• benim bildiğim bu mukemmeliyetci insanların problemidir. kendini ifade etmek sabitliği getirir koşullardan bağımsızlığı getirir ama aslında davranışları kişilerden çok koşullar belirler. en güzel anlatımı da buradadır;

    (bkz: #6777940)
  • insanı boğan bir şeydir. çok sık düşünürsünüz, "neden düşünceler kafamda kelime olarak şekillenemiyor benim" . herşey çok net ama sözcüklerle tanımı yok, kocaman karmaşık bir bulut gibi. haksızlığa uğrayınca içimde yükselen öfkenin adı olsa... neden kızdığımı anlatabilsem insanlara, kafamdan dumanlar çıkmaya başladığında. bir şekillendirebilsem şu düşüncelerimi söze döküp, bir bağlayabilsem nedenlerle sonuçları birbirine. kafamın içindeki herşey orada öylece ortada. beni kızdıran, mutlu eden, üzen herşey ve onların getirdiği sonuçlar, öylece duruyor. ne bir kronolojik sıra var, ne hangisinin hangisinden doğduğu belli. bir öfke doğuyor içimde.. aslında çok doğal nedenlerle oluşuyor, biri size bunu yaparsa öfkelenirsiniz, işte bu kadar basit ama... ama ben bunu neden kendim tanımlayamıyorum? neden çıkıp da ona "beni kızdırdın şundan dolayı" diyemiyorum. sadece varlığını hissedebiliyorum öfkemin. kızmaya hakkım var sonuna kadar ama ben nedenlerini birleştirip bir araya getirip açıklayamıyorum bunu. bu kadar mı yabancıyım kendime? nasıl çalıştığını bilmediğim bir makine sanki beynim. sözcükler o kadar yabancı ki...
  • şimdi nasıl desem hani böyle anlatmaya çalışırsınız . hani düşünürsünüz. bi de karşıdaki yanlış almasın istersiniz ya işte o.
  • kendinizle ilgili olmayan bi konuyu anlatırken sözcükleri hiç boşa harcamazken sıra kendinizi anlatmaya geldiğinde hiç yeteri kadar sözcük bulamamak
  • karşısındakinin anla(ya)mamasıyla paralellik gösterebilen durum.
  • " sözün bittiği yerdeyiz " denilerek üstesinden gelinebilecek durum.
  • okunan kitap sayısıyla ters orantılıdır.
  • herkese karşı yaşanan bir sorun olmayabilir.
    bazen karşınızda öyle biri vardır ki bir türlü uygun kelimeleri bir araya getirip mantıklı ve kendinizi ifade etmenize yarayacak o cümleyi kuramazsınız. kuramadıkça çırpınır durursunuz, çırpıntıkça batarsınız belkide. hatta kendinizi komik duruma bile düşürebilirsiniz.
    bununla beraber bazen ifade edememek aslında iyi olabiliyor. boş yere çabalamamış oluyorsunuz. çabalamamak en iyisi, cidden.
  • helene cixousnun muzdarip olduğu durum. "birisi benden düşüncelerimi teoriye dökmemi istediğinde, kendimi kelimelerin tuzağına düşmüş hissediyorum" buyurmuştur. e madem (bkz: ecriture feminine)
  • binlerce gökdelen yapıp kimseye gösterememektir.
    yerle yeksen olmuş koca bir dünyada maktûl olup canlı gözükmektir.
    böyle gider bu.
hesabın var mı? giriş yap