• nedense gavurcasini kullanmanin insanlar tarafindan daha tercik ettigi, ama turkcesinin de gayet yeterli ve kulaga hos geldigi tumce.

    (bkz: 28 şubat 2016 ekşisözlük direnişi)
  • eğitim bilimleri derslerinden geriye kalan -kanımca- en eğlenceli iki terimden biri. diğeri (bkz: öğrenilmiş çaresizlik)
  • joseph murphy tarafından kaleme alınan "bilinçaltının gücü" isimli kitapta şöyle bir örneğe yer veriliyor:

    bir adam geleceği öğrenmek amacıyla bir falcıya gidiyor ve falcı adama 19 ağustos (tarihi yanlış hatırlıyor olabilirim) tarihinde öleceğini söylüyor. adam bu yorumu öylesine ciddiye alıyor ki, beyni tam belirtilen günde çalışmayı durduracak ve hayati fonksiyonlara son verecek şekilde kendini ayarlıyor. gerçekten de adam tam söylenen tarihte ölüyor.

    gelecekten birtakım bilgilerin verilmesinin mümkün olduğunu düşünüyorum. ancak tıbbi öngörüler haricinde, ölüm konusunun buna bir istisna olduğu inancındayım. dolayısıyla olayımızdaki rahmetli kahraman, başkası tarafından dillendirilen kehaneti gerçekleştirecek olayları kendine çekerek, tam söylenen tarihte aramızdan ayrılıyor.

    dolayısıyla söylenen söze dikkat etmek gerekmekle beraber, eğer istediğimiz bir sonuç söz konusuysa yaşamımızı da o söz doğrultusunda şekillendirdiğimiz vakit, kehanet kendini gerçekleştirebiliyor. tabi her durumda böyle olabileceğini iddia etmek, her zaman doğru olmaz. zira bilimsel bulguların henüz açıklamaya yetmediği daha üst prensipler de işe dahil.
  • ingilizcesi self-fulfilling prophecy olan ve özellikle eğitimcilerin ve yöneticilerin bilmesi gerektiğini düşündüğüm kavram.

    mesela sınıfındaki dezavantajlı gruplardan gelen öğrencilere öğrettiği şey konusunda "onlar bunu kesin yapamaz" diye düşünen öğretmen bunu davranışlarına yansıtmakta ve öğrencilere başarmaları için yardım etmektense kendi kendini gerçekleştirecek bir kehaneti ortaya atmaktadır. özellikle "ben bunu başaramam duygusu" öğrencilere geçtiğinde kendini gerçekleştirecek olan bu kehanet güçleniyor.

    o nedenle ne düşündüğümüz ne söylediğimiz çok önemli. hem kendimiz için hem başkaları için.
  • bir olay olmadan evvel pozitif ya da negatif yönde düşüncenizi manipüle ederek, olayın seyrinin doğal olarak o yöne doğru kayması neticesinde “ben biliyordum zaten böyle olacağını'', diyeceğiniz şekilde gerçekleşen olaylardır. örneğin, “sınavdan ne yaparsam yapayım geçemeyeceğim”, diyen bir öğrencinin, bu düşüncesinden dolayı motive olamaması sonucu çalışmadığı için sınavdan gerçekten geçememesi ya da “sen beni er geç aldatacaksın, biliyorum”, diyerek eşinin kendine olan güvenini, bağlılığını ve sevgisini yitirmesini sağlayarak eşinin gerçekten yıllar sonra onu aldatmasına sebep olan birinin bu yaşanmışlığı yaşaması. bunlara daha bir çok örnek verilebilir, hepsinin de “kendini gerçekleştirme” sebebi, “düşünce tarzının endişe edilen sorunu beslemesi” dir.
  • hayatın sırlarından biri.
  • hinduizm'deki felsefi düşüncelerden biri ile açıklanabilir. gandi'nin de ünlü bir sözü vardır bu konuda

    söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür...
    düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür...
    duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür...
    davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür..
    alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür..
    değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür...
    karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür...
  • özellikle pasifizm ile desteklenmiş olumsuz beklentiler bu gruba girer. "ben hiç bir yarışı asla kazanamayacağım" diyerek hiç bir yarışa girmezsen, gerçekten de kazanman imkansız olur ve tek bir yarışı bile kazanamazsın.
  • 1949 yılında sosyolog robert merton tarafından yayınlanan sosyal teori ve sosyal yapı adlı eserde ortaya atılmış teoridir .

    dış etkenlerle ya da bireysel nedenlerle alınan içsel kararınızın ya da bilinçaltındaki düşüncenizin hayata geçmesi , yaşanması durumudur .

    özetle beklenilenin olmasıdır .
hesabın var mı? giriş yap