• fethiye'de bilinene göre, buğdayın tanesi de değil, samanı da değil, hafif olmadığından patozdan/döğer savurdan samana doğru üfürülememiş, özgül ağırlığı buğday tanesine yakın olduğundan buğdayla birlikte değerli hanesine dökülen, ama aslında sadece buğday sapının boğum/dirsek bölümleri olup hayvanın yemesi bile kolay olmayan, irinti de denebilecek çöpe yakın fazlalık. bir tür fake buğday samanı. unun nasıl kepeği ayıklanıyorsa buğdayın da kevsengi karışıksa ayıklanmaya, buğday saflaştırılmaya çalışılır. bir yerde darının kesi neyse buğdayın kevsengi o. hayvanlar kuru kesi de yiyemez, biraz seçici, nazlıysa kevsengi de yiyemez ve irintiler*. yukarıda tarifin içine sızmış, anam ısrarla kevsengin öteki adının dirsek olduğunda diretiyor. not alıyorum. kesişim ve ayrımları için: dirsek o boğumlu, açılı parçacık; kevsenk hem o, hem de kapçıklı, tam soyulmamış (buğday). cümle içinde kullanım örneği; "önce savura üfüre teneyi çul veya branda üstüne alırsın. son kaldıya bir de çecin yüzünden kevsenklerini aytlarsın*, tertemiz buğdayın olur."

    (bkz: posa), küspe
    (bkz: çaça/@ibisile), chacha, cibre
    (bkz: madazlı)
hesabın var mı? giriş yap