*

  • bir kavga esnasında; rakip kişinin vücudunun belli belirsiz bi bölgesinde, kesici veyahut delici aletlerle, kesilmiş bölümler meydana getirmek vukusu...
  • olay şöyle gelişse yeridir...

    - mahdum... wersene şu tesbii bi bakiim...
    - al hacım.. lafı mı olar...
    - kesiiik...
    - ne abi, buyur...
    - kesik olm... benim bu artık, babangida gelse alamaz.
  • karsi cinsten insanlarin birbirlerine nazar atfetmeleri durumu.
  • (bkz: kesip atmak)
  • argoda, kendine ait olmayan bir şeyin bir kısmını alıp karşı tarafa sezdirmemeye çalışma olayı. genelde kullanım yerine göre cezası değişmekte olup yapılmaması tafsiye edilir.
  • alenen ve zorla komisyon almak.
  • istanbulluların kullandığı hacılamak kalıbının izmirce karşılığı.
  • kesik yemek hadisesinin atan tarafı olmak
  • söz konusu kalem, anahtarlık vb. pahada hafif eşyaların gasp edilmesi durumu.beğenilen eşya burna doğru götürülür, "kesik kokuyor lan bu" denildikten sonra, kurbana söz söyleme imkanı vermeden söz konusu edevat cebe indirilir.uluslararası kesik kurallarına göre daha sonra kurbanın yalvarışlarına göre hedeyi verip vermemek hakkını kişi saklı tutar.
  • içi saçma dolu fişek, kartuşu tapa ile barut sınırının hizasından, çok küçük ve patlamada kolayca kopacak bir tırnak bağlantı kısmı bırakılarak kesilir. tüfek kırılır, namluya bu haliyle konur, tüfek kapanır, nişan alınır, tetiğe basılınca kartuş, tapadan ötesini tutan tırnaktan kopar ve saçmalarla beraber kesilmemiş atışa kadar üç kat artan menzilde hedefi bulur. "hedefi yaralama ihtimali" "azaltılır". saçmalar daha isabetli bir daire içinde dağılır.
hesabın var mı? giriş yap