• belki bir gun kendinizi kimsesiz hissedersiniz ama asla yalniz degil. yalnizlik kimsesizlik degil. sahip olmamakdir kimsesizlik. belkide ait olmaktir birine. asla katha altini ciziyorum sevmek kimsesizlik degildir, payla$amamak* kimsesizliktir. hissetmemek kimsesizlik degildir. hissedememek kimsesizliktir.
  • bir kemalettin kamu şiiri.

    özellikle son dörtlük can acıtır...

    kimsesizlik

    yıllardır ki bir kılıcım kapalı kında
    kimsesizlik dört yanımda bir duvar gibi
    muzdaribim bu duvarın dış tarafında
    şefkatine inandığım biri var gibi

    sanıyorum saçlarımı okşuyor bir el
    kıpırdanmak istemiyor gözkapaklarım
    yan odadan bir ince ses diyor gibi "gel"
    ve hakikat bırakıyor hülyamı yarım

    gözlerimde parıltısı bakır bir tasın
    kulaklarım komşuların ayak sesinde
    varsın gene bir yudum su veren olmasın
    başucumda biri bana "su yok" desin de
  • kalabalığın içinde yalnızlık hissetmektir bazen, kimsesiz hisseder insan kendini kolu kanadı kırık, korunmaya, bir omza muhtaç...
  • hayatında cenaze çelenklerinin asla yer almamasıdır.
  • "kimsesiz hiç kimse yok her kimsenin var kimsesi
    kimsesiz kaldım yetiş ey kimsesizler kimsesi..!"

    ruşeni
  • kimsesizlik için, bu benzersiz teklik için "zor" derler, bir yaştan sonra büyüklerimiz.
  • hüzünlü müzik tadında bir kemalettin kamu şiiri. eller dile gelse ancak böyle söyleyebilirdi..
  • kemalettin kamu nun bütün şiirleri gibi çok güzel unutulmaz içinizde bir şeyler eksikmiş gibi hissettiren halimize şükrettiren bir şiirdir.

    (bkz: gurbet)
  • kemalettin kamu'nun son yıllarına doğru yazmış olduğu şiir... şair son yıllarını evinde tek basina geçirmiş ve o zamanlar *ne radyo ne de televizyon olduğu için vaktini odasında bulunan ve gunes vurdukca parlayan bakır bir tası izleyerek geçirirmiş. derler ki sair, kimsesizlik şiirinin o can alıcı son dörtlüğünü yazarken bundan bahsetmekteymis.. *
  • içine kimsesizlerin konduğu, derin, emaye kap.
hesabın var mı? giriş yap