• tüm erkeklerin kanayan yarası, zamanın ne kadar hızlı geçtiğini gösteren bir emare, adeta adeta erkeğin düşmanı.

    kirli sakal dediğimiz şey hayat kurtaran bir sakal tipi. çirkini az biraz yakışıklı, yakışıklıyı daha da yakışıklı daha da karizmatik gösteren bir aksesuar. ben (ve sanırım çoğu erkek de) uygun kirli sakat uzunluğunu deneye yanıla buldum. kirli sakalı bıraktıktan sonra "bu nasılsa kirli, ben bunu çok kontrol etmesem de olur" dedim, demez olaydım. zaten finallere çok az kaldı, saçıma sakalıma bakmaya vaktim yok, geçenlerde yüzümü yıkarken aynaya bakma gafletinde bulundum. "bu kim lan?" diye şaşırdım önce, kendi yüzüm olduğunu fark edince de "bana nolmuş?" sorusunu sordum, hayatımın belli bi kısmını uzun sakallı geçirdim ama bu başka bir tipti. otogara gidip "ben rakka'ya nasıl gidebilirim, bir yol gösterin de gideyim" diyecek tipim olmuştu.

    önce tıraş makinesine baktım, sonra kendime baktım, sonra tekrar tıraş makinesine baktım. sakalımla en son böyle zıtlaştığımda kendimi 3 yıldır kesmediğim bıyıklarım olmadan bulmuştum, bu da ayrı bir travmaydı benim için. yaklaşık bir hafta boyunca tanıyamadım kendimi. öyle bir çılgınlık yapmaktan korktum. şimdi canavar sakallarımı karıştırarak oturuyorum öylece. kirli sakal bırakayım derken kaba sakal oldum.
hesabın var mı? giriş yap