keser döner sap döner

• et döner, tavuk döner, bodrum döner, pide döner.... şeklinde devam ettirilebilecek hassas söz öbeği.
• keser doner sap doner o sap bir gun kicina girer , diye bir versiyonu daha bulunur.
• cogunlukla, '' keser doner sap doner gun gelir hesap doner '' olarak kullanilan bir sozdur.
  soylenen kisiyi hafif yollu tehdit,soyleyen kisiyi orta derecede teselli eder.
  '' bak,bugun bunu bana yapiyorsun ama bunun yarini da var.o zaman basina gelecekleri film karesini durdurur gibi durduramazsin'' manasindadir.
• bu atasözü saygıdeğer bir ses sanatçımız tarafından özel bir ortamda şahsıma "gün gelir hesap döner, horoz domalır tavuk gömer" şeklinde aktarılmıştır
• (bkz: keser döner, sap döner, gün gelir hesap döner)
• bir keresinde bir dönercinin çığırtkanlık yaparken bu ifadeyi kullandığını işitmiştim...
  
  adam tavuk dönerde indirim yaptığını bu şekilde ifade etmekteydi...
  
  "keser döner, sap döner!
  1 liraya tavuk döner!"
  
  (bkz: martı döner)
• (bkz: kasap doner)
• yaklaşık 1 hafta önce(bayram tatilinin başlamasından hemen önce) belki de hayatımın intikamını alma fırsatını elime geçiren durum.
  
  kısaca anlatayım:
  
  2016 yılının haziran ayında kırklareli üniversitesi'nden sosyolog ünvanıyla noktaladığım üniversite hayatıma -o zamanki adıyla- balıkesir üniversitesi bandırma iktisadi ve idari bilimler fakültesi işletme bölümüyle merhaba demiştim. benim için tam bir tercih hatasıydı ve hatta hazırlık okuyacağımı kayıt günü öğrenci bilgi formlarındaki 1+4 ibaresinin 1+ kısmını kayıt danışmanıma (ben nereden bileyim sonrası 2 yıl boyunca 4 farklı dersime girecek hoca olduğunu) sormam sonucu öğrenmiştim. elbette ki konuşma sonucu hocanın aşağılayıcı bakışları ve dudaklarından dökülen ne yapacağını bilmeyen bir genç olduğumu ifade eder anlama gelen o sözler... elbette ki yeniden sınava hazırlanıp okul ve bölüm değiştirene kadar kabusum oldu hoca. nefes aldırmadı bana. imzasının gerekli olduğu benim için hayati derece öneme sahip olan evrakların hiç birini zamanında edinemediğim için maddi-manevi epey bi kaybım oldu. dahası okullar kapanmaya yakın "sen akıllı bir çocuksun büte gelip zaman kaybetmek yerine, yaz okuluna gelir gerekeni yaparsın" şeklindeki seni uğrattığım zarar beni tatmin etmedi, daha fazla paranı yemeliyimvari tavrı hayatta yediğim en büyük darbelerden birisidir. geleyim daha fazla uzatmadan egomun tavan yaptığı noktaya. bir şekilde okul ve bölüm değiştirerek, dolayısıyla bambaşka bir alandan mezun olarak çok kısa bir sürede yeni mezun birisi için çok çok iyi bir yerde ve çok iyi koşullarda işe başladım. geçenlerde işim gereği çalıştığım yerin müşterileriyle ilgili bir araştırma yaparken, beni zamanında beni benden alan "o" hocam(!)ın soyadını gördüm. ilk başta yok olamaz derken farkettim ki oğlu imiş söz konusu kişi. ve elbette ki yaptığımız işin fiyatlandırmasında -yaptığımız anlaşma gereği- ek hizmetler dahil değildi. şimdi babasının bana yaşattıklarını kalem kalem hesaplayıp, o faturanın daha da şişmesine sebebiyet vermeyeyim mi? kafamda mahmut tuncer'le halay çeken ve kuyrukları çarpışan tilkiler. e sonuçta intikam soğuk yenen bir yemek değil miydi? :)
  
  ve boşuna dememişler, keser döner sap döner(horoz-tavuk metaforuyla son bulan) :)
  
  p.s. : olm etik değil galiba lan :'(
• gün gelir hesap döner...
• (bkz: 45 dk araliksiz keser sapi)