• ben bugun itibariyle dusmana karsi ustunluk saglamayi basardim sanirim: http://twitpic.com/5mvo8j

    bir saniye!

    klima, hepimizin de bildigi gibi, dusen ya da artan ortam sicakligini dengelemek icin kullanilan son derece faydali, fevkalade bir cihazdir.

    oda sicakliginin (normal sartlar altinda) ideal degeri 298 kelvin, 77 fahrenayt ya da 25 santigrat dereceyken, bu klimayi tutup da 16 santigrat dereceye set etmek, en basitinden bu cihazin kesfinde, uretiminde, montajinda ya da gecirdigi lojistik sureclerde gorev alan insanlara hakarettir.

    bu klimanin, icerisinde bu kadar insanin calistigi bu boyutlarda bir ofisi hicbir zaman 16 dereceye kadar sogutamayacak ve surekli enerji tukerek uzerinde barindigimiz evrene hunharca zarar verecegi ve bizim sistem odasinda yapmaya calistigimiz enerji tasarrufunu da oldugu gibi cope atacagi gercegi bir yana dursun; oda sicakliginin 25 santigrat derece oldugu bir dunyada, hic kimse 16 derecede oturmak ve dahi calismak istemez.

    16 derece uygun bir ic ortam sicakligi degildir. bildigin soguktur. disarisi 40 dereceyken ofisin 16 derece olmasi, cok ferah, cok serin, oh ne guzel bir havaya sahip oldugumuza degil, hasta olacagimiza delalettir. (ornegin ben, bu klima yuzunden her yaz en az uc defa hasta oluyorum. kis aylarinda bu sayi bire, ikiye iniyor. bu klima yuzunden, hayatimin en guzel gunlerini gecirdigim ve daha fazla hasta olmazsam, umarim gecirmeye de devam edecegim yaz aylarindan sogudum, inanin)

    anatomik olarak ihtiyaciniz olan “saglikli” sicaklik yaz / kis fark etmeksizin 24-25 derecedir. soguk kis ya da basici yaz gunleri, biraz da insanoglu simarikligi ile birlesince; ideal sicakligin 2, hadi bilemedin; en fazla 3 derece altini ya da ustunu arzulatabilirler. bu degerlerin (yani yazin en fazla 22, kisin da tas catlasa 28) daha altinda ya da daha ustunde calistirilan bir klimanin daha faydali olacagi dusuncesi, dusuk ya da yuksek vucut isisinin yarattigi rahatsizlik hissiyle alakali olup, aslen koca bir yanilgidir ve emin olun ki, yazin gobeginde ust uste dort defa hasta olmak da en az terli olmak kadar rahatsiz edicidir.

    bu yaz beni dinleyin ve ihtiyac duydugunuzda klimamizi 23 derecede birakin. lutfen. cok rica ediyorum 16 derecelere, 18 derecelere cekmeyin. simarmayin. gunun birinde bu cihaz aska gelir de ofisi 16 derece yaparsa hepinizin gotu donar.

    gozlerinizden opuyorum.

    goktug, 48.000 btu/h klimanin tam karsisindaki odadan bildirdi.
    8 temmuz 2011, cuma 10:25
    ortam sicakligi: 24 santigrat derece
  • çok "sıcak kanlı" iki bayan arkadaşla aynı ofisi paylaşıyorsanız, bu savaşın içindesinizdir. 23 derecede hasta olacakları için sizin güneşte unutulmuş margarin gibi eriyip gidiyor olmanız onları hiç ilgilendirmez. bu gibi durumlarda türk zekanızı kullanın. bkz. kendi çözümüm: http://twitpic.com/5i699m

    şu an 3ümüz de mutlu mesut çalışabiliyoruz.
  • serviste de yapılanları vardır. serviste gelip gelip yanıma oturan bir tip var, adam kendinde bana ait olan havalandırma kanalını kapatma hakkını buluyor. en son yaptığında kendisini "onu ben açmıştım" diyerek kibarca uyardım. bir daha yaparsa kendisine medyum memiş'in keto'ya daldığı gibi dalmaktan korkuyorum. sana ne ulan angut bana üfleyen kanaldan? eğer sana geliyorsa söylersin, çeviririz kendimize doğru biraz daha. adamın kendinde gördüğü hadde bak, özgüvene gel.
  • işyerine 3 iş arkadaşı beraber bir arabayla gidiyoruz. yakın bir zamana kadar bitanesi gömlek üstüne kazakla geliyordu biz sadece tişört giyerken.

    ve bu sığır yandığı için klimayı açtırıyordu. ama bizde sadece tişört olduğu için biz üşüyorduk. bir de bana çıkışıyor mal nasıl geliyo oraya diye. indirip tekme tokat dalacaksın bunlara.

    aynı mal bu sabah ikimizde de tişört olduğu halde klimayı açtırmadı üşüyorum diye ve yana yana gelmek zorunda kaldım.

    yaklaşık 10 yıldır çalışıyorum, şunu anladım ki sevdiğim iş ve seveceğim iş arkadaşları aynı anda olabilemez. birinden biri olacak hep. veya olmayacak.
  • menapozlu iş arkadaşları ile ateşli gençlik arasında yaşanan savaşlardır. bi taraf dondum der, diğer taraf yandım. işte bunlar hep çözüm süreci.
  • soğuk mevsim insanı şahsımı sıkıntıya sokan savaştır. sevgili ofis arkadaşım ise tam tersine yaz sıcağında bile üşüme yeteneğine sahiptir. hayır o değil de, ofisteki erkekler bile üşüyor ya ben ona yanıyorum.
  • yaz mevsiminde kışlık, kış mevsiminde yazlık kıyafetler ile ofise gelmenizi gerektirecek savaşlardır. bir ofisin iki yakası bu kadar mı farklı sıcaklıklarda olur ve en olmadık sıcaklıklarda üşüyoruz diyen bu kadar çok insan nasıl bir araya toplanmıştır? yazın çözümü vardır (bkz: kişisel vantilatör) ama kışın 30 dereceye sabitlenmiş bir klima insanın soyunup çırılçıplak koşmasına neden olabilir.
  • bizim ofiste çoktan başlamış olan savaşlardır.

    müdürler klimaların kapaklarını kapattırdılar ben de usb ile çalışan vantilatör aldım o şekilde serinliyorum.
  • nisan ayı itibariyle henüz klimayı açmamış olmamıza rağmen ofiste gerginlik başladı. yazın sonunu nasıl görücez, orası meçhul.
hesabın var mı? giriş yap