• 26 agustos'ta vizyona girecek yeni bir shinkai makoto saheseri. konu standard bir makoto filmi gibi durmakla beraber, dumur faktoru kendi icerisinde saklidir. fragmandan gordugumuz kadariyla yine her zamanki gibi tren sahneleri, bol bol gokyuzu sahneleri, teknolojik yapilar esliginde gece gokyuzu goruntuleri, yer yer shinto tapinaklari esliginde doga sahneleri ve ziril ziril aglayan ergenler yine filmle birlikte sabit geleceklerdir. makoto'nun detayciligi ve goz oksayan renk paletini yeni gorebilecek olmak ise mutluluk verici. (bkz: su an agliyorum ve entry giriyorum biliyor musun)

    dun yayinlanan japonca fragmani icun: https://www.youtube.com/watch?v=q3hwwjx4c60
  • çizimlerdeki fazlasıyla canlı renk seçimi ve aşırı detaylı çizilmiş sahneler, bol bol gökyüzü sahnesi, trenler, mesafe ve engel tanımaz iletişim ile yönetmene ait tüm alemeti farikaların bulunabileceği muhteşem yapıt.

    kesinlikle izlenmesi lazım.
  • insanın tüylerini diken diken eden anlatımı, buna bağlı landscape tarzı kaliteli çizimi ve müzikleri ile bu yılın açık ara en iyisi.
  • müziklerini radwimps in yapması bir üst seviyeye çekmiştir bu filmi. ayrıca japonya'da milletin sinemaya ikinciye izlemeye gittiği söyleniyor. muhabiriniz ippo, japonya'dan bildirdi.
  • 23 eylul itibariyle gisede 100 milyon yen yapmis film. millet haril haril gidiyor izliyor, seanslar dolu. bu siralamada kendisine en yakin ghibli filmi kaze tachinu.
  • simdiye kadar izleyen herkes cok begenmis,yani daha kotu diyene rastlamadim.bana gore cizimleri,muzikleri,konusu ve konuyu isleyisi cok iyiydi.uzun bir suredir myanimelistin birinci sirasinda ama zamanla geriler diye tahmin ediyorum.ızliyeyim mi diye kararsissaniz direkt izleyin.butun film boyu hic sikmadan izletiyo kendini ki bu zaten buyuk bir basari bana gore.
  • en iyi izlediğim filmlerdendir. mecbur korsan 480p izledik. keşke buralara da geleydi de biz de sinemada gideydik. izlemeyenlerin asap izlemesini öneririm.
  • bir film için büyüleyici kelimesini şimdiye kadar kullandım mı bilmiyorum ama kullanmak nasip oldu.
    hatta
    absolutely fantastic
    puanını dibine kadar hakeden film. keşke sinemada izleseymişim.
  • gerçekten güzel bir filmdi, duygudan duyguya geçiş yaparak ve görselikten büyük haz alarak izledim.

    japonya'da bu film birden patladı, aşırı yüksek bir puanla çeşitli ortamlarda boy gösterdi.
    duyduk ki japonlar filme bayılmış, gişede patlama yapmış.
    çok merak ettim ve beklenti içine girdim. filmi bu beklentiyle izlediğimden midir nedir; beğendim ama çarpılmadım.

    şahsi kanaatime göre japonların bu filmi beğenmesinin nedeni, yok olan japon inançlarına ve kültürüne bir güzelleme içermesiydi. aslında dini bir filmdi, şinto dini ve mucizeleri.

    --- spoiler ---

    filmin ana karakteri olan kız, şinto japon geleneklerine bağlı, köklü bir aileden geliyor ve kasabanın yüzlerce yıllık ritüellerinin devam ettirilmesi misyonunu yüklenmek zorunda bırakılıyor.
    bu kızcağız ve kız kardeşi kasabanın geleneksel şenliklerinde kasabanın koruyucusu olduğuna inanılan şinto kamisine sunmak üzere bir sake hazırlama töreni gösterisi yapıyorlar. kızın batılı tarzını benimsemiş sınıf arkadaşları bu sırada kızın yaptığı şeyden tiksinerek bahsediyor.
    babası dahil, bu inanca inanan pek kimse yok. hatta sadece kızın ninesi inançlı gözüküyor.
    torunlarına kültürü ve inancı aşılamaya çalışan nine, koruyucu tanrılarının tapınağına torunlarıyla gidiyor ve kızlar sakeleri tanrılarına sunuyor.
    kimsenin umrunda olmayan eski japon kültürü, yıkık dökük bir tapınak, şehirleşme ve batılılşamayla birlikte geleneksel kasabalardan nefret eden ve büyük şehirlerin hayaliyle yaşayan gençler...
    ama o unutulan tanrılar, unutanları asla unutmazlar!

    o kasaba, bir göktaşı felaketiyle yok olur.
    mucizevi şekilde beden değiştiren genç kız, uyuduğunda tokyo'da yaşıtı bir oğlan bedeninde uyanır. o oğlan da kızın bedeninde. ve aslında kız, yıllar öncesinden hiç bilmeden farkında olmadan oğlana bazı işaretler göndermekte ve kasabanın göktaşı felaketinden kurtulması için bir şans yaratmaktadır.
    kasabayı kurtaransa, hatırlanıp, yalvarıldığında duaları geri çevirmeyen o koruyucu şinto tanrısı olacaktır.

    olaydan yıllar sonra kızın batılı tarzı benimsemiş görünen yakın arkadaşları evlilik planı yaparken görülür. japonya'da neredeyse 100 yıldır çok popüler olan batı tarzı düğün yerine şinto düğünü ve şinto gelinliği istediğini söyler o kız. çünkü böylesi daha güzeldir.

    --- spoiler ---

    sonuç: japonlar kültürlerine çok bağlı ve batılılaşmadan, inançlarının terk edilmesinden son derece endişe duymaya başlamış görünüyorlar.
  • gerekçelendirilemeyen 'aşk'ın cevabını veren filmdir. gözyaşları eşliğinde...
hesabın var mı? giriş yap