz işe yaramaz bok parçalarıyız evet.
  • önce bi tüm hedef yüklerini üstünden attığın için rahatlarsın,sonrasında aynaya bakıp dolu dolu senin ben amınakoyim cümlesi gözünün içine baka baka derken anlarsın gerçeği.
hesabın var mı? giriş yap