• karakter meselesi 10 yaşında da olur 30 yaşındada. genel olarak hayata bakış açısıyla ya da yaşadıklarıyla ilişkilidir.
  • ailenin büyük rol üstlendiği durum.

    kişiliği oturan, kendi olduğu gibi kabul eden, kötü huylarını törpüleyebilen ve en önemlisi empati yapabilen insan sayısının çok az olduğunu düşünüyorum. aileye vurgu yaparak başlamak istiyorum. ebeveyn olmak ülkemizde ciddiye alınır bir kavram değil. çocuğunun temel ihtiyaçlarını karşılayan her anne baba kendini iyi bir ebeveyn olarak tanımlar. hatta şimdi çocuklarının her istediğini koşulsuzca yapmanın doğru olduğu düşünülüyor. halbuki siz bir insan şekillendiriyorsunuz, o sizi taklit ediyor. ona karşı tutumunuz onun karakterini oluşturuyor. çevrenin ve kalıtsallığın rolünü yadsımıyorum ama en önemli rol aileye düşüyor.

    sonra okullarımız var çocuklara düşünmeyi öğretmeyen okullar. onları hep bir otoriteye itaat ettirerek yetiştiren, kalıplaşmış bilgilerle yarış atına çeviren okullar. bu durumda çocuğun kişilik geliştirmesi fazlasıyla zor. öğretmenine olumlu bir eleştiride bulunup da olumlu bir cevap alan oldu mu bu zamana kadar, sanmıyorum. eleştirilmek kötüdür algısı oluşuyor küçük zihinlerde, bir güce sahip olunduğunda doğru ya da yanlış yaptığın önemli değildir algısı. işte bunu sürekli çevremizde görüyoruz, daha güçlü olan yanlış da olsa onun söylediğinin olmasını istiyor.

    başta da söylediğim gibi çok az insan bu engelleri aşıp kendini tam anlamıyla kavrıyor. yapıcı, anlayışlı, egosuz olabiliyor. fakat çevrenizde kişiliği oturmamış, kendine aynada bir kez bakmamış o kadar insan var ki sizin de bundan yorulmanız an meselesi.

    @2 de 'daha iyi bir insan olmanın yollarını arıyorum' cümlesi çok hoşuma gitti, ben de arıyorum çoğu zaman. böyle bir derdi olmayan çoğunluk hevesimi kırmasa bir de...
  • bir kişiliğin soğuk taşa oturması değildir.

    ondan sonra gör rezilliği.
  • sabit bir dert altında, kişinin içindeki gaflet, dalalet ve bencilliğin dışarı çıkması ve ruhu ile bedeninin birbirine yaklaşması sonucu meydana gelen oturmalardır.
  • normalde ergenlik yıllarının sonuna doğru gerçekleşen , ancak bazılarında kaç yaşına gelirse gelsin asla olamayan durum.
  • 17 yaştır ve sanırım lise sonlara denk gelir, 17 yaşına kadar oturmayan kişilikte bir daha tam oturamaz..
  • ikizler burcuna dahil olmamdan dolayı , devamlı istek, beklenti, hayal, hoşlandığım şeyler, bir konu hakkındaki duruşum ,kararım, daha doğrusu tercihlerimin neredeyse tamamının değişmesi sebebiyle acaba birgün benimde karakterim tam olarak oturacakmı diye düşünmekteyim. acaba bende tam olarak net bir insan olucakmıyım. olursam söz tekrar buraya yazıcam.
    birkere tv de anlatıyorlardı aslında karakter değişimi yanılmıyorsam 32 yaşına kadar sürüyormuş. belkide ondandır. daha on sene var göreceğiz sebastian
  • insan ömrü yetmemektedir.
  • bana arada sanki benimki oturdu gibi geliyor. sonra içimi bir korku kaplıyor. etrafımda kişiliği oturmaktan yorgun düşmüş insanları görüyorum. hep aynılar. elbette onları bıraktığım yerde, bıraktığım şekilde bulmak benim için çok konforlu. öte yandan iğneyi kendime batırayım dediğimde, oturmuş bir kişiliğin köşeli yanları beni korkutuyor. içimden geleni yaşama konforundan vazgeçmiş tonton bir yaşlı olmak istemiyorum. biraz arıza kalsın istiyorum.
hesabın var mı? giriş yap